Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/2892
Karar No: 2011/6841
Karar Tarihi: 09.12.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/2892 Esas 2011/6841 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2011/2892 E.  ,  2011/6841 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

    ... ile Hazine ve ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 13.12.2010 gün ve 25/49 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:


    K A R A R

    Davacı dava dilekçesinde; 101 ada 1 sayılı parselin atalarından kaldığını, tarım arazisi olduğunu babasının zilyetliği altında bulunan yaklaşık 3600-3700 m2 civarındaki taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tespit ve tescil edildiğini açıklayarak, Hazine adına bulunan tapu kaydının iptali ile adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazineye dava dilekçesi tebliğ edilmesine karşın, yargılama oturumlarına katılmamıştır. Davalı köy tüzel kişiliğini temsilen köy muhtarı açılan davaya bir diyeceğinin olmadığına bildirmiştir.
    Mahkemece, teknik bilirkişiler ...ve ...’ın krokilerinde kırmızıya taralı 3600,55 m2 yüzölçümlü taşınmaz bakımından 101 ada 1 sayılı parselin tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi üzerine hüküm davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi gereğince açılan sınırlandırmanın kısmen iptali isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Uyuşmazlık konusu 101 ada 1 sayılı parsel 14.8.2006 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında mera niteliğiyle 3402 sayılı Kanunun 16/B maddesi gereğince orta malı olarak tespit edilmiş ve özel siciline kaydı yapılmıştır. Davacı dava dilekçesinde dava konusu taşınmazın babasından ve atalarından kaldığını bildirmiş, keşifte birlikte dinlenen yerel bilirkişiler ise dava konusu taşınmazın davacı tarafından ... isimli şahıstan satın alındığını ve bahçe haline getirildiğini, yaklaşık 25-30 yıldan beri davacının elinde olduğunu bildirmişlerdir.
    Taşınmaz, mera niteliğiyle tespit edilip, özel siciline kaydedildiğine göre kadim ve tahsisli mera araştırmasının yapılması zorunludur. 101 ada 1 sayılı parsel 2237 hektar, 4773 (22374773) metrekare yüzölçümünde oldukça büyük bir yerdir. Bu nedenle öncelikle taşınmazın sınırları içerisinde bulunduğu Ballı köyüne ait tahsisli ve kadim mera kayıtlarının olup olmadığının İl, İlçe, Özel İdare Müdürlükleriyle Tapu Sicil ve Kadastro Müdürlüğünden sorulması, varsa kayıt ve belgeler ile haritanın getirtilerek dosya arasına konulması, taşınmazın çevresinde bulunan 101 ada 11, 13, 137, 138, 139, 102 ada 2, 6, 109 ada 1, 110 ada 1 ve 5 sayılı kadastro parsellerine ait kadastro tutanak ve ekleriyle kadastro sırasında bu parsellere revizyon gören tapu ve vergi kayıtları bulundukları yerlerden getirtilerek dosyaya eklenmesi, sözü edilen kadim ve tahsisli meralara ait kayıt ve belgeler ile haritaların komşu kayıt ve belgeleriyle birlikte yeniden yapılacak keşifte teknik, yerel bilirkişi ve tanıklar aracılığıyla zemine uygulanması, yerel bilirkişilerin meradan yararı bulunmayan komşu köyler halkı arasından mahkemece tespit edilip belirlenmesi, aynı biçimde komşu köyler halkı arasından yöreyi bilen yaşlı tanıklarını bildirmeleri için taraflara süre ve imkan tanınması, dava konusu taşınmazın içerisinde bulunduğu kadim meradan açılmak suretiyle elde edilen yerlerden bulunup bulunmadığının yerel bilirkişi ve tanıklardan sorularak saptanması, yine tescili istenen taşınmaz bölümün tahsisli ve kadim mera kayıtları kapsamında kalıp kalmadığının belirlenmesi, tahsisli ve kadim mera kayıtları kapsamında kalmadığının anlaşılması halinde, bu taktirde kadim mera incelemesinin yapılması, bu konuda yerel bilirkişi ve tanıkların bilgilerine başvurulması, daha önce götürülmeyen başka uzman bilirkişi ziraat mühendisi aracılığıyla dava konusu taşınmazın çevresi ve toprak yapısı bir bütün olarak incelenmek suretiyle dava konusu yerin kadim meradan elde edilen yerlerden olup olmadığı hususunda uzman bilirkişiden tarafların ve Yargıtay’ın denetimine açık rapor istenmesi, komşu parsellere ait kayıt ve belgelerin yapılacak uygulama sonucu taşınmaz yönünü ne gösterdikleri üzerinde durulması, böylece taşınmazın gerçek niteliği konusunda hiçbir duraksamaya yer vermeyecek biçimde tüm araştırma ve incelemenin eksiksiz olarak yapılması gerekmektedir.
    Bundan ayrı yargılamanın ikinci oturumunda keşif günü belirlenmiş olup tanıkların ne şekilde keşif yerinde dinleneceği konusunda herhangi bir açıklamaya yer verilmemiştir. Kural olarak HMK.nuna göre tanıklar hakkındaki hükümler aynı zamanda yerel bilirkişiler hakkında da uygulanır. Bu nedenle HMK.nun 243 ve 244. maddeleri gereğince yerel bilirkişi ve tanıkların davetiye ile keşif yerine çağrılmaları, aynı Kanunun 259 ve 290/2. fıkrası uyarınca uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle yerel bilirkişi ve tanıkların keşif yerinde dinlenilmelerinin sağlanması, davetiye ile gelmedikleri taktirde HMK.nun 245. maddesinin göz önünde tutulması, beyanlar arasındaki çelişkinin aynı kanunun 261. maddesi gereğince giderilmesi düşünülmelidir. Bundan ayrı yerel bilirkişilerin birlikte dinlenmeleri HMK.nun 261. maddesine aykırıdır. Bu bakımdan yerel bilirkişi ve tanıkların ayrı ayrı dinlenmeleri usul gereğidir.
    Bundan başka dava konusu taşınmazın davacının atasından, babasına ondanda kendisine kalıp kalmadığı, davacının dava konusu yeri yerel bilirkişiler tarafından ileri sürüldüğü gibi ...’tan satın alıp almadığı, hangi tarihte satın aldığı, zilyetliğinin başlangıç ve süresinin yerel bilirkişi ve tanıklardan sorulup belirlenmesi, babasından kalan bir yer ise dava koşulu yönünden TMK.nun 701 ve 702. maddelerinin kapsamlarının göz önünde tutulması, buna göre 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince miktar araştırmasının yapılması, davacının belgesizden taşınmaz edinip edinmediğinin Tapu Sicil ve Kadastro Müdürlüğü ile zilyetliğe dayalı tescil davası açıp açmadığının o yer Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden sorulması, belgesizden edinilen taşınmazlara ait kadastro tutanakları ve ekleriyle tapu kayıtlarının Tapu Sicil Müdürlüğünden, zilyetliğe dayalı tescil davalarına ait dosyaların ise ait olduğu mahkemelerden getirtilerek miktar sınırlamaları yönünden gözönünde tutulması, dava konusu taşınmaz davacının babasından kalma olup satış, bağış veya herhangi bir yolla davacıya kaldığının saptanması halinde duruma göre babası bakımından da miktar araştırmasının yapılması ve ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi