Esas No: 2018/5058
Karar No: 2018/16462
Karar Tarihi: 04.10.2018
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2018/5058 Esas 2018/16462 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Basit tehdit ve hakaret suçlarından şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda ...Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 16/11/2017 tarihli ve 2016/83835 soruşturma, 2017/18228 esas, 2017/14313 sayılı iddianamenin iadesine dair ...6. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/11/2017 tarihli ve 2017/435 iddianame değerlendirme sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin ...5. Ağır Ceza Mahkemesinin 24/11/2017 tarihli ve 2017/1043 Değişik İş sayılı kararı, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 02/01/2018 gün ve 94660652-105-07-12699-2017-Kyb sayılı istemleri, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17/01/2018 gün ve 2018/4079 sayılı bozma düşüncesini içeren ihbarnamesi ve Yargıtay .... Ceza Dairesi"nin 25/06/2018 tarihli görevsizlik kararıyla Daireye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:
Kanun yararına bozma isteyen ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, ...6. Asliye Ceza Mahkemesince, 5237 sayılı Kanun"un 106/1-2. cümlesinde düzenlenen basit tehdit suçunun önödemeye tâbi olduğu ve önödeme tanzim edilmeden iddianame düzenlendiğinden bahisle iddianamenin iadesine karar verilmiş ise de; basit tehdit suçunun 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253/b-3 bendi gereğince uzlaştırmaya tâbi olduğu ve 5237 sayılı Kanun"un 75/1. maddesinde yer alan, "Uzlaşma kapsamındaki suçlar hariç olmak üzere, yalnız adlî para cezasını gerektiren veya kanun maddesinde öngörülen hapis cezasının yukarı sınırı altı ayı aşmayan suçların faili;..." şeklindeki düzenleme karşısında basit tehdit suçunun uzlaştırmaya tâbi olması nedeniyle hakkında önödeme hükümlerinin uygulanmayacağı gözetilmeksizin, itirazın kabulü gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I-Olay:
Basit tehdit ve hakaret suçlarından şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda ...Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 16/11/2017 tarihli ve 2016/83835 soruşturma, 2017/18228 esas, 2017/14313 sayılı iddianamenin iadesine dair ...6. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/11/2017 tarihli ve 2017/435 iddianame değerlendirme sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin ...5. Ağır Ceza Mahkemesinin 24/11/2017 tarihli ve 2017/1043 Değişik İş sayılı kararının, ...6. Asliye Ceza Mahkemesince, 5237 sayılı Kanun"un 106/1-2. cümlesinde düzenlenen basit tehdit suçunun önödemeye tâbi olduğu ve önödeme tanzim edilmeden iddianame düzenlendiğinden bahisle iddianamenin iadesine karar verilmiş ise de; basit tehdit suçunun 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253/b-3 bendi gereğince uzlaştırmaya tâbi olduğu
./..
.2.
