5. Hukuk Dairesi 2021/2543 E. , 2021/6759 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 6292 sayılı Kanun uyarınca satışı yapılmış taşınmazda, davacıların zilyetliğinin tespiti ve davalı gerçek kişiler adına oluşan tapu kaydının davacıların miras payları oranında iptali ile davacılar adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davalı kişiler ve Hazine vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, 6292 sayılı Kanun uyarınca satışı yapılmış taşınmazda, davacıların zilyetliğinin tespiti ve davalı gerçek kişiler adına oluşan tapu kaydının davacıların miras payları oranında iptali ile davacılar adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile İstanbul İli, Çatalca İlçesi, ... Mahallesi, 130 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davalılar ... ve ... Davulcu adına olan tapusunun iptali ile 2/5 payının 1/5"er olarak davacılar adına tesciline, kalan kısmının davalılar üzerinde bırakılmasına, davalı ... adına açılan davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı kişiler ve Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, İstanbul İli, Çatalca İlçesi, ... Mahallesi, 130 ada 1 parsel sayılı, 13.313,36 m² yüzölçümlü taşınmazın 2010 yılında Kadastro Kanununun ek 4. maddesi gereğince yapılan kadastro çalışmaları sırasında orman sınırları dışına çıkarıldığı ve davalılar ... ve ..."nun müşterek kullanımında olduğu beyanlar hanesine şerh verilmek suretiyle tarla vasfı ile Hazine adına tespit edildiği, baba isimlerinin tutanağa yanlış yazılması nedeni ile kullanıcıların tespite itiraz ettikleri, Çatalca (Kapatılan) Kadastro Mahkemesinin 2010/44 Esas, 2010/6 Karar sayılı kararı ile davanın kabulü ile davacıların baba adının düzeltilmesine, taşınmazın tespit gibi tesciline karar verildiği, kararın temyiz incelemesinden geçerek 09/06/2011 tarihinde kesinleştiği, davalılar tarafından başvuruda bulunulması üzerine 19/07/2013 tarihinde Milli Emlak Müdürlüğü ile davalılar arasında 6292 sayılı Kanun Uyarınca Yapılan Taksitli Taşınmaz Satış Sözleşmesi düzenlendiği, taşınmazın 30/07/2013 tarihinde davalılar adına tescil edildiği, eldeki davanın 09/10/2013 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
6292 sayılı Kanunun uygulanma esas ve usullerini göstermek üzere çıkarılan 345 sayılı Milli Emlak Genel Tebliğinin 5. maddesinde "(1) 2/B alanları kullanıcılarının hak sahibi olabilmesi için;
a) Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 3402 sayılı Kanun hükümleri uyarınca düzenlenen güncelleme listeleri veya kadastro tutanaklarına göre oluşturulan ya da Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra 3402 sayılı Kanun hükümleri uyarınca düzenlenecek güncelleme listeleri veya kadastro tutanaklarına göre oluşturulacak tapu kütüklerinin beyanlar hanesinde isimlerinin yer alması ve bu kişilerin 31/12/2011 tarihinden önce kullanıcı ve/veya muhdesat sahibi olduklarının belirtilmesi...,
(2) Kesinleşmiş mahkeme kararlarına göre 31/12/2011 tarihinden önce kullanıcı ve/veya muhdesat sahibi oldukları tapu kütüğünün beyanlar hanesinde belirtilenler de İdarece tebliğ edilen satış bedelini itiraz ve dava konusu etmemeleri halinde hak sahibi olarak kabul edilecektir." hükümleri bulunmaktadır.
3402 sayılı Kanunun ek 4. maddesi uyarınca yapılan ve sonuçları 05/03/2010 ilâ 05/04/2010 tarihleri arasında ilan edilen kadastroda dava konusu 130 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davalılar ... ve ..."nun müşterek kullanımında olduğunun belirlendiği ve 6292 sayılı Kanun uyarınca dava tarihinden önceki bir tarihte, kullanım kadastrosu sırasında hak sahibi olduğu belirlenen gerçek kişilere satılarak 30/07/2013 tarihinde davalılar ... ve ... adına tapuya tescil edildiği, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın beyanlar hanesindeki şerhe yönelik davanın dinlenebilmesi için davanın, 6292 sayılı Kanun uyarınca taşınmazın satış işleminden önceki bir tarihte ve Hazineye yöneltilerek açılması gerektiği ve taşınmazı satın alan kişi adına tapuya tescil edilip mülkiyet belirlendikten sonra, şahsi hak niteliğindeki şerhe yönelik olarak açılacak davaların dinlenme olanağı bulunmadığı dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Davalı kişiler ve Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 29/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.