10. Hukuk Dairesi 2020/8299 E. , 2021/7709 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Alanya 1. İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalılar ve fer"i müdahil Kurum vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9.Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalılar ve fer"i müdahil Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi
I-İSTEM
Davacı 27.07.2013-25.02.2015 tarihleri arasında davalıya ait iş yerinde çalıştığının tespitini talep etti.
II-CEVAP
Davalı Kurum davacının çalışmasını ispatlaması gerektiği, hak düşürücü sürenin geçtiğini iddia ederek, davanın reddini savunmuştur.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesi, davanın kısmen kabulüne, davacının davalıya ait ... sicil numaralı işyerinde 03/01/2014-03/09/2014 ve 19/11/2014-24/02/2015 tarihleri arasında sigortasız çalıştığının tespitine, sigortaya bildirilen süreler yönünden karar verilmesine yer olmadığına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermiştir.
B-BAM KARARI
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi, usul ve esas açısından İlk Derece Mahkemesi kararını yerinde bulmak suretiyle; davalılar ve fer"i müdahil Kurum vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalılar vekili, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı ile davalı taraf arasında çıraklık sözleşmesi imzalandığını, belirli günler mesleki okula eğitim amaçlı gittiğini, daha sonra devamsızlık nedeniyle okuldan uzaklaştırıldığını, eksik araştırma ile karar verildiğini beyan kararın bozulmasını istemiştir.
Feri müdahil Kurum vekili, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı iddialarının ispatına yarar tanık anlatımları dahil hiç bir delil bulunmadığını, rapora dayanılarak davacının hizmet akdinin tespitinin mümkün olmadığını beyan ile kararın bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddesidir. 506 sayılı Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davaların, kamu düzenine ilişkin olması nedeni ile özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanması gerektiği özellikle göz önünde bulundurulmalıdır.
İnceleme konusu dosyada; davacının 25.02.2015-27.01.2016 tarihleri arasında davalılara ait iş yerinden, 28.09.2013-02.01.2014 ile 04.09.2014-18.11.2014 tarihleri arasında mesleki eğitim merkezi müdürlüğünden bildiriminin olduğu, davacının talep dönemi itibariyle 16 yaşında olup, davacının velisi ile davalı ... arasında 27.09.2013 ve 03.09.2014 tarihli Milli Eğitim Bakanlığı çıraklık sözleşmesinin imzalandığı, davacının elektrikli ev aletleri teknik servisi dalında öğrenim gördüğü ve 18.11.2014 tarihinde ilişiğinin kesildiğinin ... Mesleki Eğitim Merkezi Müdürlüğü tarafından bildirildiği anlaşılmaktadır.
3308 sayılı Çıraklık ve Meslek Eğitimi Kanunu’na göre, çıraklar teorik ve pratik eğitime tabi tutulurlar. Taraflar arasındaki ilişkinin niteliği belirlenirken, başka bir ifade ile, davacının uyuşmazlık konusu dönemde çırak olup-olmadığına karar verilirken, çalışma ilişkisine bakılarak karar verilmelidir. Gerçekten de çıraklık sözleşmesinde, akdi ilişkinin üstün niteliği çalışma olgusu değil, sigortalıya bir meslek ve sanatın öğretilmesidir. Çırak, işyerinde üretimle ilgili çalışmalara bilfiil katılıyor, meslek ve sanat eğitimi arka planda tutuluyorsa, bu durumda çıraklık ilişkisinden söz edilemeyecektir.
Bu itibarla, kabule konu dönemde davalı iş yerinde yapılan işlerinde niteliği de gözetilip, davacının çalışmalarının üretime mi yoksa bir meslek ve sanat öğrenimine mi yönelik bulunduğu açık ve net bir biçimde belirlenmeli,davacının üretime yönelik faaliyette bulunduğuna dair ifade ve beyanların üzerinde durularak davacının bu çalışmayı hangi deneyim,bilgi ve beceri ile gerçekleştirdiği ve bunun sonucu olarak işletmede yapılan işler yönünden ev aletlerinin bakım ve tamir işini gerçekleştirmek suretiyle işletmenin üretime katkı sağlayıp sağlamadığı toplanacak deliller kapsamında irdelenip belirlendikten sonra sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemenin, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda yargılama yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalılar ve fer"i müdahil Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 07.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.