ve 5237 sayılı Kanun"un 75/1. maddesinde yer alan, "Uzlaşma kapsamındaki suçlar hariç olmak üzere, yalnız adlî para cezasını gerektiren veya kanun maddesinde öngörülen hapis cezasının yukarı sınırı altı ayı aşmayan suçların faili;..." şeklindeki düzenleme karşısında basit tehdit suçunun uzlaştırmaya tâbi olması nedeniyle hakkında önödeme hükümlerinin uygulanmayacağı gözetilmeksizin, itirazın kabulü gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle kanun yararına bozmaya konu edildiği anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
TCK"nın 106/1-2. cümlesinde düzenlenen basit tehdit suçunun önödeme kapsamında bulunup bulunmadığının ve buna bağlı olarak önödeme gerçekleştirilmediğinden bahisle iddianamenin iadesine karar verilip verilemeyeceğinin belirlenmesine ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
Türk Ceza Kanunu"nun önödeme başlıklı 75. maddesi;
"(1)Uzlaşma kapsamındaki suçlar hariç olmak üzere, yalnız adlî para cezasını gerektiren veya kanun maddesinde öngörülen hapis cezasının yukarı sınırı altı ayı aşmayan suçların faili;
a) Adlî para cezası maktu ise bu miktarı, değilse aşağı sınırını,
b) Hapis cezasının aşağı sınırının karşılığı olarak her gün için otuz Türk Lirası üzerinden bulunacak miktarı,
c) Hapis cezası ile birlikte adlî para cezası da öngörülmüş ise, hapis cezası için bu fıkranın (b) bendine göre belirlenecek miktar ile adlî para cezasının aşağı sınırını,
Soruşturma giderleri ile birlikte, Cumhuriyet savcılığınca yapılacak tebliğ üzerine on gün içinde ödediği takdirde hakkında kamu davası açılmaz. (Ek cümle: 24/11/2016-6763/12 md.) Taksirli suçlar hariç olmak üzere, önödemeye bağlı olarak kovuşturmaya yer olmadığına veya kamu davasının düşmesine karar verildiği tarihten itibaren beş yıl içinde önödemeye tabi bir suçu işleyen faile bu fıkra uyarınca teklif edilecek önödeme miktarı yarı oranında artırılır.
(2) Özel kanun hükümleri gereğince işin doğrudan mahkemeye intikal etmesi halinde de fail, hakim tarafından yapılacak bildirim üzerine birinci fıkra hükümlerine göre saptanacak miktardaki parayı yargılama giderleriyle birlikte ödediğinde kamu davası düşer.
(3) Cumhuriyet savcılığınca madde kapsamına giren suç nedeniyle önödeme işlemi yapılmadan dava açılması veya dava konusu fiilin niteliğinin değişmesi suretiyle madde kapsamına giren bir suça dönüşmesi halinde de yukarıdaki fıkra uygulanır.
(4) Suçla ilgili kanun maddesinde yukarı sınırı altı ayı aşmayan hapis cezası veya adlî para cezasından yalnız birinin uygulanabileceği hallerde ödenmesi gereken miktar, yukarıdaki fıkralara göre adlî para cezası esas alınarak belirlenir.
(5) Bu madde gereğince kamu davasının açılmaması veya ortadan kaldırılması, kişisel hakkın istenmesine, malın geri alınmasına ve müsadereye ilişkin hükümleri etkilemez.
(6) (Ek: 24/11/2016-6763/12 md.) Bu madde hükümleri;
./..
.3.
a) Bu Kanunda yer alan;
1. Yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi (98 inci maddenin birinci fıkrası),
2. Genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması (madde 171),
3. Çevrenin taksirle kirletilmesi (182 nci maddenin birinci fıkrası),
4. Özel işaret ve kıyafetleri usulsüz kullanma (264 üncü maddenin birinci fıkrası),
5. Suçu bildirmeme (278 inci maddenin birinci ve ikinci fıkraları),
suçları,
b) 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 108 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan suç,
bakımından da uygulanır. Bu fıkra kapsamındaki suçların beş yıl içinde tekrar işlenmesi hâlinde fail hakkında aynı suçtan dolayı önödeme hükümleri uygulanmaz.
(7) (Ek: 24/11/2016-6763/12 md.) Ödemede bulunulması üzerine verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlar ile düşme kararları, bunlara mahsus bir sisteme kaydedilir. Bu kayıtlar, ancak bir soruşturma veya kovuşturmayla bağlantılı olarak Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından istenmesi hâlinde, bu maddede belirtilen amaç için kullanılabilir." şeklindedir.
