
Esas No: 2014/5725
Karar No: 2014/9032
Karar Tarihi: 23.06.2014
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2014/5725 Esas 2014/9032 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : SİLİFKE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/03/2013
NUMARASI : 2010/495-2013/221
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
A. Kasabası çalışma alanında bulunan. parsel sayılı 8.261,05 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz. 1965 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakıldığı için Silifke 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.11.2008 tarih, 2000/114-2008/454 Esas-Karar sayılı ilamı ile İ.. K.. adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar F.. K.. ve arkadaşları, dava konusu taşınmazın ortak miras bırakanları A.K.’dan kaldığı ve paylaştırıldığı iddiasına dayanarak taşınmazın muris A. K. terekesine iadesi veya miras payları oranında tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kesin hüküm nedeniyle dava şartından reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar F.. K.. ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece temyize konu olan A. Kasabası .parsel sayılı taşınmaza yönelik davanın, Silifke 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/114 Esas, 2008/454 Karar sayılı ilamının kesin hüküm oluşturacağı kabul edilerek kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin kabul ve değerlendirilmesinde isabet bulunmamaktadır. Önceki 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 237. maddesi ile halen yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 303/1. maddesi gereğince, kesin hükümden söz edilebilmesi için, iki davanın taraflarının, dava konusunun ve dava sebeplerinin aynı olması zorunludur. Silifke 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2000/114 Esas, 2008/454 Karar sayılı ilamında, davacılar F.. K.. ve arkadaşları taraf bulunmadığından verilen karar F.. K.. ve arkadaşları aleyhine kesin hüküm teşkil etmeyeceği kuşkusuzdur. Hal böyle olunca mahkemece, taraflardan dava ile ilgili tüm delilleri sorulup bildirdikleri deliller toplanıp değerlendirilerek sonucuna göre işin esası hakkında bir hüküm verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uymayan gerekçe ile ve hatalı değerlendirmeyle yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsizdir. Davacılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 23.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.