Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9484
Karar No: 2015/8819
Karar Tarihi: 05.05.2015

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/9484 Esas 2015/8819 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2015/9484 E.  ,  2015/8819 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : İş Mahkemesi

    Dava rücuen taziminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak, ilamında belirtildiği şekilde davalı ... A.Ş. yönünden husumet nedeniyle reddine, diğer davalılar yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir..
    Hükmün, davacı ve davalı ... avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    5510 sayılı Yasanın yürürlüğü öncesi gerçekleşen iş kazalarından kaynaklanan rücuan tazminat davalarında; geçmişe etkili şekilde yürürlüğüne olanak veren bir düzenleme bulunmadığı gözetildiğinde, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 26/ 2. maddesidir.
    23.11.1999 tarihinde, meydana gelen trafik- iş kazasında sigortalı yaralanarak sürekli iş göremez duruma girmiştir.
    Kurumun açtığı rücu davasında davalı ... yaralanan sigortalının işvereni değildir. Dolayısıyla, kusurlu bulunan davalı 506 sayılı Yasanın 26/2. maddesi kapsamında 3’üncü kişi durumundadır.506 sayılı Kanunun 26’ncı maddesinin 2. fıkrası çevresinde açılan dava, olayın trafik kazası niteliğinde olması da gözetildiğinde Karayolları Trafik Kanunu hükümlerine göre, 2 ve 10 yıllık zamanaşımına tabidir. Yani zarara ve faile ıttıla tarihinden itibaren 2 yıl, her halükarda ise, kaza tarihinden itibaren 10 yıl içinde davanın açılması gerekmekte olup, kaza tarihinin 23.11.1999 tarihi olduğu ve ıslahın 7.5.2014 tarihinde yapıldığı, davalı Vekili tarafından ıslaha karşı yöntemince zamanaşımı def’inde bulunulduğu gözetilerek, bu davalı yönünden ıslah ile artırılan tutarın reddine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizdir.




    Öte yandan, sigortalıya 12.4.2000 tarihi itibariyle bağlanan gelir; aynı zamanda ölüm aylığı bağlanması nedeniyle 15.9.2012 tarihinde 506 sayılı Yasa"nın 92. maddesi uyarınca yarıya indirilmiştir. Sigortalının ilk gelire giriş tarihindeki ilk peşin sermaye değeri, 18.565,34 TL olup, yarıya inme tarihine kadar fiili ödeme tutarının ise 81.008,23 TL olduğu bildirilmiştir.
    Sigortalıya bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değeri, sigortalının yaşı, gelirin kesilme olasılığı ve iskonto oranı gözetilerek belirlenen tutarı ifade etmektedir. 506 sayılı Yasa"nın 92. maddesi ise, "malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile iş kazalarıyla meslek hastalıkları sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık ve gelirlerden yüksek olanın tümü, eksik olanın da yarısı bağlanır. Bu aylık ve gelirler eşitse, iş kazalarıyla meslek hastalıkları sigortasından bağlanan gelirin tümü, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından bağlanan aylığın da yarısı verilir." düzenlemesini içermektedir.
    Dava konusu edilen gelirlerin, 506 sayılı Yasanın 92. maddesi (5510 sayılı Yasa’nın 54. madde) uyarınca indirildiğinin anlaşılması halinde; davalının tazminle sorumlu olduğu ilk peşin sermaye değerli gelir miktarı; gelirin başladığı tarih itibariyle 506 sayılı Yasanın 92. maddesi (5510 sayılı Yasa’nın 54. madde) uyarınca indirilmiş hali üzerinden hesaplanan ilk peşin sermaye değerli gelir miktarına, indirme tarihine kadar yapılan fark fiili ödeme miktarının da eklenmesi suretiyle bulunan tutar ile yarıya indirilmemiş tam gelir üzerinden hesaplanan ilk peşin sermaye değerinin karşılaştırılması sonucu düşük olan esas alınarak belirlenmelidir.Buna göre; tam gelir üzerinden hesaplanan ilk peşin değeri daha düşük olmakla 18.565,34 TL"nin tahsiline karar vermek gerekirken, eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeye dayalı hesap raporun itibar edilmesi sonucu, eksik rücu alacağına hükmedilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı geretirir.
    O halde, davacı va davalı ... avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ..."a iadesine, 05.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi