Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2018/12415 Esas 2019/2963 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/12415
Karar No: 2019/2963
Karar Tarihi: 14.02.2019

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2018/12415 Esas 2019/2963 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkemece verilen hüküm temyiz ediliyor. Temyiz itirazlarının reddine karar verilirken, hüküm açıklanması suretiyle mahkumiyet kararı verildiği belirtiliyor. Ancak kararın yeni bir hüküm olduğu ve tüm kanıtların, iddia, savunma, tanık anlatımları gibi unsurların açık bir şekilde gerekçeye yansıtılması gerektiği, bu nedenle kararda yeterli gerekçe gösterilmediği belirtiliyor. Ayrıca, suçun basit dolandırıcılık olduğu ve bu suçun uzlaşma kapsamına alındığı hatırlatılıyor. Bu nedenle, uzlaşma işleminin olumlu sonuçlanıp sonuçlanmadığının araştırılması gerektiği vurgulanıyor. Ayrıca, 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle sanığın hak yoksunlukları yönünden hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtiliyor. Sonuç olarak, kararın bozulmasına karar veriliyor.
Kanun Maddeleri:
- Anayasanın 141. Maddesi
- 5271 sayılı CMK'nın 34., 223. ve 230. Maddeleri
- 5237 sayılı TCK'nin 157/1. Maddesi
- 5271 sayılı CMK'nin 253. Maddesi
- 6763 sayılı Kanun'un 34. Maddesi
- 1412 sayılı CMUK'un 321. Maddesi
3. Ceza Dairesi         2018/12415 E.  ,  2019/2963 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1) Yargıtay incelemesine tabi olacak ve kesinleşmesi halinde infaza verilecek hükmün, açıklanmasına karar verilecek yeni hüküm olduğu, bu nedenle kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma, tanık anlatımları ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eyleminin ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması ve bu şekilde cezanın şahsileştirilmesi gerekirken, açıklanan ilkelere uyulmadan ve yeterli gerekçe gösterilmeden yazılı şekilde hüküm kurulmak suretiyle Anayasanın 141. ve 5271 sayılı CMK"nin 34. ve 223., 230. maddelerine aykırı davranılması,
    2) Hükmün açıklanmasına neden olan kasıtlı suçun, 5237 sayılı TCK"nin 157/1. maddesinde tanımlanan “basit dolandırıcılık” suçu olduğu, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nin 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre dolandırıcılık suçunun basit halinin uzlaşma kapsamına alındığı nazara alınarak, Bursa 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.04.2011 tarih ve 2011/60 Esas - 2011/160 Karar sayılı ilamına konu suç yönünden uzlaştırma usulünün uygulanıp uygulanmadığının araştırılması, uzlaştırma işleminin olumlu sonuçlanmış olması durumunda, sanığın denetim süresi içinde başkaca kasıtlı suçtan mahkum olup olmadığının tespiti ile sonucuna göre sanık hakkında açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanıp açıklanmayacağının değerlendirilmesi zorunluluğu,
    3) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas- 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.02.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.





























    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.