MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, yalan beyanda bulunmak
HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında hırsızlığa teşebbüs suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre katılan kurum vekilinin temyiz itirazı yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, sanıklar ..., ... ve ... hakkındaki usul ve yasaya uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... hakkında hırsızlığa teşebbüs suçundan; sanık ... hakkında ise kimliği hakkında yalan beyanda bulunmak suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..."nın eylemine uyan 765 sayılı TCK"nın 493/son. maddesindeki hırsızlık suçunun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Kanunun 102/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık asli dava zamanaşımının, sanık ...’nun sorgusunun yapıldığı 23.12.2002 gününden; sanık ...’ın sorgusunun yapıldığı 15.10.2002 gününden; sanıklar..., ... ve ..."nın ise haklarında yakalama kararının verildiği 11.09.2002 gününden incelemenin yapıldığı tarihe kadar zamanaşımını kesen herhangi bir işlem yapılmadan bu sürenin geçmiş bulunması,
Sanık ...’ın eylemine uyan 765 sayılı TCK"nın 343/2. Maddesindeki kimliği hakkında yalan beyanda bulunmak suçunun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre; aynı Kanunun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık genel dava zamanaşımının suç tarihi olan 04.03.2003 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan kurum vekilinin temyiz itirazı, yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanıklar hakkında açılan kamu davalarının 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE,
III- Sanık ... hakkında hırsızlığa teşebbüs suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
5237 sayılı TCK’nın 7/2 ve 5252 sayılı Kanunun 9/3. maddesi uyarınca sanık yararına olan hükmün önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkacak sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağı gözetilip, anılan Kanunun 141 ve 142. maddelerinde tanımlanan hırsızlık suçu ile 765 sayılı TCK’nın 493/son, 522 (pek fahiş) maddelerinde yer alan suçun öğelerinin farklı olduğu; sanık ...’ın suç tarihinde gece vakti katılan ... A.N.T İşletme Başkanlığının işletmekte olduğu ... köyünden geçen petrol boru hattını delip, kelepçe takarak ... plakalı tankere 14660 kg civarında akaryakıt aktardığı sırada ihbar üzerine olay yerine gelen kolluk görevlilerini görüp tankeri bırakarak kaçması şeklinde gerçekleşen eyleminin, 5237 sayılı TCK"nın 142/3, 143/1, 35, 53. maddelerine uyan hırsızlığa teşebbüs suçunun yanı sıra, aynı Kanunun 152/1-a, 53. maddelerine uyan kamu malına zarar verme suçunu da oluşturduğu gözetilerek, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK"nın ilgili maddeleri uyarınca denetime olanak verecek şekilde ayrı ayrı uygulamalar yapılıp, cezalar belirlenip, sonuç cezaların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle lehe olan Kanunun yeniden belirlenmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, katılan kurum vekilinin temyiz itirazı, yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 01.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.