MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 158/1-a, 62, 53/1, 52 maddelerine göre 2 yıl 1 ay hapis, 15.000 TL adli para cezası, hak yoksunluğu

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın katılanla cep telefonu ile iletişime geçtiği ve ...."da müslümanların taşlara yazılı olan belgelerden Kur"anı Kerim okuduğunu, ...."ya Kur"anı Kerim gönderme projesinin olduğunu ve bu projeye girerek amel defterinin öldükten sonra da açık kalacağını söylediği ve katılanın da dini inançları gereği sanığın teklifini kabul ettiği, sanığın öncelikle katılana 15.000 adet Kuranı Kerim satın alması gerektiğini söylediği, ancak katılanın sadece 3000 adet Kuranı Kerim alacağını ifade ettiği, bunun üzerine katılanın sanığa farklı tarihlerde toplam bedeli 36.000 TL olan 3000 adet Kuranı Kerim ücretini ödediği, ancak sanığın katılana sadece 1000 adet Kuranı Kerim teslim ettiği, geri kalanını ise bu projeyle ilgili olarak sponsor aradığını, katılanın 12 TL"den aldığı Kuranı Kerim"lere sponsorlara 25 TL"ye satacağını, aradakı karı bölüşeceklerini söylemesi üzerine katılanın bu teklifi kabul ettiği, ancak sanığın geri kalan Kuranı Kerim"leri piyasa sattığı ve katılanla irtibatı kestiği, böylelikle sanığın dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia ve kabul edilen somut olayda, savunma, katılan anlatımı, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamına göre sanığın katılana ifade ettiği gibi ...."ya Kuranı Kerim göndermek şeklinde bir projenin olmadığı, sanığın katılandan maddi menfaat elde etmek için böyle bir hileye başvurduğu, katılan da dini inançları gereği bu nitelikte bir ilişkiye girdiğinin anlaşılması karşısında sanığın eyleminin dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik mahkemenin kabülünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanığın, bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda katılana karşı aynı suçu birden fazla kez işlemesi nedeniyle TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
TCK"nın 53. maddesi ile ilgili Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 11.04.2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi.