16. Ceza Dairesi Esas No: 2020/2174 Karar No: 2020/4239 Karar Tarihi: 21.09.2020
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/2174 Esas 2020/4239 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2018/548-2019/544 sayılı kararıyla sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verilen \"10 yıl 6 ay\" hapis cezası, İstinaf başvurusu sonrası TCK'nın 62. maddesi uygulanarak \"8 yıl 9 ay\"a düşürüldü. Bölge Adliye Mahkemesi'nin ceza dairesi bu hükmün temyiz edilmesi sonucunda, 5271 sayılı CMK'nın 280/1-e maddesi gereğince düzenlenen kararın kanuna aykırı olduğunu belirtse de, sanık lehine olması ve aleyhe temyiz yapılmaması sebepleriyle hukuka aykırılık bozma nedeni yapmadı. Mahkeme kararı, TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, 5237 sayılı TCK'nın 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca verilmiştir.
16. Ceza Dairesi 2020/2174 E. , 2020/4239 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi İlk Derece Mahkemesi : İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 25.10.2019 tarih ve 2018/548 - 2019/544 sayılı kararı Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : 5237 sayılı TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, 5237 sayılı TCK"nın 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca hükmedilen hapis cezasına ilişkin İstinaf başvurusunun TCK’nın 62. maddesi uygulanması suretiyle düzeltilerek esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği, ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesinin 5271 sayılı CMK’nın 280/1-e maddesi gereğince duruşma açıp sonucuna göre aynı kanun maddesinin 2. fıkrası gereğince İlk Derece Mahkemesi hükmünü kaldırarak yeniden hüküm kurması gerekirken, kanun maddesine yanlış anlam yüklenerek duruşma açılmaksızın evrak üzerinde İlk Derece Mahkemesince beilrlenen cezanın “10 yıl 6 ay” dan "8 yıl 9 ay" hapis cezasına indirilmesi hukuka aykırı ise de; anılan uygulamanın sanık lehine olması ve aleyhe temyiz de bulunmaması hususları gözetilerek iş bu hukuka aykırılık bozma nedeni yapılmamıştır. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İzmir 2.Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18.Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21.09.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.