Esas No: 2017/1946
Karar No: 2021/917
Karar Tarihi: 24.02.2021
Danıştay 12. Daire 2017/1946 Esas 2021/917 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2017/1946
Karar No : 2021/917
KARAR DÜZELTME İSTEMİNDE BULUNAN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı/…
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının onanmasına dair Danıştay Onikinci Dairesinin 15/03/2017 tarih ve E:2016/10218, K:2017/788 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 20/05/2015 tarihinde EKPSS/Kura yerleştirme sonucuna göre … Kamu Hastaneleri Birliği'ne hizmetli olarak atanmak üzere yerleştirilen davacının, adli sicil arşiv kaydının bulunduğu ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48/A-5. maddesinde belirtilen şartları taşımadığından bahisle açıktan atamasının yapılmamasına ilişkin … tarih ve … sayılı Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu İnsan Kaynakları Kurum Başkan Yardımcılığı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; olayda, parada sahtecilik suçundan 1yıl 3 ay hapis ve 90,00 TL adli para cezası bulunan davacının, bu cezasının kesinleşerek tamamen infaz edildiği 21/06/2007 tarihinden itibaren bu ceza nedeniyle mahrum kaldığı hak yoksunluklarını 5237 sayılı Kanun'un 53/2. maddesi uyarınca tekrardan kazanacağı kabul edilse de, memuriyete alınmada genel koşulların öngörüldüğü özel Kanun niteliğini haiz 657 sayılı Kanunun 48/A-5 maddesinde yer alan Türk Ceza Kanununun 53. maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile, kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasından mahkum olmamak gerektiği hükmü dikkate alındığında, davacının memuriyete alınması için öngörülen koşulları taşımadığının açık olduğu, memnu hakların iadesi kararı alınmasının da, anılan maddede yer alan "Türk Ceza Kanununun 53. maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile" ifadesi nedeniyle davacı lehine bir hak vermeyeceği ve davacının hukuki durumunda memuriyete atanmasına yönelik olumlu bir değişiklik yaratmayacağı hususları göz önüne alındığında, atamasının yapılmamasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onikinci Dairesinin 15/03/2017 tarih ve E:2016/10218, K:2017/788 sayılı kararıyla; temyize konu karar usûl ve hukuka uygun bulunmuş ve kararın onanmasına karar verilmiştir.
KARAR DÜZELTME TALEP EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; memnu hakların iadesi kurumunun, mahkumiyetten doğan süresiz yasakları ortadan kaldırmaya yönelik olduğu, hakkında memnu hakların iadesine karar verildiği ve memuriyete engel durumunun bulunmadığı dolayısıyla atanmamasına ilişkin dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek Danıştay Onikinci Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, düzeltilmesi istenen kararın usul ve yasaya uygun olduğu, ileri sürülen nedenlerin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54. maddesine uymadığı, bu nedenle istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ :Memnu hakların iadesi kararıyla birlikte ilgililerin mahkumiyetten dolayı memuriyete engel durumlarının bulunmadığının kabulü gerekeceğinden, davacının memuriyete engel durumu bulunduğundan bahisle atanmasının yapılmamasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle karar düzeltme isteminin kabul ederek İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, davalı Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu hasım mevkiinden çıkarılarak 25/08/2017 tarih ve 30165 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 694 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 203/1-ğ maddesi ile 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'na ekli (I) sayılı cetvelden çıkartılarak anılan Kanun Hükmünde Kararname'nin 184. maddesi ile Kamu Hastaneleri Genel Müdürlüğü adıyla Sağlık Bakanlığı'nın hizmet birimi olarak teşkilatlandırıldığı anlaşıldığından, Sağlık Bakanlığı hasım mevkiine alındıktan sonra, gereği görüşüldü:
Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Onikinci Dairesinin 15/03/2017 tarih ve E:2016/10218, K:2017/788 sayılı kararı kaldırılarak uyuşmazlık yeniden incelendi:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacının, piyasaya sahte para sürmek (parada sahtecilik) suçundan dolayı hakkında yapılan yargılama neticesinde … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, 1yıl 3 ay hapis ve 90,00 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına hükmedilmiş ve ceza ertelenmiştir. …. Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… onama ilamı ile söz konusu karar 21/06/2007 tarihinde kesinleşmiştir. 5 yıllık sürenin geçmesinin ardından da ertelenen ceza, 21/06/2012 tarihinde infaz edilmiş sayılmıştır.
Ardından davacının, yasaklı haklarının iade edilmesi için yapmış olduğu başvurusu sonucunda, … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … tarihli ve E:…, K:… sayılı ek kararıyla memnu hakları iade edilmiştir.
%64 oranında engelli raporu da olan davacı, 20/05/2015 tarihinde ÖSYM tarafından yapılan 2015 EKPSS/kura yerleştirme işlemiyle … Kamu Hastaneleri Birliği’ne hizmetli olarak yerleştirilmiştir. Davalı Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu ise, davacının memnu haklarının iadesi kararı alsa da, hakkında adli sicil arşiv kaydı olduğu ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48/A-5. maddesinde belirtilen memuriyete alınma şartlarını taşımadığından, davacının atanmamasına ilişkin … tarih ve … sayılı işlemi tesis etmiştir.
Bunun üzerine, anılan işlemin iptali istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun, 48. maddesinin, birinci fıkrasının, (A) bendinin 5 numaralı alt bendinde; "Türk Ceza Kanunu'nun 53'üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkum olmamak" Devlet memurluğuna alınma şartları olarak düzenlenmiştir.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun "Belli Hakları Kullanmaktan Yoksun Bırakılma" başlıklı 53. maddesinde; ''(1) Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak; sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya Devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tâbi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten (...) yoksun bırakılır.
(2) Kişi, işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamaz.'' hükmüne yer verilmiştir.
5352 sayılı Adli Sicil Kanunu'nun "Yasaklanmış hakların geri verilmesi" başlıklı 06/12/2006 tarih ve 5560 sayılı Kanun ile eklenen 13/A maddesinde, "(1) 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunların belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkûmiyete bağladığı hak yoksunluklarının giderilebilmesi için, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilir.
Bunun için; Türk Ceza Kanununun 53. maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları saklı kalmak kaydıyla,
a) Mahkûm olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık bir sürenin geçmiş olması,
b) Kişinin bu süre zarfında yeni bir suç işlememiş olması ve hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda mahkemede bir kanaat oluşması gerekir." hükmüne yer verilmiştir.
5352 sayılı Kanun'a eklenen 13/A maddesinin gerekçesinde ise, "5352 sayılı Adlî Sicil Kanununun Geçici 2 nci maddesinde, diğer kanunlardaki kasıtlı bir suçtan dolayı belirli süreyle hapis cezasına veya belli suçlardan dolayı bir cezaya mahkum olan kişilerin, belli hakları kullanmaktan süresiz olarak yoksun bırakılmasına ilişkin hükümleri saklı tutulmuştur. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki çeşitli kanunlardaki süresiz hak yoksunluğu doğuran bu hükümlere rağmen, yasaklanmış hakların geri verilmesi yolunun kapalı tutulması, uygulamada ciddi sorunlara yol açacaktır. Bu sorunların çözümüne yönelik olarak, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki çeşitli kanunlardaki kasıtlı bir suçtan dolayı belirli süreyle hapis cezasına veya belli suçlardan dolayı bir cezaya mahkum olan kişilerin süresiz olarak kullanmaktan yasaklandıkları hakları tekrar kullanabilmelerine imkân tanıyan bir düzenleme yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur." ibarelerine yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Memnu hakların iadesi müessesesi, 765 sayılı (mülga) Türk Ceza Kanunu'nun 121-124 maddeleri ile 1412 sayılı (mülga) Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun 416-420. maddeleriyle düzenlenmiş iken, anılan Kanunları yürürlükten kaldırarak 01/06/2005 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda bu müesseseye yer verilmemiştir.
Diğer yandan, Anayasa'nın 76/2. maddesi ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu gibi bazı özel Kanunlardaki hak yoksunluklarına ilişkin düzenlemeler nedeniyle memnu hakların iadesi müessesesine yeniden ihtiyaç duyulmuş ve 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu'na eklenen 13/A maddesiyle yasaklanmış hakların geri verilmesi başlığı altında yeniden düzenlenmiştir.
Memnu hakların iadesinin düzenlendiği 5352 sayılı Kanun'un anılan maddesinde, 5237 sayılı Kanun dışındaki Kanunların belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkûmiyete bağladığı hak yoksunluklarının giderilebilmesi için, mahkûm olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık bir sürenin geçmiş olması, kişinin bu süre zarfında yeni bir suç işlememiş olması ve hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda mahkemede bir kanaat oluşması koşuluyla kişilerin hükmü veren mahkemeye veya hükümlünün ikametgâhının bulunduğu yerdeki aynı derecedeki mahkemeye yapacakları başvuru üzerine yasaklanmış hakların geri verilmesi kararının verileceği belirtilmiştir.
Bu maddede bahsedilen "5237 sayılı Kanun dışındaki Kanunlar" ifadesinden, 5237 sayılı Kanun'un "Özel kanunlarla ilişki" başlıklı 5. maddesinde, "Bu Kanunun genel hükümleri, özel ceza Kanunları ve ceza içeren Kanunlardaki suçlar hakkında da uygulanır." hükmü uyarınca çeşitli suç ve hürriyeti bağlayıcı cezalar ile hak yoksunluklarının düzenlendiği 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu, Kaçakçılık Kanunları gibi özel ceza Kanunları değil, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, Seçim Kanunu gibi hak yoksunluklarına yer verilen Kanunların anlaşılması gerektiği açıktır.
5352 sayılı Kanun'un 13/A maddesinin gerekçesinde de belirtildiği üzere, cezalandırılmakla güdülen asıl amaç, işlediği suçtan dolayı kişinin etkin pişmanlık duymasını sağlayıp tekrar topluma kazandırılması olduğundan, memnu hakların iadesi müessesesi ile, ceza mahkumiyetinden doğan süresiz yasakların ve ehliyetsizliklerin önüne geçilerek, yasak ve ehliyetsizliklerden kurtulmak isteyen kimseyi düzgün ve hukuk kurallarına uygun bir şekilde yaşamaya teşvik etmek amaçlanmıştır.
Bu kapsamda, memnu hakların iadesi kararı, gerek Türk Ceza Kanunundan, gerekse özel bir Kanundan kaynaklansın, kamu hizmetlerinden yasaklanma, memuriyetten mahrumiyet, seçme ve seçilme hakkından yoksun kılınma gibi temel hak ve özgürlükler alanındaki ehliyetsizlikleri gelecek için ortadan kaldıran ve kişiye kullanılması men edilen hakları kullanma yetkisi sağlayan kararlardır.
Öte yandan, 657 sayılı Kanun'un 48/A-(5) maddesinde yapılan "Türk Ceza Kanunu'ndaki süreler geçirilmiş olsa bile" değişikliğinin 2008 yılında yapıldığı, 5552 sayılı Kanuna, 5560 sayılı Kanunla eklenen 13/A maddesinin ise, 2006 yılında eklendiği görülmektedir. 5352 sayılı Kanun'a 2006 yılında 13/A maddesinin eklenmesiyle getirilen yasaklanmış hakların geri verilmesi düzenlemesinden sonra, memnu hakların iadesi kararı alınsa dahi, Devlet memuru olunamayacağına ilişkin bir hükme de yer verilmemiştir.
Yukarıda anılan düzenlemeler bir bütün halinde değerlendirildiğinde; 657 sayılı Kanun'un 48/A-(5) maddesinde yer alan "Türk Ceza Kanunu'ndaki süreler geçirilmiş olsa bile" ibaresiyle maddede belirtilen suçlardan dolayı mahkûm olan ve bu mahkûmiyeti nedeniyle belli hakları kullanmaktan yasaklanan kişilerin Devlet memuru olamayacağı, yasaklanmış hakların iadesi kararı alınması durumunda ise, mahkûmiyeti ortadan kalkmamakla birlikte mahkûmiyetten doğan veya mahkûmiyetle birlikte hükmedilen ehliyetsizliklerinin ileriye
dönük olarak ortadan kalkacağı sonucuna ulaşılmaktadır.
Bununla birlikte, memnu hakların iadesi kararının, ilgili kişiye bu karar uyarınca doğrudan memuriyete alınma hakkı vermeyip memuriyete başvurma hakkı sağlayacağı, idarenin bu noktada kadro ve ihtiyaç durumunu gözeterek takdir yetkisini kullanacağı açıktır.
Dava konusu olayda, davacının sözü edilen mahkûmiyetine bağlı olan hak yoksunluğunun, dava konusu işlemin tesis edildiği tarihten önce aldığı memnu hakların iadesi kararı ile ortadan kalktığı, davalı idarenin takdir yetkisini davacının memur olarak yerleştirilmesi yönünde kullandığı, bu durumda kadro ve ihtiyacın bulunduğu hususunun sabit olduğundan, davacının memuriyete engel mahkumiyetinin bulunduğu ve 657 sayılı Kanun'un 48/A-5.maddesinde belirtilen şartları taşımadığından bahisle atamasının yapılmamasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Bu durumda, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 24/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.