
Esas No: 2013/4232
Karar No: 2013/6042
Karar Tarihi: 18.04.2013
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/4232 Esas 2013/6042 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 09.12.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.01.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davalı ..., davanın reddini talep etmiş, diğer davalı yargılamaya katılmamıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar temyiz etmiştir.
Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.
Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Elbirliği mülkiyetine (TMK m.701) konu bir taşınmazda elbirliği (iştirak halinde) ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satım vaadinde bulunması halinde, sözleşme bir
taahhüt muamelesi olarak geçerli olmakla birlikte elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez. Bu durum, satışı vaat edilen taşınmazın tapusunda temliki tasarrufu engelleyen bir kaydın bulunması veya 5578 sayılı Kanunla değiştirilen 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 8. maddesi hükmüne aykırı şekilde taşınmaz satışı vaat edilmesi ya da vaade konu taşınmazın bir başka mahkemede mülkiyet uyuşmazlığına konu olması halinde de geçerlidir.
Bu ilkeler ışığında somut olaya gelince; ... 6. Noterliğince tanzim edilen 18/11/2009 tarihli Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi ile davalılar 153 ada 8 parsel sayılı taşınmazdaki hisseleri ile murisleri..."dan intikal edecek hisselerinin tamamını 14.0000,00 TL bedel mukabilinde davacıya satmayı vaat etmişlerdir. Dava konusu 153 ada 8 parsel sayılı taşınmaz tapu kayıtlarına göre 173/480 pay olarak muris... adına kayıtlıdır. ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/591 E. 2009/603 Karar sayılı veraset ilamına göre de davalıların 07.01.1986 tarihinde vefat eden muris ...n’ın mirasçıları oldukları, davacının ise mirasçı olmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağı bulunmadığından mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 18.04.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.