20. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/6875 Karar No: 2014/8062
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/6875 Esas 2014/8062 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2014/6875 E. , 2014/8062 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında... Köyü 173 ada 8 parsel sayılı 28204,81 m² yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliğiyle davalılar adına tesbit edilmiştir. Davacı Hazine, dava konusu taşınmazda davalıların zilyetliği bulunmadığı, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece; davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile dava konusu 173 ada 8 parselin kadastro tutanağının iptali ile 10/02/2014 tarihli fen ve orman bilirkişilerinin ortaklaşa düzenlediği ek rapora göre (A) harfi ile gösterilen 14412,98 m²lik kısmın bu taşınmazdan ifrazı ile aynı adada gelecek en son parsel numarası verilerek Hazine adına orman vasfıyla tespit ve tapuya tesciline, (B) harfi ile gösterilen 13791,84 m² lik kısmın aynı ada ve parsel numarasıyla davalılar... oğlu ..., ... oğlu ..., ... oğlu ... ve ... oğlu ... adlarına 1/4"er hisse ile tespit ve tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir. Yörede 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik hükümlerine göre yapılan orman kadastrosu bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın (A) harfi ile gösterilen bölümünün orman sayılan yerlerden olduğu, (B) harfi ile gösterilen bölümünün ise orman sayılmayan yerlerden olduğu ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; mahkemece hüküm yerinde "tesbitin iptali" yerine, "tutanağın iptali" denilmiş olması doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hükmün 2. ve 3. fıkrasında yer alan, "tutanağının" ibaresinin kaldırılarak, yerine, "tesbitinin" ibaresinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nun 438/7. maddesine göre hükmün bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA 25/09/2014 günü oy birliğiyle karar verildi.