Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/15800
Karar No: 2019/4274
Karar Tarihi: 17.04.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/15800 Esas 2019/4274 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2018/15800 E.  ,  2019/4274 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi
    DAVACI-BİR.DOSYA
    DAVALISI(Alacaklı) :
    DAVALI-BİR. DOSYA
    DAVACISI(3.Kişi) :
    DAVALI(Borçlu) :
    DAVA TÜRÜ : İstihkak
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : Ankara 2. İcra Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Ankara 2. İcra Hukuk Mahkemesi hükmüne karşı, davacı-birleşen dosyada davalı alacaklı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması sonunda Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş, bu kez hükmün duruşma yapılması süretiyle Yargıtayca incelenmesi davacı-birleşen dosyada davalı alacaklı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 16.04.2019 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı-birleşen dosyada davalı alacaklı vekili Avukat ... gedi. Karşı taraftan gelen olmadı. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduu anlaşıldıktan sonra duruşmay son verilerek: dosya yeniden incelendi, gereği düşünüldü.

    KARAR

    Asıl dosyada davacı alacaklı vekili, borçlu şirketin Diyarbakır ilinde işlettiği Özel Seyrantepe Hastanesinde 02.03.2016 günü yapılan hacizde davalı üçüncü kişi şirket yetkilisi tarafından hastanenin tüm ekipmanlarıyla birlikte devralındığı, borçlu şirket ile hukuki ve fiili ilişkilerinin bulunmadığı beyan edilerek istihkak iddiasında bulunulduğunu, mahcuzlar dahil hastanenin tüm demirbaşlarının davalı üçüncü kişi şirkete 20.04.2013 tarihli 18 adet açık faturayla devredildiğini, devrin üzerinden iki yıl geçmiş olmakla birlikte İİK"nin 44/1. maddesindeki devir prosedürüne uyulmadığından iki yıllık sürenin başlamadığını, faturaların açık olmasının da devrin danışıklı olduğuna karine teşkil ettiğini ileri sürerek, davanın kabulü ile istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

