8. Hukuk Dairesi 2019/2323 E. , 2019/4292 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İtirazın Kaldırılması Ve Tahliye
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı alacaklı 01.07.2000 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak 26.04.2013 tarihinde haciz ve tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile 2010 ila 2013 yılları arasındaki kira farkı alacağı 24.258,54 TL’nin faiziyle tahsilini talep etmiş, ödeme emri davalı borçluya 02.05.2013 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu vekili 08.05.2013 tarihli itiraz dilekçesinde, müvekkili hakkında neye dayanarak açıldığı anlaşılmayan icra takibinde kira farkı alacakları ile faizlerinin talep edilmekte olduğunu, oysa kira bedelinin ancak hak ve nesafet ilkelerine göre dava yolu ile tespitini isteme imkanı bulunduğunu, ancak alacaklının kira tespit davası açmaksızın talep ettiği artış bedellerinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu bildirerek borcun tamamına, faize ve ferilerine itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı İcra Mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur.
Mahkemece verilen kararında, Bakırköy 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/25 Esas, 2010/1221 Karar sayılı ilamı ile 01/07/2009 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık kiranın brüt 3.786,51 TL net 3.029,21 TL olduğu, bilirkişi tarafından yapılan hesaplama ile davalı borçlu tarafından ödemeler dosya içeriği ile ve belgelerle uyumlu olarak değerlendirildiği, Bakırköy 8. İcra Müdürlüğünün takip dosyasında takip talebinde ve ödeme emrinde istenmesi gereken asıl kira alacağının 5.734,82 TL, işlemiş faizin 55,15 TL olarak istenebileceği, Bakırköy 14. İcra Müdürlüğünün takip dosyasında ise, istenen kira alacaklarının süresi içerisinde borçlu tarafından ödendiği, Bakırköy 8. İcra Müdürlüğünün takip dosyasında istenen kira alacak aslının temerrüt süresi içerisinde ödendiğine ilişkin belge dosyaya sunulmadığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne ve tahliyeye karar verilmiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın davalı tarafça temyizi üzerine Dairemizin 09.04.2018 tarihli ve 2017/5122 E., 2018/10974 K. sayılı ilamı ile; “Davalı vekili; davacı tarafından kira tespit davaları açıldığını, son olarak açılan davada Bakırköy 6. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2015/25 Esas sayılı dosyası ile 01.07.2009-01.07.2010 tarihleri arası kira bedelinin 3.786,51 TL olarak tespitine karar verildiğini, kararın onanarak kesinleştiğini, davacıya halen tespit edilen kira bedelinin ödendiğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuş ve ödeme belgeleri sunmuştur. Sunulan ödeme belgelerinden 07.12.2012 tarihli 6.598,37 TL bedelli “2010/25 Esas kira farkı” açıklamalı dekont için bilirkişi raporunda 01.07.2009 – 30.06.2010 döneminde aylık kiranın net 3.029,21 TL olduğu, bu dönemde ödenmesi gereken toplam borcun 36.350,52 TL, bu döneme ait dekontlarda görülen toplam ödemenin 30.967,20 TL olduğu, eksik ödemenin 5.383,32 TL olduğu, borçlu tarafından 07.12.2012 tarihinde 6.598,37 TL yatırılmak suretiyle 1.215,05 TL fazla yatırıldığı, nasıl hesaplandığı anlaşılmayan bu fazlalığın dekontta yazılı kararın taalluk ettiği bir yıllık dönemden sonrasına mahsup edileceğine ilişkin bir açıklama olmadığı, ne aylık ödeme miktarına ne de ödenmesi gereken fark miktarına uymayan bu fazlalığın takip konusu ayların hesabına katılamayacağı belirtilerek yapılan hesaplama ile takip konusu aylar için talep edilebilecek toplam kira farkı aslının 5.734,82 TL olduğu rapor edilmiştir. Mahkemece bilirkişi tarafından yapılan hesaplamanın dosya içeriği ve ödeme belgeleri ile uyumlu olduğu gerekçesi ile 5.734,82 TL üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmiş ise de bilirkişi tarafından ödemenin neden dikkate alınmadığı rapor içeriğinden anlaşılamamaktadır. Mahkemece 07.12.2012 tarihli 6.598,37 TL"lik ödeminin neden dikkate alınmadığı gerekirse bilirkişiye açıklattırılarak sonucu dairesinde karar verilmesi gerekirken denetime elverişli olmayan mevcut rapor doğrultusunda karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonunda; Bakırköy 6. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2010/25 Esas 2010/1221 Karar sayılı ilamı ile 01/07/2009 tarihinden geçerli olmak üzere aylık kiranın net 3.029,21 TL olduğu, bilirkişi tarafından yapılan hesaplama ile davalı borçlu tarafından ödemeler dosya içeriği ile ve belgelerle uyumlu olarak değerlendirildiği, bozmadan sonra alınan 17/12/2018 tarihli ek raporda nasıl hesaplandığı anlaşılamayan 1.215,05 TL’nin fazla yatırılmış olduğu, bu fazlalığın takip konusu ayların hesabına katılması olanaklı görülmediği açıklandığından Bakırköy 8. İcra Müdürlüğü"nün takip dosyasında takip talebinde ve ödeme emrinde istenmesi gereken asıl kira alacağının 5.734,82 TL, işlemiş faizin 55,15 TL olarak istenebileceği, Bakırköy 14. İcra Müdürlüğü"nün takip dosyasında ise, istenen kira alacaklarının süresi içerisinde borçlu tarafından ödendiği, Bakırköy 8. İcra Müdürlüğü"nün takip dosyasında istenen kira alacak aslının temerrüt süresi içerisinde ödendiğine ilişkin belge dosyaya sunulmadığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne, denetime ve hüküm kurmaya elverişli 10/03/2014 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne, Bakırköy 14. İcra Müdürlüğünün 2013/8155 esas sayılı dosyasında ödenmesi gereken kira borçlarının ödendiğinin tespitine, Bakırköy 8. İcra Müdürlüğünün 2013/6626 Esas sayılı dosyasında istenebilecek kira aslının 5.734,82 TL ile işlemiş faizinin 55,15 TL olduğunun tespitine, bu miktar üzerinden itirazın kaldırılmasına ve tahliyeye karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir.
Takipte dayanılan ve karara esas alınan 01.07.2000 başlangıç tarihli 3 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşme ile aylık kira bedelinin 350 milyon TL olduğu ve kira bedelinin her ayın 5’ine kadar peşin olarak ödeneceği kararlaştırılmıştır. Ayrıca sözleşmenin 5.maddesi ile, 2. ve 3.yıl kira bedellerinin İstanbul Ticaret Odası 12 aylık tüketici oranı artışı oranında artırılacağı düzenlenmiştir. Bakırköy 9. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/1125 Esas sayılı dosyasında 20.10.2009 tarihli kararı ile, 01.07.2008 tarihinden itibaren aylık kira bedelinin düzelterek onanan şekli ile brüt 3.590,13 TL (net 2.872,10 TL) olarak tespitine karar verilmiştir. Yine Bakırköy 6. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2010/25 esas sayılı dosyasında 14.12.2010 tarihli kararı ile, 01.07.2009 tarihinden itibaren aylık kira bedelinin 3.786,51 TL (net 3.029,21 TL) olarak tespitine karar verilmiştir. Davacı alacaklı 26.04.2013 tarihinde başlattığı icra takibi ile, 2010 ila 2013 yılları arasındaki kira farkı alacağı 24.258,54 TL’nin faiziyle tahsilini talep etmiştir. Dairemizin 09.04.2018 tarihli kararı ile, davalı tarafça dosyaya sunulan 07.12.2012 tarihli ve 6.598,37 TL"lik ödemenin değerlendirilerek sonucu dairesinde karar verilmesi gerektiği bildirilmiş ise de, mahkemece dairemiz bozma ilamı gerekleri yerine getirilmeden karar verildiği anlaşılmaktadır. Davalı tarafça dosyaya 08.10.2010 ve 07.12.2012 tarihli ödeme dekontları sunularak, Bakırköy 9. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/1125 esas sayılı dosyasında kira bedelinin 01.07.2008 tarihinden itibaren 2.872,10 TL olarak tespitine ilişkin kararının 08.10.2010 tarihinde kesinleşmesi ile, 01.07.2008 – 01.10.2010 tarihleri arasındaki 28 aylık kira farkı ödemesi için 7.150,64 TL ödeme yapıldığı, yani 2009 yılının Temmuz ayından 2010 yılının Ekim ayına kadarki eksik ödemelerin 2.872,10 TL’ye tamamlandığı, Bakırköy 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/25 esas sayılı dosyasında 01.07.2009 tarihinden itibaren aylık kira bedelinin net 3.029,21 TL olarak tespitine karar verilmesinin akabinde de, zaten daha önce ödenen kira bedelleri 2.872,10 TL’ye tamamlanmış olduğundan, aylık bakiye 157,11 TL’den 01.07.2009 – 01.12.2012 tarihleri arasındaki 42 aylık bakiye kira bedeli için 6.598,62 TL ödeme yapıldığı, bu durumda geriye borçlarının kalmadığı ileri sürülmüştür. Bu durumda mahkemece, davacının iddiaları ile ödeme dekontları üzerinde durularak ve daha önceki bozma ilamı doğrultusunda 07.12.2012 tarih ve 6.598,37 TL bedelli ödeme değerlendirilmek ve söz konusu ödemelerin takibe konu aylar kirasına ilişkin olup olmadığı araştırılmak suretiyle, denetime açık bilirkişi incelemesi de yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen Geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK"un 428.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, taraflarca İİK"nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 18/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.