Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 Sayılı Kanuna Aykırılık
Hüküm : 5271 sayılı CMK"nın 223/2-c maddesi uyarınca Beraat


2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılama sonunda yüklenen suç açısından sanığın kastının bulunmadığı, suça konu taşınmazın üst katında, bina içerisinin su alması ve oluşan tahribat nedeniyle basit onarım kapsamında inşai faaliyette bulunulduğu, taşınmazını koruma amacıyla hareket eden sanığın suç işleme kastının varlığından bahsedilemeyeceği gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, gerekli inceleme ve araştırmanın yapılmadığına ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 13/03/2014 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

MUHALEFET ŞERHİ:

Sanığın, Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıkları Yüksek Kurulu Başkanlığı"nın 31/03/1984 tarih ve 234 sayılı kararı ile tescilli Marmara Takım Adaları sit alanı bütünü içerisinde yer alan, 1/2 hissesine sahip olduğu taşınmaz üzerinde kaçak inşaat yaptığı iddiasıyla dava açıldığı, olay mahallinde icra edilen keşif sonrası mimar bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, suça konu binanın terasına yapılan izolasyonun devam ettiğinin, üst kattaki dairede de boya, badana, v. b. gibi basit onarım işleri gerçekleştirildiğinin belirtildiği, sanığın savunmasında, binanın teras katındaki su sızıntısı nedeniyle suça konu tadilat faaliyetlerinde bulunduğunu söylediği ve mahkemece de sanık tarafından suç kastı ile hareket edilmediği gerekçesiyle beraat kararı verildiği, bununla birlikte, sanığın aynı binada daha önce gerçekleştirdiği inşai müdahalelerden dolayı Adalar Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2008/115 Esas, 2009/112 Karar sayılı dosyası kapsamında yargılandığı, 03/11/2009 tarihli karar ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve binadaki müdahalelerin projeye uygun hale getirilmesi için sanığa iki yıl süre tanınmasına karar verildiği, dolayısıyla bölgenin niteliğinin ve yetkili idarelerden izin alınmaksızın herhangi bir inşai faaliyette bulunulamayacağının sanık tarafından bilindiği, kaldı ki suça konu müdahaleye ilişkin olarak sanık müdafince ..."na izin talebinde bulunulup, daha önceki eylemi nedeniyle sanık hakkında takdir edilen idari para cezası nedeniyle anılan talepten vazgeçildiği, diğer yandan, sanığın aşamalardaki ifadelerinde beyan ettiği ikamet adresinden, suça konu binada oturulmadığının anlaşıldığı, sanık müdafinin de, binanın yıllardır boş vaziyette durduğunu ve sanık ile eşi tarafından depo olarak kullanıldığını ileri sürdüğü, bu bakımdan, terasta yapılan izolasyon işinin zorunluluk halinden kaynaklandığının ve sanığın suç kastı bulunmadığının kabul edilemeyeceği, sit alanında yer alan taşınmazın terasında gerçekleştirilen ve “basit onarım” niteliği taşıdığı bilirkişi raporu ile belirlenen izolasyon işi nedeniyle, karar tarihinde yürürlükte olan 2863 sayılı Kanunun 65/d maddesi uyarınca sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun onama yönündeki görüşüne katılmıyoruz.