23. Hukuk Dairesi 2016/373 E. , 2018/414 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı ... vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde duruşmalı temyiz talebinde bulunanlardan davalı ... Tımar vekili avukat ... ile davacı şirket vekili Avukat ... geldi. Tebligata rağmen davalılardan ..."a çıkartılan tebligatın, adreste tanınmadığından bahisle bila ikmali iade edildiği görüldü. Davalı ... vekili Avukat ... ..."nün duruşma talebinden vazgeçmesi nedeniyle temyiz incelemesinin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davalı ...’tan alacaklı olduğunu, yapılan icra takibinin kesinleştiğini, davalılar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davalı yükleniciye isabet eden 2 numaralı bağımısız bölümün tescili için İİK’nun 94/ 2. maddesi gereğince yetki belgesi aldığını ileri sürerek, 2, 9 ve 11 numaralı bağımsız bölümlerin tapu kaydının iptali ile davalı ... adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, 9 ve 11 numaralı bölümler için davanın atiye bırakıldığı, davalı yüklenicinin, inşaatı getirdiği seviye itibariyle 3,75 daire hakettiği, üç adet bölümü aldığı, kalan 0,75 daire için 2 numaralı bağımsız bölümün ¾ hissesinin iptali ile davalı ... adına tesciline karar verilmiştir.
Karar, davalı ... vekilince temyiz edilmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Davacı vekili, davalılar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince davalı yükleniciye isabet eden 2, 9, 11 numaralı bağımsız bölümlerin İİK’nun 94/2. maddesine göre aldığı yetkiye dayanarak, yüklenici adına tescilini; 6 ve 8 numaralı bağımsız bölümler için ise, İİK’nun 277. maddesi gereğince tasarrufun iptalini istemiş, bozma ilamı gereğince her iki dava tefrik edilerek, tasarrufun iptali davası başka bir esasa kaydedilmiştir.
Davacının, her iki davayı, icra takibine konu alacağını tahsil edebilmek amacıyla açtığında şüphe yoktur. Dosya kapsamından, tasarrufun iptali davasının, mahkemenin 2012/198 Esas ve 2013/291 Karar sayılı ilamı ile kabul edildiği ve temyiz edilmeden 09.10.2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Bu durumda, mahkemece,öncelikle, tasarrufun iptali davasına konu olan 6 ve 8 numaralı bağımsız bölümlerin değerinin davacının alacağını karşılayıp karşılamadığının tespit edilmesi, karşıladığının anlaşılması halinde, eldeki dava konusuz kalacağından karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulmalıdır.
Tasarrufun iptali davasına konu anılan bölümlerin, davacının alacağını karşılamadığının anlaşılması halinde ise; dava konusu 2 no"lu bağımsız bölümün arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin teminatını teşkil etmesi nedeniyle eksik işler bedelinin bu bağımsız bölümden karşılanacağı hususu da gözönünde bulundurularak davalı arsa sahibinin, 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/31 Esas ve 2010/349 Karar sayılı ilamında belirlenen eksik işler bedeli ve gecikme tazminatının tahsili için başlattığı icra takibindeki miktar hesaplanıp dava konusu olan 2 numaralı bağımsız bölümde, bu bedele karşılık gelen hisse belirlenmeli ve kalması halinde artan hissenin davalı yüklenici adına tesciline karar verilmelidir.
İzah edilen hususlar dikkate alınmadan, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA, Yargıtay duruşma talebinden vazgeçildiğinden, davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.