
Esas No: 2014/723
Karar No: 2014/8085
Karar Tarihi: 25.09.2014
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/723 Esas 2014/8085 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, 56, 113 ve 129, 161 ada 6 parsel sayılı sırasıyla 5.660,63 m², 9.300 m², 946,46 m², 2.030,28 m² ve 3.908,40 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davacı gerçek kişi adına tesbit edilmiş, daha sonra kadastro komisyonunca taşınmazların 2863 sayılı Kanunun 11. maddesini değiştiren 5226 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca 1. derecede doğal sit alanı içinde kaldığından söz edilerek, kadastro tesbitinin iptali ile tarla niteliğiyle adına tesbitine karar verilmiştir.
Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli taşınmazların adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu taşınmazların kadastro komisyon kararlarının iptal edilerek davacı adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine temyizi gereğince karar Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 16.06.2010 tarih ve 2010/2052 - 8421 sayılı kararı ile 159 ada 26, 56 ve 129 parsel sayılı taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığından bu parsellerle ilgili hüküm onanmış, diğer parsellerle ilgili hüküm bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle: “159 ada 113 ve 161 ada 6 parsel sayılı taşınmazlar yönünden karara dayanak alınan bilirkişi raporlarının yetersiz olduğu gerekçesiyle, usûlüne uygun orman ve zilyetlik araştırması yapılması gerektiği”ne değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine ve dava konusu taşınmazların kadastro tesbitlerinin iptali ile taşınmazların orman vasfıyla adına tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi vekili tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 25/03/2013 tarih ve 2012/13048 - 2013/3200 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Uzman orman bilirkişi kurulu tarafından orman kadastrosu, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu tesbit edilmiş, ziraat bilirkişi ise taşınmazların üzerinde uzun yıllar boyunca tarımsal faaliyetlerin yapıldığını bildirmiştir. Ayrıca; taşınmazların eylemli biçimde orman ve sit alanı içinde olmadıkları da saptandığı gibi, taşınmazların hali hazır niteliğiyle tarla niteliğinde oldukları anlaşılmıştır. Davacı gerçek kişinin davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek davanın reddi yolunda hüküm kurulması isabetsizdir. Kabule göre ise, hâkim, tarafların talep sonuçları ile bağlıdır. Somut olayda;
kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazların adına tescili istemiyle dava açan gerçek kişinin davası reddedildiğine ve Hazine veya Orman Yönetimi tarafından taşınmazların orman sayılan yerlerden oldukları iddiasıyla açılan bir dava da olmadığına göre, çekişmeli taşınmazların tesbit gibi tapuya tesciline karar verilmesi gerekir." denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyularak davanın kabulüne, çekişmeli 159 ada 113 ve 161 ada 6 sayılı parsellerin davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 25/09/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.