21. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/17953 Karar No: 2014/14952 Karar Tarihi: 6.06..2014
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2013/17953 Esas 2014/14952 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Düzce İş Mahkemesi tarafından verilen kararda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 321. maddesi gereği hükmün tefhim edilebilmesi için gerekçeli kararın bir ay içinde yazılarak tebliğe çıkartılması gerektiği belirtilmiştir. Hükmün tüm unsurları ve gerekçesi ile birlikte tefhim edilmesi durumunda temyiz süresinin tefhim tarihinden itibaren başlayacağı ifade edilmiştir. Temyiz süresinin başlangıcına esas alınan tefhim kavramı, hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklandığı hal olarak anlaşılmalıdır. Tarafların temyiz süresi tutum dilekçesi ya da gerekçeli temyiz dilekçesi sunmak suretiyle kararı temyiz ettikleri hallerde dahi gerekçeli kararın taraflara tebliği gerekmektedir. Temyiz eden davalı Kurum vekilince sunulan temyiz dilekçesinin davacı ve davalıya yöntemince tebliğ edilerek dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 321. maddesi ve 5521 sayılı Kanun'un 8. maddesi belirtilmiştir.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 321.maddesinin 2.fıkrasına göre; kararın tefhimi için hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklanamadığı ve bu nedenle zorunlu olarak hüküm özetinin tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın en geç bir ay içinde yazılarak tebliğe çıkartılması gerekir. Bu hüküm doğrultusunda, hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte tefhim edilmediği hallerde gerekçeli kararın taraflara tebliği zorunludur (Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’nın (İkinci Bölüm) 20.03.2014 gün ve 2012/1034 Başvuru sayılı kararı da aynı yöndedir). Mahkemece, taraflara tefhim edilen kısa kararda (hüküm özeti) hükmün tüm unsurları yer almakla birlikte kararın gerekçesinin tefhim edilememesi halinde temyiz süresi gerekçeli kararın tebliğinden itibaren başlar. Ancak, hüküm tüm unsurları ve gerekçesi ile birlikte tefhim edilmiş ise artık hükmün HMK’nın 321/2 maddesine göre usulüne uygun ve eksiksiz bir biçimde tefhim edildiği kabul edilir ve temyiz süresi tefhim tarihinden itibaren başlar. 5521 sayılı Kanun‘un 8.maddesinde yer alan ve temyiz süresinin başlangıcına esas alınan tefhim kavramının “hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklandığı hal“ olarak anlaşılması zorunludur. Tarafların, gerekçeli karar tebliğ edilmeden önce, temyiz süre tutum dilekçesi veye gerekçeli temyiz dilekçesi sunmak suretiyle kararı temyiz ettikleri hallerde dahi, kararın gerekçesini dikkate alarak yeni temyiz gerekçelerine dayanmaları mümkün olduğundan, bu gibi hallerde bile gerekçeli kararın taraflara tebliği gerekir. Davanın tümden kabulü yada reddi söz konusu olsa bile tarafların kararın gerekçesini temyiz etmekte hukuki yararları bulunabileceğinden, bu gibi durumlarda bile gerekçeli kararın yöntemince taraflara tebliği zorunludur. Yukarıda yer alan açıklamalar doğrultusunda; Temyiz eden davalı Kurum vekilince sunulan temyiz dilekçesinin, HUMK"nun 433. maddesi gereğince davacı vekili ile davalı D. S. Kulüp Başkanlığı"na yöntemince tebliğ edilerek, tebligat parçası eklendikten sonra gönderilmek üzere, Dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 26/06//2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.