10. Hukuk Dairesi 2015/5862 E. , 2015/8636 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesine dayalı hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu. Temyiz konusu hükme ilişkin dava, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hâllerden hiçbirine uymadığından, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Eldeki davada; davacı, davalılardan işverene ait çiftlik evinde 02.05.2002 - 02.06.2006 tarihleri arasında bahçe ve çevre bakımı, inşaat işleri ile her türlü ev işlerinde kesintisiz çalıştığının tespitine karar verilmesi talep etmiş, mahkemece davacının, davalıya ait taşınmazda 02.06.2002 - 02.06.2006 tarihleri arasında ve her yıl Mayıs- Eylül ayları arasında sürekli olarak ve toplam 570 gün süreyle asgari ücretle çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağı, mülga 506 sayılı Kanunun 79. maddesidir. Bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re"sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
Mahkemece verilen ilk hüküm, Dairemizin temyiz denetimi üzerine "...Mahkemece; davacının, çalıştığını ancak çalışmasının Kuruma bildirilmediğini iddia ettiği davalı işverene ait çiftlik evinin tespiti istenen sürede faaliyette bulunup bulunmadığı araştırılmalı; dosya içeriğinden dava dışı ..."in davalıya ait çiftlik evinde çalıştığı anlaşılıyor ise de, davaya konu işyerinin kapsam ve niteliği gözetilmek suretiyle, ihtilaf konusu dönemde çiftlik evinin gerek ev işlerinde gerekse bahçe ve inşaat işlerinde bir işçiden fazla işçinin çalışması gereğinin bulunup bulunmadığı hususları değerlendirilmeli; tarafların gösterdiği tanıklar ile yetinilmeyerek, davacıya ait işçilik alacaklarına ilişkin dava
dosyası celbedilmeli ve işçilik hakları davasında dinlenilen tanık anlatımları ile iş bu davada bilgi ve görgülerine başvurulan tanık beyanları karşılaştırılarak, varsa çelişkiler giderilmeli; ihtilaf konusu dönemdeki çevre sakinleri, civar yerleşim yerlerinde uzun yıllar oturan komşu ya da yakın yerlerde kayıtlara geçmiş çalışanlar ile davacının bu çalışmalarını bilebilecek durumda olan mahalle muhtarı veya azaları re"sen tespit edilip tanık sıfatıyla beyanlarına başvurularak, uzun yılları kapsayan bu bilgilerinin doğruluğu konusunda tanıklar özenle dinlenilmeli ve bu yöndeki beyanları buna göre irdelenmeli, gerekirse bu hususlar dinlenen bu tanıklara ayrıntılı şekilde açıklattırılmalı; ayrıca bu işyeri hakkında Kuruma yapılmış herhangi bir şikayet olup olmadığı sorulmalı; davacının çiftlik evindeki çalışmalarının niteliği gereği gün boyu sürüp sürmediği de gözetilerek, davacının fiili çalışmalarının varlığı, başlangıç ve bitiş tarihleri, kesintili mi, sürekli mi olduğu, kısmi süreli mi (part time) yoksa tam süreli mi (full time) çalıştığı hiçbir kuşku ve duraksamaya meydan vermeyecek biçimde belirlenmeli; böylelikle, toplanan ve toplanacak delillerin sonucuna göre davaya konu talep hakkında bir karar verilmelidir... görüş ve düşüncesiyle bozulmuş olup, Mahkemece, Dairemizin 2012/20545 Esas, 2013/11921 Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karşın bozma gereği yerine getirilmediğinden, inceleme hüküm kurmaya elverişli bulunmamıştır.
Bu bakımdan, bozma sonrası dinlenen tanıkların alınan beyanlarının daha önce bilgi ve görgüsüne başvurulan tanık anlatımları ile karşılaştırılması, varsa, çelişkilerin giderilmesi, tanık ..."nın davacıyla, dava konusu dönemde, birlikte tekne işi yaptıklarına dair beyanları dikkate alınarak bahsi geçen tekne işinin yapıldığı yer, bu çalışmanın mahiyeti ve süresi irdelenmek suretiyle davacının dava konusu dönemdeki çalışmalarının kısmi olup olmadığına ilişkin yeniden beyanlarına başvurulması, davaya konu işyerinin kapsam ve mahiyetinin belirlenmesi için kolluk marifetiyle ve gerekirse keşif yapılmak suretiyle ev ve araziden oluşan taşınmazın büyüklüğü, niteliği, bu arazide yetişen ürünlerin yaşı, niteliği, birden fazla çalışana ihtiyaç olup olmadığı, tek kişi ile çalışma yapılmasının mümkün olup olmadığı hususlarının saptanması gerekirken, söz konusu ilam gerekleri yerine getirilmeksizin, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz bulunmuştur.
Öte yandan, 20.05.2006 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu"nun 36"ncı maddesi hükmüne göre; ilgili kanunlarda yer verilmemiş olsa dahi, Kurum"un taraf olduğu davalar, icra kovuşturmaları ile ilâmların harçlardan müstesna olduğu göz önünde bulundurulmaksızın, yargılama masrafına dahil edilmek suretiyle davalı Kurumun harçtan sorumlu tutulmuş olması, usûl ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, taraf vekillerinin, bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem hâlinde davacıya ve davalı ..."e iadesine, 04.05.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.