14. Hukuk Dairesi 2012/15231 E. , 2013/6112 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.07.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, haciz şerhinin terkini istenmesi üzerine bozmaya uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 19.10.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Hazine, evveliyatı harman yeri olan dava konusu taşınmazların kadastro çalışmaları yapılırken belediye adına tescil edildiğini, taşınmazın öncesinin harman yeri olması nedeniyle Hazine adına tescil edilmesi gerektiğini belirterek tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuştur.
Davalı ..., 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. maddesinde belirtilen hak düşürücü sürenin geçmesinden sonra dava açıldığını, ayrıca taşınmazın mevzuat hükümlerine uygun olarak adlarına tescil edildiğini, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, on yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı Hazine’nin temyizi üzerine karar Dairemizce bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda dava konusu 516 ada 28, 790 ada 1 ve 4, 1370 ada 25 parsel sayılı taşınmazların harman yeri vasfını yitirdiği, taşınmazın 5393 sayılı Belediye Kanununun 79. maddesinde belirtilen taşınmazlardan olmadığı belirtilerek davanın kabulüne 517 ada 5, 817 ada 1, 779 ada 6 ve 488 ada 21 parsel sayılı taşınmazların harmanyeri vasfını koruduğu gerekçesiyle açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili ve davalı ... vekili temyiz etmiştir.
1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Dava konusu taşınmazların kadastro çalışmaları sırasında “harman yeri” niteliği ile yine kadastro parseli olarak davalı ... Belediyesi adına tespit ve tescil edildiği anlaşılmıştır.
5393 sayılı Belediye Kanununun “Belediye tasarrufundaki yerler” başlıklı 79. maddesi hükmüne göre “Diğer kanunlarla getirilen hükümler saklı kalmak üzere, mezarlıklar ile belediye sınırları içinde bulunan ve sahipsiz arazi niteliğinde olan seyrangâh, harman yeri, koruluk, dinlenme yerleri, meydanlar, bataklık, çöp döküm sahaları, yıkılmış kale ve kulelerin arsaları ve enkazı ve benzeri yerler belediyenin tasarrufundadır.
Belediye tarafından deniz, akarsu ve gölden doldurma suretiyle kazanılan alanlar, Kıyı Kanunu ve ilgili mevzuata uygun olarak kullanılmak şartıyla Maliye Bakanlığı tarafından belediyelerin, büyükşehirlerde büyükşehir belediyelerinin tasarrufuna bırakılır.”
Somut olaya gelince; davacı Hazine, dava konusu taşınmazın harman yeri olduğunu 1580 sayılı belediyeler kanunu 159. maddesi uyarınca davalı adına tescil edilmiş ise de anılan kanun maddesinin taşınmazların davalı adına tesciline imkan vermediği, sadece kullanım hakkını belediyeye verdiği iddiası ile tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuş ise de dava konusu taşınmazların imar planı yapılmadan önce de harman yeri niteliğinde olduğu ve halen de imar planı içerisinde kaldığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla mahkemece davacı Hazine’nin tapu iptali ve tescil talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de; dosya içerisindeki tapu kayıtlarının incelenmesinden; harmanyeri niteliğinde tapuda kayıtlı taşınmazların üzerinde çok sayıda haciz şerhleri bulunduğu, bu şerhlerin lehtarlarının davada taraf olmadan haciz şerhlerinin kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür. Üzerinde haciz şerhi bulunan dava konusu taşınmazın haciz lehtarları usulünce davaya dahil edilmeksizin haciz şerhlerinin kaldırılmasına karar verilmesi de yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle, 1. bentte yazılı nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde davalı ..."ye iadesine, 19.04.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.