MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, maluliyet oranının belirlenmesine aksine Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

K A R A R
Dava, davalı Kurumun 28.05.2010 tarihli 40/2947 sayılı işleminin iptali ile malulen emeklilik talebinin kabulüne, rapor tarihinden itibaren birikmiş aylıkların yasal faizi ile davalı Kurumdan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davalı Kurumun davacı hakkında tesis ettiği 25.05.2010 tarihli 40/2947 sayılı işleminin iptaline karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 12.08.2005 tarihinde maluliyet aylığı tahsis talebinde bulunduğu, 23.02.2006 tarihli rapor tarihinden itibaren malul olduğu kabul edilerek 01.03.2006 tarihinden itibaren maluliyet aylığı tahsis edildiği ve 23.02.2008 tarihinde kontrol muayenesine tabi olduğuna karar verildiği, 07.01.2010 tarihli ... Üniversitesi Tıp Fakültesi Sağlık Kurulu raporuna istinaden 15.02.2010 tarihli Kurum işlemi ile davacının maluliyetinin bulunmadığına karar verildiği, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu"nun 28.05.2010 tarihli raporunda davacının mevcut hastalık ve arızlarına göre Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü çerçevesinde çalışma gücünün 2/3 oranında kaybetmemiş olduğundan malul sayılamayacağına karar verildiği, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu"nun 02.09.2015 tarihli raporunda; Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümleri, 3. Bölüm, 10. Madde E - 45/46/47 fıkrasına göre; 14.07.1998-21.10.2001 tarihleri ile 18.08.2004-21.11.2008 tarihleri arasında çalışma gücünün en az 2/3 (üçte iki)"sini kaybettiği, malul sayılması gerektiği, 21.10.2001-18.08.2004 tarihleri arasında çalışma gücünün en az 2/3"sini kaybetmediğine, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Ek-1 Arıza Hastalık Listesi, E-4 fıkrasına göre; 14.07.1998-21.10.2001 tarihleri arasında ile 18.08.2004- 21.11.2008 tarihleri arasında çalışma gücünün en az %60"ını kaybettiği, malul sayılması gerektiği, 21.10.2001-18.08.2004 tarihleri arasında çalışma gücünün en az %60"ını kaybetmediğine ve 03.08.2013 tarihli, 28727 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği M1-A/B fıkrası uyarınca beden çalışma gücünün en az %60"ını kaybetmiş olduğu, malul sayılması gerektiğine karar verildiği anlaşılmaktadır.
506 sayılı Yasa"nın 53. maddesinde Kurum hastanelerince düzenlenecek usulüne uygun sağlık kurulu raporları ve dayanağı tıbbi belgelerin incelenmesi sonucu çalışma gücünün en az 2/3"ünü yitirdiği tespit edilen sigortalının malul sayılacağı, l.l0.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa"nın 25. maddesinde ise 4.maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az % 60"ını kaybettiği Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilen sigortalının malul sayılacağı bildirilmiştir.
5510 sayılı Yasa"nın 95. maddesi ise, "Bu Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma gücü kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usul ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usulüne uygun olmayan sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade edecek belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir.
Usulüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, vazife malullük derecesini, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin usulüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde, durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu"nca karara bağlanır." şeklinde düzenlenmiştir.
Kural olarak Yüksek Sağlık Kurulu"nca verilen karar ... Kurumu"nu bağlayıcı nitelikte ise de diğer ilgililer yönünden bir bağlayıcılığı olmadığından Yüksek Sağlık Kurulu kararına itiraz edilmesi halinde inceleme Adli Tıp Kurumu"na giderek Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu aracılığıyla yaptırılmalıdır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 28.06.1976 günlü, 1976/6-4 sayılı Kararı da bu yöndedir.
Somut olayda; davacının kontrol muayenesi tarihi sonrasında maluliyetinin devam edip etmediğinin belirlenmesi gerekirken Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu"nun sadece 21.11.2008 tarihine kadar olan dönem bakımından değerlendirme yaptığı rapor ile karar verilmesi ve Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu"nun raporu ile Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu"nun raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi için Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu"na gidilmesi gerekirken bu hususun göz önünde bulundurulmayışı hatalıdır. Ayrıca hükümde davacının hangi tarihten itibaren maluliyet aylığına yeniden hak kazandığı belirtilmediğinden hükmün bu hali ile infaz kabiliyeti de yoktur.
Yapılacak iş; Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu"ndan davacının kontrol muayenesi tarihi olan 23.02.2008 tarihi ve sonrasında, bu tarihten itibaren yürürlükteki yasal mevzuata göre maluliyetinin değerlendirildiği ek rapor almak, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu ile Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu"nun raporları arasında çelişki bulunduğu takdirde çelişkiyi giderecek şekilde son kez olarak Adli Tıp 2.üst Kurulu"ndan rapor almak, davacının aylığının hangi tarihten itibaren durdurulup ödenmediğini davalı Kurumdan sorarak netleştirmek ve sonucuna göre hangi tarihten itibaren aylığa yeniden hak kazandığını hükümde gösterecek şekilde infazda tereddüt uyandırmayacak bir karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 05/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.