Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2013/17904 Esas 2014/14948 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/17904
Karar No: 2014/14948
Karar Tarihi: 26.06.2014

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2013/17904 Esas 2014/14948 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 321. maddesinin 2. fıkrasına göre kararın tefhim edilmesi için hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklanması gerektiğini belirtmiştir. Kararın tüm unsurları ve gerekçesi ile birlikte tefhim edilmediği durumlarda, gerekçeli kararın taraflara tebliği zorunlu hale gelir. Hüküm tüm unsurları ve gerekçesi ile birlikte tefhim edilmiş ise, temyiz süresi tefhim tarihinden itibaren başlar. Temyiz eden davalının temyiz dilekçesi davacı vekiline yöntemince tebliğ edildikten sonra gönderilmek üzere, dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 6100 sayılı HMK'nın 321. maddesi 2. fıkrası
- 5521 sayılı Kanun'un 8. maddesi
- HUMK'un 433. maddesi
21. Hukuk Dairesi         2013/17904 E.  ,  2014/14948 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 8. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 16/05/2013
    NUMARASI : 2010/741-2013/208


    01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 321.maddesinin 2.fıkrasına göre; kararın tefhimi için hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklanamadığı ve bu nedenle zorunlu olarak hüküm özetinin tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın en geç bir ay içinde yazılarak tebliğe çıkartılması gerekir. Bu hüküm doğrultusunda, hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte tefhim edilmediği hallerde gerekçeli kararın taraflara tebliği zorunludur (Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’nın (İkinci Bölüm) 20.03.2014 gün ve 2012/1034 Başvuru sayılı kararı da aynı yöndedir).
    Mahkemece, taraflara tefhim edilen kısa kararda (hüküm özeti) hükmün tüm unsurları yer almakla birlikte kararın gerekçesinin tefhim edilememesi halinde temyiz süresi gerekçeli kararın tebliğinden itibaren başlar. Ancak, hüküm tüm unsurları ve gerekçesi ile birlikte tefhim edilmiş ise artık hükmün HMK’nın 321/2 maddesine göre usulüne uygun ve eksiksiz bir biçimde tefhim edildiği kabul edilir ve temyiz süresi tefhim tarihinden itibaren başlar. 5521 sayılı Kanun‘un 8.maddesinde yer alan ve temyiz süresinin başlangıcına esas alınan tefhim kavramının "hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklandığı hal" olarak anlaşılması zorunludur.
    Tarafların, gerekçeli karar tebliğ edilmeden önce, temyiz süre tutum dilekçesi veye gerekçeli temyiz dilekçesi sunmak suretiyle kararı temyiz ettikleri hallerde dahi, kararın gerekçesini dikkate alarak yeni temyiz gerekçelerine dayanmaları mümkün olduğundan, bu gibi hallerde bile gerekçeli kararın taraflara tebliği gerekir.
    Davanın tümden kabulü yada reddi söz konusu olsa bile tarafların kararın gerekçesini temyiz etmekte hukuki yararları bulunabileceğinden, bu gibi durumlarda bile gerekçeli kararın yöntemince taraflara tebliği zorunludur.
    Yukarıda yer alan açıklamalar doğrultusunda;
    Temyiz eden davalı Kurum vekilince ve davalı tasfiye halindeki şirket temsilcisince sunulan temyiz dilekçelerinin, HUMK"nun 433. maddesi gereğince davacı vekiline yöntemince tebliğ edilerek, tebligat parçası eklendikten sonra gönderilmek üzere,
    Dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 26/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.