Önödeme hukukumuza 765 sayılı TCK"nın kaynağı olan İtalyan Ceza Kanunundan alınarak girmiş ve gün geçtikçe uygulama alanı genişlemiştir. Önödeme 765 sayılı TCK’nın 119. maddesinde düzenlenmiş, 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Kanunun 75. maddesinde yer alarak uygulanmaya devam edilmiştir. 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 12. maddesiyle önödemeye ilişkin TCK"nın 75. maddesinde değişikliğe gidilmiş, suç için kanun maddesinde öngörülen hapis cezasının yukarı sınırı üç ay iken altı aya çıkarılmış, önödeme miktarı hesaplanırken hapis cezasının aşağı sınırının karşılığı her gün için yirmi Türk lirası iken otuz Türk lirasına çıkarılmış ancak adlî para cezasını gerektiren suçlarda önödeme miktarının adli para cezasının aşağı sınırı üzerinden belirleneceğine ilişkin düzenlemenin muhafaza edilmesi nedeniyle bu suçlarda önödeme miktarı TCK"nın 52. maddesi uyarınca günlüğü 20 Türk lirası üzerinden hesap edilecektir. Önödeme miktarının soruşturma giderleri ile birlikte, Cumhuriyet savcılığınca yapılacak tebliğ üzerine on gün içinde şüpheli tarafından ödenmesi halinde kamu davası açılmayacak ancak, 6763 sayılı Kanun"la getirilen değişiklik uyarınca taksirli suçlar hariç olmak üzere, önödemeye bağlı olarak kovuşturmaya yer olmadığına veya kamu davasının düşmesine karar verildiği tarihten itibaren beş yıl içinde önödemeye tabi bir suçu işleyen faile teklif edilecek önödeme miktarı yarı oranında artırılacaktır. 6763 sayılı Kanun"la TCK"nın 75. maddesine altıncı fıkra eklenmiş, bu fıkra kapsamında önödeme kapsamına giren suçlar ayrıca sayılmış ancak bu fıkrada sayılan suçların beş yıl içinde tekrar işlenmesi hâlinde fail hakkında aynı suçtan dolayı önödeme hükümleri uygulanmayacağı hüküm altına alınmıştır. Yine 6763 sayılı Kanun"la önödeme teklifi üzerine ödemede bulunulması nedeniyle verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlar ile düşme kararlarının, bunlara mahsus bir sisteme kaydedileceği, bu kayıtların, ancak bir soruşturma veya kovuşturmayla bağlantılı olarak Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından istenmesi hâlinde, bu maddede belirtilen amaç için kullanılabileceğine dair düzenleme getirilmiştir.
./..
.4.
Önödeme kurumunun amacı yargının iş yükünün azaltılması, failin bir an önce bu sıfattan kurtulmasının sağlanması ve yargılama giderlerinin azaltılmasıdır. Fail Cumhuriyet savcılığınca yapılan teklif üzerine soruşturma giderleri ile birlikte ödemede bulunursa dava açılmayacak, Cumhuriyet savcılığınca madde kapsamına giren suç nedeniyle önödeme işlemi yapılmadan dava açılması veya dava konusu fiilin niteliğinin değişmesi suretiyle madde kapsamına giren bir suça dönüşmesi halinde de hakim tarafından yapılacak bildirim üzerine belirlenecek miktardaki para yargılama giderleriyle birlikte fail tarafından ödendiğinde kamu davasının düşmesine karar verilecektir.
