19. Hukuk Dairesi 2019/3177 E. , 2019/5603 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davacı şirket ile davalı şirket arasında kitap alım satımından kaynaklanan ticari ilişki bulunduğunu, bu ticari ilişki nedeniyle davalının davacıya 19.746,72 TL borçlu olduğunu, borcun ödenmemesi üzerine Anadolu 21. İcra Müdürlüğü"nün 2013/26575 esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe davalının itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali, takibin devamı ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının, davalı şirkete satmak için verdiği ve satılmayan kitapların iadesini gerçekleştirmediğini, davalının borcu bulunmadığını, davalı şirket tarafından davacıya gönderilen toplam 16.032,05 TL tutarlı iade faturalarının davalı şirkete iade edildiğini, davacı tarafın yükümlülüklerini yerine getirmediğini, satılmayan kitapları iade almadığını, davalının davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek, davanın reddi ile davacı aleyhine tazminata hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi kök ve ek raporuna göre, davacının davalıya pazarladığı, ancak davalı tarafından satılamayan kitapların tekrar davacıya iade faturası ile iade edildiği şeklinde bir uygulamanın her iki tarafın ticari defter kayıtlarından tespit edildiği, taraflar arasında satılmayan kitapların iadesi durumunda iade edilen kitap bedellerinin borçtan düşülmesi yönünde yerleşmiş bir teamül olduğu, benimsenen bilirkişi kök ve ek raporu dikkate alınarak takip konusu alacak tutarı olan 19.746,72 TL den 26 adet iade faturalarına konu 16.032,05.-TL’nin düşümü ile davacının davalıya takipten dolayı 3.714,67 TL borçlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, davacı tarafından davalı hakkında İstanbul Anadolu 21. İcra Müdürlüğü’nün 2013/26575 esas sayılı dosyasıyla başlatılan takibe itirazın kısmen iptali ile, 3.714,67 TL alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 2/2 maddesi uyarınca yıllık % 13,75 ticari avans faizi yürütülmek sureti ile takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davalının yerinde görülmeyen tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davacı tarafından davalıya yapılan kitap satışından kaynaklanan cari hesap alacağının tahsilini amaçlayan itirazın iptali davasıdır. Yapılan bilirkişi incelemesinde her iki tarafın ticari defterlerinin de usulüne uygun tutulduğu ve birbirini doğruladığı, davacının davalıdan takip talebinde yazılı miktar kadar alacaklı olduğu, davacı defterindeki bakiye alacak ve davalı defterindeki bakiye borç kayıtlarından anlaşılmaktadır. Aralarında yazılı sözleşme olmayan tarafların, davacı tarafından davalıya satılan, ancak davalı tarafından nihai tüketiciye satılamayan kitapların davacıya iade edileceği ve davacının iade aldığı kitap bedellerini davalı borcundan düşmesi şeklinde teamül haline gelmiş fiili bir uygulama olduğu tarafların ticari kayıtlarından anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf, davacı tarafından davalıya iade edilmek istenen 26 adet iade faturasına konu 16.032,05.-TL tutarındaki kitapların davacı tarafından kabul edilmemesinden kaynaklanmaktadır. Ancak davalının iade faturasına konu kitapların, davacı tarafından teslim alınması hususunda takip tarihinden önce davacıyı temerrüte düşürmediği ve itirazın iptali davalarının da takip tarihindeki haklılık durumuna göre sonuçlandırılması gerektiği için mahkemenin davacının gerçekleşen sabit alacağından bu bedelleri düşerek davayı kabul etmesi doğru olmamıştır. Esasen davalı iadesi gereken kitapları da fiilen yedinde bulundurmaktadır. Bu itibarla davalının iade talebi ayrı bir dava konusu olup, iş bu davada takas mahsup olarak değerlendirilmesinin koşulları oluşmamıştır. Bu itibarla mahkemece davanın tamamen kabulü yerine kısmen kabulü yerinde olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 18/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.