Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/6864
Karar No: 2011/10199
Karar Tarihi: 12.10.2011

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/6864 Esas 2011/10199 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2011/6864 E.  ,  2011/10199 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : MİLAS 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 21/06/2010
    NUMARASI : 2008/139-2010/415

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, paylı mülkiyete tabi 635 parsel sayılı taşınmazda rızai taksim sonucu kendisine bırakılan yere diğer paydaşlardan davalının ev yapmak suretiyle tecavüz ettiğini, payını kullanmasına engel olduğunu ileri sürüp, payına yönelik elatmanın önlenmesi, bu kısımdaki muhtesatın yıkımını ve ecrimisil istemiştir.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacının iddialarının sabit olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .... raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, duruşma isteği dava değeri yönünden reddedilip, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava dilekçesinde dava değerinin, talep edilen ecrimisil miktarı kadar gösterildiği ve bu değer üzerinden harç yatırıldığı, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteği bakımından bir değer gösterilmediği gibi, yargılama sırasında da bu yönden harç ikmali yapılmadığı anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, 492 Sayılı Harçlar Yasasının 16. maddesinde, elatmanın önlenmesi davalarında elatmanın önlenmesiyle birlikte yıkım ve ecrimisil istendiği takdirde, dava değerinin her üç isteğin toplamından (4.3.1953 tarih, 10/2 Sayılı İBK.)ibaret olacağı hükmü öngörülmüştür.
    Hemen belirtilmelidir ki, elatmanın önlenmesi isteğinin taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu açıktır. Bu tür bir davada, 492 sayılı Harçlar Kanununun 26,27,28,30 ve 32. maddelerinin öngördüğü işlemin yerine getirilmesi ve gerekli olan harcın alınması zarureti vardır.
    Harçlar Kanunu harç alınmasını veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re,sen) gözetilmesini hükme bağlamıştır. 492 Sayılı Kanunun 32. maddesinde yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı vurgulanmış, 30. madde hükmünde ise <... muhakeme sırasında tespit olunan değerin dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa yalnız o celse için muhakemeye devam olunur; takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz, HUMK’nun 409. maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır.> düzenlemesine yer verilmiştir.
    Oysa, mahkemece değinilen ilkeler ve düzenlemeler gözetilmeksizin, ayrıca öngörülen usulü işlemler gerçekleştirilmeksizin sonuca gidilmiştir.
    Öyleyse, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteği yönünden yazılı olduğu üzere verilen kararın yasal olduğu söylenemez.
    Hal böyle olunca, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteği yönünden taşınmazın keşfen belirlenen değeri üzerinden yukarıda açıklandığı şekilde işlem yapılması, ondan sonra bir hüküm kurulması gerektiği halde anılan husus gözardı edilerek işin esası bakımından hüküm kurulması doğru değildir.
    Davacının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün ( 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesi aracılığıyla) 1086 sayılı HUMK."nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre işin esasının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi