20. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/4321 Karar No: 2014/8053
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/4321 Esas 2014/8053 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2014/4321 E. , 2014/8053 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında, adına tesbit edilmiştir. Davacılar, taşınmaz zilyetliklerinde bulunan tarlaları olduğunun tesbitinin iptali ile adlarına tescili iddiasıyla dava açmışlardır. Mahkemece, davacılara keşif gideri yatırılması için verilen kesin süreye rağmen, keşif gideri yatırmadıklarından ve mevcut delil durumuna göre davalarını ispat edemediklerinden davanın reddine karar verilmiş, davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine, hüküm Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 09/03/2010 gün ve 2010/1494 E. - 2876 K. sayılı kararıyla verilen kesin sürenin yasal şartları taşımadığı gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne, çekişmeli 162 ada 4 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağının iptaliyle eşit paylar ile davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı içinde bırakılmıştır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, mahkemece, taşınmazın kadastro tespitinin iptaline karar verilmesi gerekirken “tutanağının iptaline” karar verilmiş olması doğru değil ise de; bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu nedenle; hüküm fıkrasının bir numaralı bendinin ikinci paragrafında yer alan “tespit tutanağının” ibaresi hükümden çıkartılarak, bunun yerine “tespitinin” kelimesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK.’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 25/09/2014 günü oy birliği ile karar verildi.