Hırsızlık - Yargıtay 22. Ceza Dairesi 2015/18016 Esas 2016/10330 Karar Sayılı İlamı

22. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/18016
Karar No: 2016/10330
Karar Tarihi: 15.06.2016

Hırsızlık - Yargıtay 22. Ceza Dairesi 2015/18016 Esas 2016/10330 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, hırsızlık suçundan mahkum edilmiştir. Ancak, dosyada sanık ve katılan arasında husumet bulunduğu ve bu sebeple sanık hakkında asılsız suçlamalarda bulunulduğu şeklinde beyanlar bulunmaktadır. Bu sebeple, gerçeğin açığa çıkarılması için taraflar arasında husumet bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Ayrıca, eylemin ceza türü ve süresinde hata yapıldığı, Anayasa Mahkemesi kararı dikkate alınmadan hüküm kurulduğu belirtilmiştir. Bu sebeplerden dolayı, hüküm bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- TCK 142/1-e: Hırsızlık suçu
- TCK 141/1: Hırsızlık suçunun cezalandırılması
- Anayasa Mahkemesi kararı: 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı karar.

22. Ceza Dairesi 2015/18016 E. , 2016/10330 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, kararın nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Dosya kapsamına göre diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir. Ancak;
Sanığın yargılamanın tüm aşamalarında atılı suçu kabul etmemesi, katılanın ablasının boşandığı eşinin annesi olması nedeni ile aralarında husumet bulunulduğu ve tanık ... tanık gösterilmesi sureti ile kendisi ve ailesi hakkkında bir çok asılsız suçlamada bulunduklarını belirtmesi, sanığın annesi tarafından Cumhuriyet Başsavcılığına tanık ve katılan hakkında iftira ve yalan tanıklık suçlarından suç duyurusunda bulunulması, sanığın evinde yapılan aramada suça konu motorun bulunamaması, tanık ... bütün gün sanığın kendisine yardımcı olduğunu beyan etmesi ve dosyada tanık ..."ın beyanı dışında sanığın atılı suçu işlediğine dair delil bulunmadığının anlaşılması karşısında; gerçeğin şüpheye yer vermeyecek şekilde açığa çıkarılması adına, sanık ve katılan arasında sanığın belirttiği şekilde husumet bulunup bulunmadığı taraflardan sorularak, taraflar arasında başka dava olup olmadığı, tanık ..."ın bu davalarda tanık olarak yer alıp almadığı araştırılıp, tanık beyanları yöntemince tartışılıp beyanlara ne surette itibar edildiği açıklanarak tüm kanıtların birlikte değerlendirilmesi sonucunda hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulması,
Kabule göre;
1- Park halinde bulunan motosikletin çalınması eyleminin, TCK"nin 142/1-e maddesine uyduğu gözetilmeden, aynı Kanunun 141/1. maddesi ile cezalandırılması suretiyle eksik ceza tayini,
2- Anayasa Mahkemesi"nin karar tarihinden sonra, 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararının, hükümde değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı isteme uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK.nun 326/son maddesi gereğince kazanılmış hakkının gözetilmesine, 15/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.