10. Hukuk Dairesi 2015/5773 E. , 2015/8683 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İş Mahkemesi
Dava, davacının sigortalılık başlangıç tarihinin Haziran 1985 tarihi olduğunun tespiti, bu kabul edilmediği takdirde 01.02.1987 tarihi olduğunun tespiti ile çalışma sürelerinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulü ile, davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 01.02.1987 tarihi olduğunun tespitine, davacının, davalı aleyhine açtığı hizmet süresinin tespiti talebine dair HMK 119/1-ğ maddesi gereğince talep sonucu tarihler itibarıyla açık bir şekilde belirtilmediğinden, bu konudaki taleple ilgili davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ...Yüksel tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, taraf vekillerinin, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe girerek 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununu yürürlükten kaldıran 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun “Tespit davası” başlığını taşıyan 106’ncı maddesinde, tespit davası yoluyla, mahkemeden, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesi istenebileceği, tespit davası açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararının bulunması gerektiği, maddi vakıaların, tek başlarına tespit davasının konusunu oluşturamayacağı belirtilmiş, “Dava şartları” başlıklı 114’üncü maddesinde, davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması, dava şartı olarak kabul edilmiş, “Dava şartlarının incelenmesi” başlığını taşıyan 115’inci maddesinde, mahkemenin, dava şartlarının varlığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı, tarafların da dava şartı eksikliğini her zaman ileri sürebileceği, mahkemece, dava şartı eksikliği belirlendiği takdirde davanın usulden reddine karar verileceği, ancak, dava şartı eksikliğinin giderilmesi olanaklı ise bunu tamamlanması için kesin süre verileceği, bu süre içinde dava şartı eksikliği giderilmemiş ise davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedileceği, dava
şartı eksikliği, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu eksiklik giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı eksikliğinden ötürü, davanın usulden reddedilemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Mahkemece, davacının dava dilekçesindeki talep sonucunu netleştirmesi için HMK 119. maddesi gereğince kesin süre verilmeden, davalı aleyhine açtığı hizmet süresinin tespiti talebine ilişkin, HMK 119/1-ğ maddesi gereğince, talep sonucu tarihler itibariyle açık bir şekilde belirtilmediğinden, bu konudaki talep ile ilgili davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Kesin süreye uyulmamasının kanuni sonuç doğurabilmesi için; öncelikle, kesin süreye ait ara kararı her türlü yanlış anlamayı önleyecek şekilde açık ve eksiksiz yazılmalı, yapılacak işler teker teker belirtilmelidir. Bunun yanı sıra verilen süre yeterli, yapılması gereken işler gerekli ve yapılabilir nitelikte olmalıdır.
Açıklanan yasal düzenlemeler ışığı altında yapılan değerlendirmede; Mahkemece yukarıda belirtildiği şekilde HMK 119/ğ maddesi gereğince kesin süre verilmeden hizmet süresine ilişkin talep yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
3-Dava dosyası içerisinde bulunan, Kadıköy 14. Noterliğinden verilme 05.03.2013 tarih, 05159 yevmiye nolu mirasçılık belgesine göre, ... mirasçıları, ...olarak belirlenmesine karşın, mahkemece ... davaya dahil edilerek karar verilmesi gerekirken, usulune uygun taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
4-Dava dilekçesinde açık bir şekilde iddianın ve dava konusunun yazılması gerekliliği, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 179/2, 5. maddesinde (HMK 119/d-ğ) belirtilmiştir. Talep sonucu, mahkeme, davayı kabul ettiğinde; talep sonucunu aynen hüküm fıkrası (HMK 297/ç) olarak kararına alabileceği şekilde açık olması gerekip; sigortalılığın ortadan kaldırılamaz, azaltılamaz ve vazgeçilemez kamusal özelliğide dikkate alınmak suretiyle gerektiğinde re"sen araştırmada yapılması gerektiği ve 01.10.2011 günü yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun “Taleple bağlılık ilkesi” başlığını taşıyan 26. maddesinde ki, hakimin, tarafların istem sonuçlarıyla bağlı olduğu, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği, düzenlemesi gözetilerek, öncelikle, davacının istediği sigortalılığın niteliği ve süresi, HMK 119/2. maddesi gereği, davacı taraftan açıklatılarak; davacının sigortalılığına ilişkin tüm dosyaları getirtilmeli, taraflardan bu yoldaki kanıtları sorulup toplandıktan sonra davacının sigortalılık süresi kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde belirlendikten sonra karar verilmelidir
O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem hâlinde davacıya ve davalı Ahmet Alpartun"a iadesine, 05.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.