Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/9139
Karar No: 2011/10760

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/9139 Esas 2011/10760 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2011/9139 E.  ,  2011/10760 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ANDIRIN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 10/02/2011
    NUMARASI : 2009/196-2011/41

    Taraflar arasında görülen davada;

    Davacı, 11 parsel  sayılı  taşınmazın 2006 yılından  bu  yana  haksız  olarak  davalılar  tarafından  kullandığını, ileri  sürüp, davalıların  haksız  müdahalesinin  men"ine , dikilen  ağaçların  sökülüp   boş  olarak  teslimine  karar  verilmesini  istemiştir.
    Davalılar, dava  konusu  yerin E. K.nun  mirasçıları İ. ve H. K.  2006  yılında  haricen  satın  alındığını, 2002  yılında   rızai ve  fiili  taksim  yapıldığını  belirterek   davanın  reddini  savunmuşlardır.
    Mahkemece, A harfi  ile  gösterilen 3442,59  m²  lik  kısma  davalıların  elatmalarının  önlenmesine, yıkım  isteğinin  reddine  karar   verilmiştir.
    Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla;Üye F.A."nın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, çaplı  taşınmaza   elatmanın  önlenmesi  ve  yıkım  isteğine  ilişkindir.
    Davalılar, davanın  reddini savunmuşlar,mahkemece elatmanın  önlenmesi   isteğinin  kabulüne  taşınmazın  tüm  maliklerinin  istekte   bulunmadığı  gerekçesiyle   yıkım  isteğinin  reddine  karar  verilmiştir.
    Toplanan  delillerden  ve  tüm  dosya   içeriğinden  11  parsel  sayılı  taşınmazın  kayıt  maliki  E."nin  öldüğü, geriye mirasçıları  olarak  davacı  ile  dava  dışı  çocukları  İ.  ve H."nün  kaldıkları  murislerinin  ölümünden  sonra   mirasçıların  biraraya  gelerek 11  sayılı  parseli  taksime  tabi   tuttukları,fen  bilirkişişisi  A. E.   tarafından  düzenlenen  krokide  kırmızı   renkle  gösterilen  bölümün  davacı, A  ve  sarı   ile  gösterilen  bölümün de  diğer   mirasçılar  H.  ve  İ.in  kullanımına  bırakıldığı, böylece taşınmazda  fiili kullanma   biçiminin  oluştuğu, İ.  ve  H."nün  kullanımlarına  bırakılan  bölümleri   1.9.2006  tarihinde  davalı  Ö. U.a  haricen satıp  zilyetliğini  devrettikleri, davalıların  da  karı-koca  oldukları anlaşılmaktadır.
    Bilindiği  üzere; taşınmazdan  yararlanamayan  paydaş, engel olan öteki  paydaş  ya  da   paydaşların, payına  vaki  elatmalarının  önlenmesini  her  zaman    isteyebilir.Hatta  elbirliği  mülkiyetinde  paydaşlardan  biri  öteki  paydaşların  olurlarını   almadan  ya  da   miras  şirketine  temsilci  atanmadan  tek  başına   elatmanın  önlenmesi  davasını   açabilir. Ancak, taşınmazda   fiili  kullanma  bicimi   oluşmuş  ise   paydaş  ancak  kullanımına  bırakılan  bölüm   yönünden  istekte   bulunabilir ve  bu  durumda   dava  açan  paydaşın  diğer  paydaşın ya  da  paydaşların  kullanımlarına  bırakılan  yerler  bakımından  diğer  paydaşları  temsil  ettiği  söylenemez.
    Öte  yanden, fiili  kullanma  biçimi  belirlenen  taşınmazda  kullanımı kendisine  bırakılan  yeri  o  paydaş  haricen  paydaş  olmayan  bir  başkasına  satmış  ise, haricen  satın  alan  kişiye   karşı  bir paydaşın  dava  açmasında  hukuki  yararının  ne   olduğu  hususu  üzerinde titizlikle  durulması  gerektiği  de  kuşkusuzdur.
    Somut  olaya  gelince;  her  ne  kadar  Türk Medeni  Kanununun 706, Borçlar  Yasasının  213 ve 2644  sayılı Tapu  Yasasının  26.  Maddesi  uyarınca  tapulu   taşınmazların  harici  satışı  geçersiz  ise  de, taşınmazın   tümü  bakımından  fiili  kullanma  biçimi  oluştuğuna  göre, davacının  kullanımına   bırakılan  yer  dışındaki  bölüm  için  dava  açtığı  gözetildiğinde , başka  paydaşların  kullanımına  terkedilen  yer  bakımından  davacının  kullanıma  yönelik bir  ilişkisi   kalmadığından, davacının  bir  yandan  fiili  kullanma  biçimine  göre   kendisine  bırakılan  bölümü  kullanırken  bir yandan  başka  paydaşa  özgülenen  bölüm bakımından  dava  açması  ve  elatmanın  önlenmesini   istemesi  iyiniyet  kuralı  ile  bağdaşmadığı  gibi  hukuki  yarar  da   bulunmamaktadır.
    Hal  böyle  olunca,  davanın  tümden   reddedilmesi  gerekirken, yanılgılı  değerlendirme  ile  yazılı  şekilde  karar  verilmesi  doğru  değildir.
    Davacının yerinde  görülmeyen temyiz  itirazlarının  reddine, davalıların  temyiz  itirazlarının  kabulü  ile  hükmün  (6100 Sayılı  Yasanın  geçici  3. maddesine  göre)  açıklanan  nedenlerden  ötürü HUMK"nun 428. maddesi  uyarınca  BOZULMASINA,alınan  peşin  harcın  temyiz  edene  geri  verilmesine, 20.10.2011  tarihinde  oybirliğiyle  karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi