
Esas No: 2014/7240
Karar No: 2014/8073
Karar Tarihi: 25.09.2014
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/7240 Esas 2014/8073 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
... Köyünde 1989 yılında yapılan kadastro sırasında, 938 parsel sayılı 66300 m², yüzölçümündeki taşınmaz, ham toprak niteliği ile Hazine adına tesbit edilerek tapuya tescil edilmiştir. Daha sonra 4342 sayılı Mera Kanununa göre çalışma yapan Mera Tesbit Komisyonunca ilgili parsel mera olarak tesbit ve tahdit edilerek tahsis yapılıp ilân edilmiştir.Davacı ... Yönetimi, 25.11.2009 tarihli dava dilekçesinde; ... İlçesi, ... Köyü 938 parsel sayılı taşınmazın mera tesbit komisyonu tarafından mera olarak tesbit ve tahsis edildiğini, taşınmazın üzerinin orman bitki örtüsü ile kaplı olduğunu ileri sürerek, mera tesbit komisyonu tarafından yapılan tesbit ve tahsisin iptali ile taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tescilini talep etmiştir.Mahkemece davacının davasının kabulü ile ...İli,... İlçesi, ...Köyü 938 parsel sayılı taşınmazın ... Mera Komisyonu tarafından alınan mera tahsis kararının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.Dava, 4342 sayılı Mera Kanuna göre mera tesbit komisyonunca yapılan mera tesbit, tahdit ve tahsis kararının iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu yapılmamıştır. Genel arazi kadastrosu 1989 yılında yapılıp kesinleşmiştir.İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına göre, davalı ... Yönetiminin davasının kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, çekişmeli taşınmaz tapuda kayıtlı olduğu halde tapu kaydının iptaline karar verilmeyip sadece tahsis kararının iptal edilmiş olması, ayrıca, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesiyle 3402 sayılı Kanuna eklenen "Kadastro işlemi ile oluşan tesbit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” şeklindeki 36/A maddesi ve 17. maddesi ile eklenen "Bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” şeklindeki geçici 11. maddesi hükümleri gereğince davalılar aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesi doğru değil ise de, bu hususlar hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 2. bendinde yer alan, “mera tahsis kararının” ibaresinden sonra gelmek üzere “ ve tapu kaydının” ibaresinin yazılması, ayrıca 4. ve 5. bentlerin hükümden çıkarılarak bunların yerine “6099 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve davacı lehine vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına” ibaresinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K"nun 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 25/09/2014 tarihinde oy birliği ile karar verildi.