TCK"nın 75. maddesinin birinci fıkrasında uzlaşma kapsamındaki suçların önödemeden hariç tutulduğu görülmektedir. Ceza Genel Kurulu"nun 29/05/2018 tarihli ve 2017/15-496 esas, 2018/246 sayılı kararında belirtildiği üzere; uzlaştırma kurumu, uyuşmazlığın yargı dışı yolla ve fakat adli makamlar denetiminde çözümlenmesini amaçlayan bir alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Uzlaştırma; bu kapsama giren suçlarda, fail ve mağdurun suçtan doğan zararın giderilmesi konusunda anlaşmalarına bağlı olarak, devletin de ceza soruşturması veya kovuşturmasından vazgeçmesi ve suçun işlenmesiyle bozulan toplumsal düzenin barış yoluyla yeniden tesisini sağlayıcı nitelikte bir hukuksal kurumdur. 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nın 73. maddesinin sekizinci fıkrasında, "Suçtan zarar göreni gerçek kişi veya özel hukuk tüzel kişisi olup, soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı bulunan suçlarda, failin suçu kabullenmesi ve doğmuş olan zararın tümünü veya büyük bir kısmını ödemesi veya gidermesi koşuluyla mağdur ile fail özgür iradeleri ile uzlaştıklarında ve bu husus Cumhuriyet savcısı veya hâkim tarafından saptandığında kamu davası açılmaz veya davanın düşürülmesine karar verilir" hükmü ile uzlaşma kurumuna, aynı tarihte yürürlüğe giren 5271 sayılı CMK"nın 253, 254 ve 255. maddelerinde ise, uzlaşmanın şartları, yöntemi, sonuçları, kovuşturma aşamasında uzlaşma ile birden fazla failin bulunması hâlinde uzlaşmanın nasıl gerçekleşeceğine ilişkin hükümlere yer verilmiştir. 19/12/2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanunun ikinci maddesiyle, 5237 sayılı TCK"nın 73. maddesinin başlığında yer alan “uzlaşma” ibaresi metinden çıkarılmış, 45. maddesiyle de aynı maddenin sekizinci fıkrası yürürlükten kaldırılmış, yine 24 ve 25. maddeleri ile CMK"nın 253 ve 254. maddeleri değiştirilmiştir. CMK"nın 5560 sayılı Kanunun 24. maddesi ile değiştirilen 253. maddesinin üçüncü fıkrası; "(3) Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olsa bile, etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda, uzlaştırma yoluna gidilemez." biçimdeyken 09/07/2009 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 5918 sayılı Kanunun sekizinci maddesiyle anılan fıkraya "Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz" cümlesi eklenmiştir. 02/12/2016 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi ile yapılan değişiklikle madde başlığı "Uzlaştırma" olarak değiştirilmiş ve 6763 sayılı Kanun ile uzlaştırma kapsamındaki suçların sayıları artırılmış, TCK"nın 106. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen tehdit, aynı Kanunun 141. maddesinde düzenlenen hırsızlık ve 157. maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçları uzlaştırma kapsamına alınmış, etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlara ilişkin sınırlama kaldırılmıştır. Mağdurun veya suçtan zarar
./..
.5.
görenin gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi olması koşuluyla, suça sürüklenen çocuklar yönünden ayrıca, üst sınırı üç yılı geçmeyen hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlar da uzlaştırma kapsamına dahil edilmiştir. Uzlaştırma kurumu, fail ile devlet arasındaki ceza ilişkisini sona erdirmesi bakımından maddi hukuka da ilişkin bulunması nedeniyle, 5237 sayılı Kanun"un 7/2. maddesindeki düzenleme de nazara alınarak kesinleşen ve infaz edilmekte olan hükümlerde de uygulanabilecek ve bu husus infaz aşamasında gözetilebilecektir. Yerine getirilen hükümler yönünden ise, uzlaştırma sanığın hukuki yararının bulunması koşuluyla uygulanabilecektir.
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun iddianamenin iadesine ilişkin 174. maddesi;
"(1) Mahkeme tarafından, iddianamenin ve soruşturma evrakının verildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde soruşturma evresine ilişkin bütün belgeler incelendikten sonra, eksik veya hatalı noktalar belirtilmek suretiyle;
a) 170 inci maddeye aykırı olarak düzenlenen,
b) Suçun sübûtuna etki edeceği mutlak sayılan mevcut bir delil toplanmadan düzenlenen,
c) Önödemeye veya uzlaşmaya tâbi olduğu soruşturma dosyasından açıkça anlaşılan işlerde önödeme veya uzlaşma usulü uygulanmaksızın düzenlenen, İddianamenin Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verilir.
(2) Suçun hukukî nitelendirilmesi sebebiyle iddianame iade edilemez.
(3) En geç birinci fıkrada belirtilen süre sonunda iade edilmeyen iddianame kabul edilmiş sayılır.
(4) Cumhuriyet savcısı, iddianamenin iadesi üzerine, kararda gösterilen eksiklikleri tamamladıktan ve hatalı noktaları düzelttikten sonra, kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesini gerektiren bir durumun bulunmaması halinde, yeniden iddianame düzenleyerek dosyayı mahkemeye gönderir. İlk kararda belirtilmeyen sebeplere dayanılarak yeniden iddianamenin iadesi yoluna gidilemez.
(5) İade kararına karşı Cumhuriyet savcısı itiraz edebilir." biçiminde düzenlenmiştir.
CMK"da düzenlenen iddianamenin iadesi kurumu, uzun süren yargılama süreçlerinin önüne geçilebilmesi ve davaların “tek oturum” da bitirilebilmesini temin amacıyla getirilen düzenlemelerden biridir. Anılan kanunun 174. maddesinin birinci fıkrasının c bendinde, önödemeye tâbi olduğu soruşturma dosyasından açıkça anlaşılan suçlarda önödeme usulü uygulanmaksızın iddianame düzenlenmesi halinde, iddianamenin Cumhuriyet başsavcılığına iade edileceği açıkça hüküm altına alınmıştır. Önödemeye tabi olan suçlarda önödeme işlemleri yerine getirilmeden iddianame düzenlenmesi halinde, iddianame ya süresi içerisinde iade edilecek ya da bu eksikliğe rağmen iddianamenin kabul edilmesi veya soruşturma evrakının verildiği tarihten itibaren onbeş gün içerisinde iade edilmemesi nedeniyle iddianamenin kabul edilmiş sayılması halinde, önödeme işlemleri kovuşturma aşamasında mahkeme tarafından yerine getirilecektir.
İncelenen dosyada;
Basit tehdit ve hakaret suçlarından şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda şüphelinin TCK"nın 125/1-2,3-a, 4 ,43/1, 106/1-2.cümle ve 53. maddeleri
./..
.6.
gereğince cezalandırılması talebiyle ...Cumhuriyet Başsavcılığınca 2016/83835 soruşturma, 2017/18228 esas, 2017/14313 sayılı ve 16/11/2017 tarihli iddianamenin düzenlendiği, ...6. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/11/2017 tarihli ve 2017/435 iddianame değerlendirme sayılı kararıyla şüphelinin işlemiş olduğu basit tehdit suçunun önödemeye tabi suçlardan olduğu ve şüpheliye önödeme önerisinde bulunulmadığı gerekçesiyle iddianamenin iadesine karar verildiği, anılan karara Cumhuriyet savcısı tarafından 24/11/2017 tarihinde itiraz edildiği, ...5. Ağır Ceza Mahkemesinin 24/11/2017 tarihli ve 2017/1043 Değişik İş sayılı kesin nitelikteki kararıyla "Uzlaşmaya tabi olan Sair Tehdit suçunun, uzlaşmaya tabi olmayan Kamu Görevlisine Hakaret suçu ile birlikte işlenmiş olması nedeniyle CMK nun 253/3. maddesi uyarınca uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağı; bu durumda uzlaşma hükümleri uygulanamayacak olan Sair Tehdit suçunun 6763 sayılı Kanun ile değişik TCK nun 75. maddesi hükümleri uyarınca önödeme kapsamında olduğunun kabulü gerektiği sonucuna varıldığından" biçimindeki gerekçeyle itirazın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamı, kanun yararına bozma istemi ve tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde;
CMK"nın 253/3. maddesindeki "Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz" şeklindeki düzenleme karşısında, somut olayda şüphelinin uzlaştırma kapsamında olmayan kamu görevlisine hakaret ve uzlaştırma kapsamında bulunan basit tehdit suçunu birlikte işlediğinin iddia edilmesi nedeniyle anılan düzenleme uyarınca basit tehdit suçu hakkında uzlaştırma hükümleri uygulanamayacağı için anılan suç yönünden TCK"nın 75. maddesinde düzenlenen önödeme kurumunun uygulanmasının mümkün olup olmadığı öncelikle belirlenmelidir.