    Birleşen dosyada davacı üçüncü kişi vekili, haciz adresinde borçlu şirket sahipliğinde hizmet veren Özel Seyrantepe Hastanesinin faaliyetini sonlandırdığını, aynı adreste müvekkili şirkete ait Özel Memorial Dicle Hastanesinin faaliyette bulunduğunu, her iki şirketin farklı tüzel kişiliklere sahip olduğunu, müvekkiline ait hastanenin borçlu şirketten kiralandığını, bunun dışında iki şirket arasında hiçbir organik bağ bulunmadığını, buna rağmen 02.03.2016 tarihinde müvekkili şirkete ait hastanedeki malların haczedildiğini, mahcuzların bedeli ödenerek borçlu şirketten satın alındığını öne sürerek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı borçlu vekili, müvekkilinin haciz adresi hastaneyi davalı üçüncü kişi şirkete devrettiğini, şirket devrinin söz konusu olmadığını, devrin üzerinden üç yıl geçtiğini ve müvekkili şirketin faaliyetine devam ettiğini belirterek, müvekkilinin davaya dahil edilme talebinin reddine karar verilmesini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; dava konusu haczin öncesinde borçlu şirkete ait hastanenin faaliyet gösterdiği adreste yapıldığı, ancak haciz adresi icra emrinin tebliğ edildiği adres olmadığı, gibi haciz adresinde borçluya ait belge veya evrak bulunduğuna ya da borçlu şirketin üçüncü kişi şirket ile birlikte faaliyet gösterdiğine dair bir tespitin bulunmadığı, üçüncü kişi şirket tarafından haciz adresine ilişkin faaliyet izin belgesi ve açılış ruhsatı ile haczedilen malların da aralarında bulunduğu toplam tutarı 14.835.342,52 TL olan fatura ibraz edildiği, bu durumda mahcuzların üçüncü kişi şirket elinde haczedildiğinin kabulü borçlu ve üçüncü kişi şirket arasında organik bağ bulunmadığı, borcun fatura tarihlerinden sonra doğmuş olması, satışı yapılan mallara ilişkin düzenlenen fatura miktarı ile borcun miktarı dikkate alındığında malların devrinin muvazaalı olmadığının anlaşıldığı, borçlu ile üçüncü kişi şirket arasındaki ilişkinin işletme devri niteliğinde bulunduğu ileri sürülmüş ise de taraflar arasında işletme devir sözleşmesinin bulunmadığı, bir kısım malların devredilmesinin işletme devri anlamına gelmeyeceği, devirden bahsedebilmek için işletmenin kimliğini muhafaza edecek şekilde aktif ve pasifiyle birlikte devredilmesi gerektiği, tarafların ticaret sicil dosyalarının incelenmesinde bahsedilen şekilde işletme devri bulunmadığı gerekçesi ile asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, davacı- birleşen dosyada davalı alacaklı vekilince İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuştur.
    Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesinin 13.09.2018 tarihli ve 2018/34 Esas, 2018/1482 Karar sayılı kararı ile; dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, hükümde kamu düzenine aykırılık da tespit edilmediği gerekçesi ile alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi üzerine; istinaf kararı alacaklı vekili tarafından bu kez temyiz edilmiştir.
    Asıl dava, alacaklının İİK"nin 99. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasının reddi, birleşen dava üçüncü kişinin İİK"nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
    Mahkemece, asıl davanın reddine, birleşen davanın ise kabulüne karar verilmişse de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir.
    Şöyle ki; borçlu şirketçe, haciz adresinde Özel Seyrantepe Hastanesi adı altında faaliyet gösterilirken, borcun doğum tarihinden sonra, hastane ruhsatı da dahil tüm varlıklarını üçüncü kişi şirkete devredilmesine, haciz adresi binanın mülkiyeti kendilerine ait olmakla üçüncü kişi şirkete kiraya verilmesine ve kira sözleşmesinin tapuya şerh verilmesine karar verildiği, 26.04.2013 tarihinde içinde mahcuzların da bulunduğu 11.347 adet demirbaşın 14.835.342,52 TL karşılığında borçlu şirket tarafından üçüncü kişi şirkete satıldığı, dosya içerisindeki faaliyet izin belgesine göre üçüncü kişi şirketin haciz adresinde Özel Memorial Dicle Hastanesi olarak faaliyet gösterdiği anlaşılmıştır.Bu durumda üçüncü kişi şirket ile borçlu arasındaki ilişkinin ticari işletme devri niteliğinde olduğunun kabulü gerekir.
    Devredilen işletmede haciz yapılabilmesi ise, devrin muvaazalı olduğunun iddia ve ispat edilmesine bağlıdır. Muvazaa iddiasının bulunmaması halinde alacaklının, tasarrufun iptali davası açarak alacağına kavuşma imkanı bulunduğu gibi, TBK ve TTK hükümlerine göre açılacak davalarda da devri yargılama konusu yapabilir.
    Ayrıca, İİK"nin 44.maddesinde yer alan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi işletmenin devrini sakatlamaz. Anılan hükmün yalnız cezai yaptırımı vardır. (İİK 337/a md) Aktiflerin devredenin malvarlığından çıkmamış kabul edilmesini, yani haczedilmesini sağlayacak tek yol, muvazaanın iddia ve ispat edilmesidir.
    Bu durumda; Mahkemece yapılacak iş, üçüncü kişi şirketin ve borçlu şirketin tutması zorunlu ticari defterleri ile fatura ödemelerini gösterir banka kayıtlarının getirtilerek mali müşavir bilirkişiye inceleme yaptırılmak sureti ile üçüncü kişinin dayandığı faturaların ticari defterlere işlenip işlenmediği, fatura bedellerinin ödenmesine ilişkin ticari defterlerde kayıt bulunup bulunmadığı, bu defterlerin usulune uygun tutulup tutulmadığı, açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılıp yapılmadığı hususlarının banka kayıtları da dikkate alınarak açıklığa kavuşturulması, bundan sonra dosya içerisinde mevcut diğer bilgi ve belgeler de dikkate alınarak uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme neticesinde yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi hükümleri uyarınca 2.037,00 TL avukatlık ücretinin üçüncü kişiden alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan alacaklıya verilmesine,
    dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 17.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi