Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3374
Karar No: 2019/5604
Karar Tarihi: 18.12.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/3374 Esas 2019/5604 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2018/3374 E.  ,  2019/5604 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    - K A R A R -

    Davacı vekili, davacının elektrik iletim görevi ve 4628 sayılı Kanun uyarınca da elektrik piyasasını düzenleme görevi yaptığını, bu Kanun"un 15. maddesinde borçların ödenmesi konusundaki prensiplerin düzenlendiğini, yine Elektrik Piyasası Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliği gereğince davacının elektrik piyasasında dengeleyici ve uzlaştırıcı olarak rol aldığını, davalıya bu kapsamda birden çok fatura düzenlendiğini, fatura bedellerinin ödenmemesi nedeniyle davacının yukarıda belirtilen yönetmelik gereğince piyasa katılımcısı diğer şirketlere fazla ödeme yapmak zorunda kaldığını, dolayısıyla davacının meydana gelen zararından davalının sorumlu olduğunu iddia ederek ödenen 10.475.072,98 TL"nin fatura tarihinden itibaren gecikme zammı ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, yargı yolu itirazında bulunmuş, davalı kurumun ödemelerindeki aksaklıkların TEDAŞ ve Bağlı Dağıtım Şirketlerinin yükümlülüklerini yerine getirmemesinden kaynaklandığını, davacı TEİAŞ"ın özel sektör şirketlerine olan gecikme zammı ödemelerinden de davalının sorumlu olacağı iddiasının anlamsız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının yukarıda belirtilen Yönetmelik uyarınca piyasada oluşan fiyatlar çerçevesinde faturalar düzenlediği ve ödemek zorunda kaldığı gecikme zammı tutarının tahsil ettiği gecikme zammı tutarından fazla olması durumunda söz konusu fazlalığın kurum zararını oluşturacağı, davacının bu zararını Yönetmeliğin 8-f ve 103. maddeleri çerçevesinde davalıdan isteyebileceği, alınan ilk raporda herhangi bir belge incelenmediğinden bu raporun hükme esas alınamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiş, Dairemizin 2012/15749 esas, 2013/1930 karar sayılı ve 31.12.2013 tarihli ilamı ile; “Mahkemece alınan ilk raporda; davacının, piyasa katılımcılarına Yönetmelik çerçevesinde ödediği gecikme zammı tutarını davalının geç ödemeleri nedeniyle yaptığını kanıtlamak zorunda olduğu, bu durumun ancak davacı şirketin muhasebe kayıtlarının incelenmesi sonucu ortaya çıkacağı belirtilmiştir. Hükme esas alınan ikinci raporda ise, Yönetmeliğin 8/f maddesinde piyasa işleticisi davacının kar ve zarar etmemesinin öngörüldüğü, Yönetmeliğin 94. ve 95. maddesi çerçevesinde davacının piyasa katılımcısı şirketlerin uğradığı zararın ödenmek zorunda olduğu, yine Yönetmeliğin 103. maddesi gereğince davacının uğradığı zararı rücu hakkına sahip olduğu, davacının alacağının 10.475.072,98 TL olduğu yolunda görüş bildirilmiştir. Davalı taraf ikinci bilirkişi raporuna gerekçelerini de göstermek suretiyle ayrıntılı şekilde itiraz etmiştir. Mahkemece davalının yaptığı bu itirazlar değerlendirilmediği gibi raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla yeniden bilirkişi incelemesi yapılmasına dair ara kararı oluşturulduğu halde bu ara karardan da dönülmüştür. Mahkemece yukarıda açıklandığı gibi davalının rapora yönelik itirazları da değerlendirilecek biçimde önceki raporlar arasındaki çelişkiyi giderir nitelikte konusunda uzman kişilerden oluşan üç kişilik bilirkişi heyetinden ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde ve bozma ilamından sonra alınan ve benimsenen bilirkişi raporlarına göre, dava konusu dönemde davalının yüklü miktarda davacıya borçlu olduğu ve muhasebe kayıtlarına göre borçlarının artarak devam ettiği, alacağını tahsil edemeyen davacının piyasa katılımcısı özel sektör şirketlere PMUM faaliyetleri nedeniyle gecikme zammı ödediği, bundan dolayı zararın oluştuğu, bu zararın davalının borçlarını zamanında davacıya ödememesinden kaynaklandığı ve davalının fiili ile zarar arasında illiyet bağı bulunduğu gerekçesiyle 10.475.072,92 TL"nin 6183 sayılı Kanun uyarınca hesaplanan gecikme zammı oranındaki faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine ve özellikle Hazine Müsteşarlığı’nca davacının davalıdan olan alacaklarına 2008 yılı için faiz uygulanmayacağının kararlaştırılmış olmasına, davacının elektrik piyasasını düzenleme faaliyetleri çerçevesinde görevi nedeniyle kar ve zarar etmeyeceğinin düzenlenmiş olmasına ve ayrıca davacının özel sektör şirketlerine faiz ödemesi yaptığı borçlarının anapara toplamının davalıdan olan alacağından daha az bulunmasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    Mahkemece davanın kabulüne yönelik verilen ilk karar gereğince 480.805,85 TL bakiye karar ve ilam harcı tahsili için harç tahsil müzekkeresi yazıldığı halde, bozmaya uyularak yine davanın kabulüne dair verilen kararda harç tahsil müzekkeresi hiç yazılmamış gibi tekrar davalı aleyhine harca hükmedilmiş olması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. Ne var ki, davalının temyiz dilekçesi ekinde sunduğu Ziraat Bankası dekontundan davalı tarafından ilk harcın ödendiği anlaşıldığından ve yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 HMK’nın geçici 3. maddesi ve 5236 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nın 5236 sayılı Kanun’un 16. maddesi ile değiştirilmeden önceki 438/7 maddesi gereğince hüküm fıkrasının harç ile ilgili 2. bendinin hükümden çıkarılarak yerine 2. bend olarak “Alınması gerekli 715.552,24 TL harçtan peşin yatırılan 141.413,50 TL harç ve ilk karar nedeni ile davalıdan tahsil edilen 480.805,83 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 93.332,91 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına” cümlesinin eklenerek hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bend uyarınca davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bendde açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının harç ile ilgili 2. bendinin hükümden çıkarılarak yerine 2. bend olarak “Alınması gerekli 715.552,24 TL harçtan peşin yatırılan 141.413,50 TL harç ve ilk karar nedeni ile davalıdan tahsil edilen 480.805,83 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 93.332,91 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına” cümlesinin eklenmesine ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 18/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi