22. Ceza Dairesi 2015/10593 E. , 2016/3878 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet, uyarlama isteminin kabulü
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, cezanın türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Anayasa"nın 40/2, CMK’nın 232/6 ve 34/2 ile 1412 sayılı CMUK’nın 310. maddeleri gereğince, kararda başvurulacak yasa yolu, süresi, mercii ve şeklinin kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerektiği halde, sanığın yokluğunda verilen 26/04/2005 tarihli hükümde, başvurulacak kanun yolunun ne olduğu, başvuru yöntemi ve süresinin hangi tarihten itibaren başladığı gösterilmediği gibi, kararın 04/07/2005 tarihli tutanak ile infaz memuru tarafından "gerekçeli kararı almak suretiyle tebellüğ ettim" denilerek tebliğ edildiği ancak; 5271 sayılı CMK"nın 35/3. maddesi gereğince “ilgili taraf serbest olmayan bir kişi veya tutuklu ise tebliğ edilen karar kendisine okunup anlatılır” düzenlemesi uyarınca sanığa yapılan tebligatın da usule uygun olmadığı, asıl hükümle ilgili olarak kanun yararına bozma kanun yoluna gidilmesi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesi"nin 21/04/2010 gün ve 2008/17646 esas, 2010/4589 sayılı kararındaki tespitlere göre de, asıl hükmün usule aykırı olarak kesinleştirilmesi sonrasında sanığın lehe hükümlerin uygulanması talebi üzerine aynı mahkemenin verdiği 03/08/2005 tarihli ek karar ve sonradan yapılan tüm usulî işlemlerin hukuken yok hükmünde olduğunun kabulü ile, 26/04/2005 tarihli asıl hükmün incelenmesinde;
Oluşa ve dosya içeriğine göre, sanığın olay tarihinde belirlenemeyen bir saatte mağdurlara ait ikametin muhkem bulunan penceresini sert cisimle zorlayıp ikametten hırsızlık yapmak şeklindeki eylemi 765 sayılı TCK"nın 493/1. maddesi kapsamında olup, sanığın eylemine uyan suç için öngörülen cezanın türü ve yukarı sınırına göre, aynı Yasa"nın 102/3 ve 104/2. maddeleri ile 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK"nın aynı suça uyan 142/1-b, 116/1, 151, 66/1-e, 66/2 ve 67/4. maddelerinin ayrı ayrı ve bir bütün olarak uygulanması sonucu, anılan Yasanın 7/2. 5252 sayılı Yasa"nın 9/3. maddeleri ışığında, zaman aşımı hükümleri bakımından 5237 sayılı Yasa hükümlerinin sanık yararına olması ve aynı Yasa"nın 66/1-e, 66/2 ve 67/4. maddelerinde öngörülen sanık için 8 yıllık zamanaşımının, 03/09/2003 olan suç tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenle istem gibi BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE, 15/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.