23. Hukuk Dairesi 2015/2705 E. , 2018/418 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davada tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili,taraflar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını müvekkili yüklenicinin edimlerini yerine getirdiğini ileri sürerek, dava konusu bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile tescilini; birleşen davada, davacılar vekili, gecikme tazminatı ve eksik ve kusurlu işler bedelinin tahsilini talep ve dava etmişlerdir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamından, asıl ve birleşen davanın kabulüne, birleşen davadaki alacakları ödendiğinde,tescilin yapılmasına karar verilmiştir.
Karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Asıl davada, davacı yüklenici, sözleşme gereğince edimlerini yerine getirdiğini ileri sürerek, kendisine isabet eden bağımsız bölümlerin tescilini talep etmiş, mahkemece, birlikte ifa kuralı gereğince, birleşen davadaki arsa sahiplerinin alacaklarının ödenmesi halinde tescilin kabulüne karar verilmiştir. Görülüyor ki, asıl dava tarihinde, arsa sahiplerinin halen alacakları mevcut olup, dava açılmasına sebep olmadıkları gibi, davaya karşı çıkmakta da haklıdırlar. Bu itibarla, asıl davada, davalı arsa sahiplerinin yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamaları gerekirken, aksi şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
Diğer yandan, davacı-birleşen davada davalı yüklenici, savunmasında, davalıların elektrik, su ve doğalgaz abonelikleri ve tüketim yaptıklarını bildirmiş, mahkemece bu konuda herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılmamıştır. O halde, birleşen davada, davalı yüklenicinin bu hususta bildirdiği delilerinin toplanarak, gerekirse bilirkişi heyetinden ek rapor alınmak suretiyle, davalıların tüketim yapmaya başladığı tarihlerin tespiti ile gecikme tazminatına esas sürenin ve tazminat miktarının belirlenmesi gereklidir. Ayrıca, arsa sahipleri vekili, 17.10.2012 günlü dilekçesinde, H blok 6 numaralı dairenin 01.06.2008 tarihinde kiraya verildiğini bildirdiği halde, bilirkişilerce 01.03.2010 tarihine kadar hesap yapılması hatalı olmuştur.
Açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.02 2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.