Uzlaştırma, tarafların ceza hukukuna ilişkin kendi aralarındaki belirli uyuşmazlıkları kendi rızaları dahilinde yargı dışı yolla ancak adli makamlar denetiminde çözüme kavuşturmayı hedeflemektedir. Önödeme de ise failin belirlenecek miktarı yargılama giderleriyle ödemesi halinde faille devlet arasındaki yargılama ilişkisi sona ermekte, mağdur tarafın uyuşmazlığın çözümüne dahil edilmesi mümkün olmamaktadır. CMK"nın 253. maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmesi hâlinde uzlaşma hükümlerinin uygulanmayacağına dair düzenleme 09.07.2009 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 5918 sayılı Kanunun sekizinci maddesiyle getirilmiş, uzlaştırma kapsamında kalan suçların önödeme harici bırakılmasına ilişkin düzenleme ise 01/06/2005 tarihinde yürürlük kazanmıştır. Görüldüğü üzere kanun koyucu, CMK"nın 253/3-son cümlesindeki düzenleme sırasında TCK"nın 75. maddesinin birinci fıkrası uyarınca uzlaştırma kapsamında kalan suçların önödeme haricinde bırakıldığını bilmektedir ve buna rağmen CMK"nın 253/3-son cümlesindeki düzenlemeyi yapmıştır. Bu nedenle kanun koyucunun her iki tarafı uyuşmazlığın çözümüne dahil eden uzlaştırmaya, faille devlet arasında çözümü hedefleyen önödemeye nazaran öncelik tanımak istediği kabul edilmelidir. Bu açıklamalar karşısında; somut olayda uzlaştırma kapsamında olmayan kamu görevlisine hakaret ve uzlaştırma
./..
.7.
kapsamında bulunan basit tehdit suçunun birlikte işlendiğinin iddia edilmesi nedeniyle CMK"nın 253/3-son cümlesindeki düzenleme uyarınca basit tehdit suçu hakkında uzlaştırma hükümleri uygulanamayacak ve anılan suç yönünden TCK"nın 75. maddesinde düzenlenen önödeme kurumunun uygulanması da mümkün olmayacaktır. Aksinin kabulü halinde yargılama neticesinde failin uzlaştırma kapsamında olmayan suçtan beraat etmesi halinde basit tehdit suçunun tekrar uzlaşmaya girmesi nedeniyle bu suç yönünden uzlaştırma hükümlerinin uygulanması gerekecek, bu durumda söz konusu suçun hem uzlaştırmaya hem de önödemeye tabi olması gibi kanun koyucunun amacına aykırı ve murad etmediği bir sonuç ortaya çıkacaktır.
Açıklanan nedenlerle; basit tehdit ve hakaret suçlarından şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda ...Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 16/11/2017 tarihli ve 2016/83835 soruşturma, 2017/18228 esas, 2017/14313 sayılı iddianamenin basit tehdit suçu yönünden önödeme teklifinde bulunulmadığı gerekçesiyle iadesine dair ...6. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/11/2017 tarihli ve 2017/435 iddianame değerlendirme sayılı kararında ve bu karara karşı yapılan itirazın kabulü yerine reddine ilişkin ...5. Ağır Ceza Mahkemesinin 24/11/2017 tarihli ve 2017/1043 Değişik İş sayılı kararında isabet bulunmamaktadır.
IV-Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle,
Kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, ...5. Ağır Ceza Mahkemesinin 24/11/2017 tarihli ve 2017/1043 Değişik İş sayı ile verilip kesinleşen kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sonraki işlemlerin, CMK"nın 309/4-a maddesi gereğince mahallinde merci mahkemesince yerine getirilmesine, 04/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.