
Esas No: 2013/4102
Karar No: 2013/6067
Karar Tarihi: 18.04.2013
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/4102 Esas 2013/6067 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.05.2006 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.12.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece satılarak ortaklığın giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı hazine vekili temyiz etmiştir.
1-Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları paylı veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan iki taraflı taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın(ortaklığın) giderilmesi davasını paydaşlardan (ortaklardan) biri veya bir kaçı diğer paydaşlara (ortaklara) karşı açar. HMUK"nun 569. maddesi hükmü uyarınca davada bütün paydaşların (ortakların) yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birisinin ölmesi halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Yukarıda açıklanan ilkelerin ışığı altında somut olaya gelince; davaya konu edilen ve satışına karar verilen 344 ada 3 parsel sayılı taşınmazın paydaşlarından ... ... ve ... ... tapuda “... ... kızı ... ... ve ... ... oğlu ... ..." olarak görünmektedir. Dosyaya “... kızı ... ... ve ... oğlu ... ...”in mirasçılık belgeleri ibraz edilmiştir. Bu durumda muris ... kızı ... ... ve
... oğlu ... ... ile tapuda paydaş görünen ... ... kızı ... ... ile ... ... oğlu ... ..."in aynı kişi olup olmadığı tereddüt yaratmaktadır. Mahkemece, taraf teşkili yönünden bu husus üzerinde durularak, anılan paylı maliklerin kimlik bilgileri ile nüfus kayıtlarının ve veraset ilamlarının uygun hale getirilmesi için süre ve yetki verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2- Öte yandan, dava konusu edilen 344 ada 3 parsel sayılı taşınmazın paylı maliklerinden ... ... kızı ..."in ... 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin 1993/84E., 1993/640K, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/248E.,2010/205K ve 2010/934E.,2010/817 K. sayılı veraset ilamlarının farklı mirasçı ve paylara ilişkin olup, söz konusu mirasçılık belgelerine istinaden taraf teşkilinin sağlanması ve hüküm verilmesi mümkün değildir. Mahkemece, taraflara ... ... kızı ..."in mirasçılık belgesinin iptali hususunda hasımlı olarak dava açmak üzere mehil verilerek, alınacak yeni mirasçılık belgesine göre taraf teşkilinin sağlanması ve ondan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekir.
Kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de; gayrimenkulün satış bedeli üzerinden karar tarihi itibariyle binde 9,9 oranında karar ve ilam harcı alınması gerekirken binde 9 olarak alınması, Harçlar Kanunu"nun 13/j maddesi gereğince Hazine harçtan muaf olduğu halde kararda belirtilmemesi yerinde değildir.
SONUÇ:Yukarıda 1 ve 2 no"lu bentlerde açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, sair temyiz nedenlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 18.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.