8. Hukuk Dairesi 2019/2137 E. , 2019/4287 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : İtirazın Kaldırılması Ve Tahliye
İLK DERECE
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 2. İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda İstanbul Anadolu 2. İcra Hukuk Mahkemesi hükmüne karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması sonunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiş, bu kez davalı vekili ve davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı alacaklı 01.01.2016 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak 01.02.2017 tarihinde haciz ve tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile aylık 7.700,00 TL’den ödenmeyen 2017 yılı Ocak ayı kira bedeli ile kira sözleşmesinin muacceliyet şartı gereğince muaccel hale gelen 2017 yılı Aralık ayı sonuna kadar olan kira bedeli toplamı 92.400,00 TL kira alacağının tahsilini talep etmiş, ödeme emri davalı borçlu şirkete 11.02.2017 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu vekili itiraz dilekçesinde, müvekkilinden talep edilen alacağın gerçek ve mevcut bir alacak olmadığını bildirerek borca, faize ve ferilerine itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı İcra Mahkemesine başvurarak davalının itirazının kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur.
İlk derece mahkemesince, kira sözleşmesinde başlangıç kısmında sözleşme süresinin 3 yıl, açıklama kısmında 1 yıl şeklinde belirlendiği, dolayısıyla muacceliyet şartının 1 yıl için mi yoksa 3 yıl için mi geçerli olacağının taraflar arasında net bir şekilde tespit edilmediği, dolayısıyla muacceliyetin tekabul ettiği sürenin tespiti için takibe dayanak sözleşmenin İİK"nin 68.maddesinde sayılan belge niteliği bulunmadığı, Ocak 2017 kira borcunun muaccel olduğu görülmekle itirazın kaldırılması davasının kısmen kabulüne, davalı borçlunun itirazının 7.700 TL asıl alacak tutarı için kaldırılmasına, takibin 7.700 TL asıl alacak için devamına, davalının mecurdan tahliyesine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davalının şirket olmakla muacceliyet hükmünün geçerli olduğu, sözleşme süresi mahkemenin kabul ettiği gibi bir yıl olarak kabul edilmesi halinde ya da ön yüzde belirtilen üç yıl olarak kabul edilmesi halinde de muacceliyete ilişkin hüküm geçerli ve tarafları bağlayıcı nitelikte olduğundan, 2017 yılı Ocak ayı kirası ödenmediğinden diğer aylara ilişkin muacceliyet koşulunun gerçekleştiği, davalının dava konusu kirayı tamamen ödediğini ispat edemediği, kiracının kira bedelini ödediğini ispat külfetini yerine getiremediğinden davanın tam olarak kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde kısmen kabulüne karar verilmesine yönelik mahkeme kararının yerinde olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, davalının itirazının kaldırılmasına, davalının kiralanandan tahliyesine karar verilmiş, karar davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve tahliye istemlerine ilişkindir.
1. Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre temyiz eden davalı tarafın temyiz itirazlarının REDDİNE,
2. Davacı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Davacı vekili dava dilekçesinde, davanın takibe yönelik itirazının kaldırılmasını ve kiralananın tahliyesini istemiş, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne, davalının itirazının 7.700 TL asıl alacak üzerinden kaldırılmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalının kiralanandan tahliyesine karar verilmiş ve davalı ve davacı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince, davacının istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın tümden kabulüne, davalının itirazının kaldırılmasına ve kiralananın tahliyesine karar verilmiş, ancak kendisini vekille temsil ettiren davacı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verildiğine göre, kendisini vekille temsil ettiren davacı taraf yararına karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde bu hususta bir karar verilmemesi doğru değil ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesi için yeniden yargılama yapılmasında yarar bulunmadığından, hükmün 4. fıkrası olarak "Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T"ne göre belirlenen 906,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine"" ibaresi eklenmek suretiyle, hükmün düzeltilmiş bu şekli ile HMK"nin 370/2. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalı taraftan alınan 44,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna ve peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 18/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.