12. Ceza Dairesi 2013/773 E. , 2014/6115 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 1-..., ..., ...,
... .... ve ... hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına
2-... hakkında 2863 sayılı Kanunun 65/b, 5237 sayılı TCK"nın 62, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar ile sanık ..."nın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık ... müdafii ile katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-..., ..., ..., ... ve ... hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 5271 sayılı CMK"nın 231/12. maddesi uyarınca itiraz kanun yoluna tabi bulunduğu, aynı Kanunun 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda mercide yanılmanın başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağı nazara alınarak, katılan vekilinin temyiz isteminin, itiraz mahiyetinde değerlendirilmesi suretiyle CMK"nın 264/2. maddesi uyarınca gereği mercince yapılmak üzere dosyanın incelenmeksizin mahkemesine iadesinin temini için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
2-Sanık ..."nın mahkumiyetine ilişin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
2863 sayılı Kanunun, 11/10/2013 tarih, 28792 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi yürürlükte bulunan tespit ve tescil başlıklı 7. maddesinde korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının ve doğal sit alanlarının tespitinin Kültür ve Turizm Bakanlığının koordinatörlüğünde yapılacağı ve bu tespitlerin koruma bölge kurulu kararı ile tescil edileceği, tescil kararlarının ilanı, tebliği ve tapu kütüğüne işlenmesi ile ilgili hususların yönetmelikle düzenleneceğinin öngörüldüğü, bu amaçla çıkarılan Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik ile sit kararlarının ilan şeklinin kaleme alındığı, 6498 sayılı Kanunun 1. maddesi ile 2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde yapılan değişiklik ile sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazların tescil kararlarının, Resmî Gazete’de yayımlanacağı ve Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı hükmünün getirildiği, ayrıca anılan Kanunun 3. maddesi ile 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde “Tescil edilen sit alanları ve korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının bu kanuna göre tebliğ veya ilan edilmiş olmasına rağmen yıkılmasına, bozulmasına, tahribine, yok olmasına veya her ne suretle olursa olsun zarar görmesine kasten sebebiyet verenler ile koruma bölge kurullarından izin alınmaksızın inşaî ve fiziki müdahale yapanlar veya yaptıranların, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılacağının öngörüldüğü, gerek 2863 sayılı Kanunun 6498 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi yürürlükte bulunan 7. maddesi ile anılan madde gereğince çıkarılan Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik hükümlerinin, gerekse 6498 sayılı Kanunun 1. maddesi ile öngörülen tescil kararlarının, Resmî Gazete’de yayımlanma ve Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulma zorunluğunun amacının, ilgili kurul kararlarından muhataplarını haberdar etmek olduğu,
Bu açıklamalar ışığında somut olay ele alındığında, suç tarihinde Marmara Belediyesi görevlileri tarafından yapılan kontroller sırasında, Marmara İlçesi, ... Köyü, Meliman mevkinde, müteahhit firma ... İnşaat ve Sanayii Limited Şirketi tarafından yapılmakta olan balıkçı barınağı ve liman inşaatı sırasında, müteahhit firma tarafından liman çalışma sahası dışına çıkılarak 3. derece doğal sit alanına tecavüz edilerek taş ve harfiyat alındığı, yer yer izinsiz deniz dolgusu yapıldığı ve yol çalışması yapıldığının tespit edilmesi üzerine, ... İnşaat ve Sanayii Limited Şirketi"nin yetkilisi olan sanık hakkında açılan kamu davası ile ilgili olarak dosya kapsamında mevcut ziraat ve jeoloji mühendisi ile fen bilirkişi raporlarından, ... İnşaat ve Sanayi Limited Şirketi yetkilisi olan sanık tarafından liman sahası dışına çıkılarak ... Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu"nun 15/06/1996 gün 5200 sayılı kararı ile 3 derece sit alanı olarak tescil edilen kısımda bulunan yaklaşık % 50 eğimli 9.344 m2 yüz ölçümündeki alandaki kayalıkların kırılarak doğal yapının bozulduğu, bitki florasının yok edildiği, limandan çevre yoluna 5 metre genişliğinde 359.55 metre uzunluğunda yol yapıldığı, yapılan yol üzerinde doğal yapının bozulduğu ve bitki florasının yok olduğu, kazı çalışmalarındaki malzemelerin liman inşasında dolgu malzemesi olarak kullanıldığının belirtildiği, sanığın soruşturma safhasında alınan ifadesinde, Marmara Adası"nda kimi bölgelerin birinci derece, kimi bölgelerin ise üçüncü derece sit alanı olduğunu duyduğunu ancak suça konu yerin sit alanı olduğu konusunda herhangi bir bilgisinin bulunmadığını beyan etmesine karşın, ...... Köyü Muhtarı olan sanık ..."ın soruşturma safhasında alınan ifadesinde, ... mevkinde yapılan liman inşaatı sırasında manastır mevkinin kanalizasyon atıklarının liman mevkinde bulunan toplama çukuruna iletilmesini sağlamak için liman ile manastır arasında kanalizasyon servis yolu açmak için bu konuda karar alarak liman müteahhit firmasından ricada bulunduklarını, çalışmanın bir buçuk iki ay kadar devam ettikten sonra belediye başkanlığı tarafından durdurulduğunu, yaklaşık iki ay sonra nisan ayında bölgenin birinci derece olan vasfının üçüncü derece sit alanı olarak belirlenmesi üzerine müteahhit firma yetkilisi olan sanık ile görüştüklerini ve sanığın yol çalışmasına devam ettiği şeklindeki beyanı dikkate alındığında, sanığın dava konusu yerin sit alanı içerisinde yer aldığını bildiği, buna rağmen Kuruldan izin almaksızın dava konusu arazi üzerine yol inşa edip, yapılan yol üzerindeki doğal yapının bozulmasına neden olduğu, 6498 sayılı Kanunun 3. maddesi ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/1 maddesinde öngörülen yaptırım miktarında sanık lehine herhangi bir değişiklik olmadığı anlaşılmakla,
Yapılan yargılamaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafinin eksik inceleme ile karar verildiğine ve lehe hükümlerin uygulanmadığına ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a-Yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettiren katılan kurum lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
b-5237 sayılı TCK"nın 53/1-c maddesinde belirtilen velayet, vesayet ve kayyımlığa ait hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, sadece kendi alt soyu açısından koşullu salıverme süresine kadar uygulanabileceği, alt soy haricindeki kişiler yününden ise, yoksunluğun, hapis cezasının infazına kadar devam edeceğinin gözetilmemesi,
c-Sanık hakkında tayin edilen adli para cezasına ilişkin olarak TCK"nın 52/4. maddesi gereğince ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin ihtar edilmesi ile yetinilmesi yerine, infaz aşamasında nazara alınması gereken 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi gereğince ihtarına karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK" un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının 5. paragrafının “sanığın, 5237 sayılı TCK" nın 53. maddesinin 1. fıkrasının a,b,c,d,e bentlerinde belirtilen haklarından, mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi altsoyu üzerindeki, velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise 1-c bendindeki haklardan koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına” şeklinde düzeltilmesi, hükmün 11. paragrafındaki “5275 sayılı kanunun 106/3. maddesi gereğince” ibaresinin çıkarılması, hükmün 13. pargrafından sonra gelmek üzere “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1200,00 TL maktu vekalet ücretinin sanıktan tahsili ile katılan idareye verilmesine"" cümlesinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.