16. Hukuk Dairesi 2017/5284 E. , 2020/5173 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 161 ada 395 parsel sayılı 25.293,93 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasına dayanarak, tapu kaydının iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, Dairemizin usule ilişkin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sırasında taşınmaz üzerinde ipotek hakkı bulunan TC. ... Bankası davaya dahil edilmiş ve yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 161 ada 395 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 2.746,88 metrekarelik bölümün davalı ..., (B) harfi ile gösterilen 22.547,05 metrekarelik bölümün ise davacı Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkeme kararlarının gerekçeli olması gerektiği 6100 sayılı HMK"nın 297. maddesinde belirtilmiş olup, aynı zamanda Anayasa"nın 141/3. maddesinin de amir hükmü gereğidir. Buna göre mahkeme kararları, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, tarafların anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri mutlaka kapsamalıdır. Tarafların, hükmün hangi maddi ve hukuki sebebe dayandırıldığını anlayabilmeleri ve Yargıtay"ın kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığını denetlemesi ancak kararın gerekçeli olmasıyla mümkündür. Hüküm fıkrasında varılan sonucun nedenlerini açıklamayan ifadelerin gerekçe olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Somut olayda, kararın gerekçe kısmında yalnızca bozma ilamı doğrultusunda taraf teşkilinin sağlandığı açıklanmış olup, bu açıklamanın gerekçe olarak kabul edilmesine hukuken imkan bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca; Mahkemece, gerekçesiz ve usulün 297/1-c maddesine aykırı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.11.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.