Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/9262 Esas 2018/396 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9262
Karar No: 2018/396
Karar Tarihi: 14.02.2018

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/9262 Esas 2018/396 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı tapunun belli olduğu ve yıllardır oturduğu daireyi, üyeliği sonrasında müvekkiline tapunun verildiği gerekçesiyle davalılara devredildiğini savunarak, tapunun iptalini talep etmiştir. Davalılar ise dairenin muvazaalı bir işlemle alınmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkeme davacının muvazaalı işlem iddiasını ispatlayamadığı ve davalıların üye olarak kayıtlarının yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak, mahkemece davacının ödemelerinin tam olmadığından bahisle de red kararı verildiği anlaşılmaktadır. Bu sebeplerden dolayı, davanın yeniden incelenmesi gereklidir.
Kanun Maddeleri:
- Tapu Kanunu
- Kooperatifler Kanunu
23. Hukuk Dairesi         2015/9262 E.  ,  2018/396 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu, üye aidatlarını ödediğini, çekilen kurada dairesinin belli olduğunu ve kendisine teslim edildiğini ve yıllardır bu dairede oturduğunu, sonradan üye yapıldığını sandığı ..."e üye yapılmak suretiyle tapunun verildiğini, bu şahsın da 15.02.2011 tarihinde diğer davalı ..."na tapu devri yapıldığını ve bu devir işlemi sonrasında davacıya gönderilen ihtarname ile haksız olarak tahliyesinin talep edildiğini ileri sürerek, müvekkiline ait dairenin devrine ilişkin işlemin iptalini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili, müvekkilinin dava konusu daireyi ... isimli şahıstan satın aldığını, muvazaalı bir işlem olmadığını, müvekkilinin kooperatifle herhangi bir ilişkisinin bulunmadığını, daireyi bedelini ödeyerek satın aldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Davalı kooperatif vekili, işlemin tapuda yasal şartlarla gerçekleştirildiğini, iyi niyetli alıcı ve satıcının evrensel hukuk kuralları gereği korunması gerektiğini ileri sürerek, davanın reddini istemiştir.
    Davalı ... vekili, üye olarak kaydının yapıldığını, kooperatif ve muavin defteri incelendiğinde satış ve devrini yaptığı dava konusu dairenin bedelini ödediğini, buna ilişkin makbuzların kooperatifte mevcut olduğunu, müvekkilinin kooperatiften üyelik sonrası aldığı daireyi ise satışa çıkardığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının tapunun maliki davalı ile diğer davalılar arasında bir muvazaa işlemi olduğunu iddia etmekte ise de, bunu gösteren delilleri ortaya koymadığı, malik ..."nun kendisine devreden davalı ... ile aralarında bir muvazaa iddiasını ispatlayamadığı gibi, daireyi devralanın yaşı, aralarında bir akrabalık olmaması ve evi şehit aileleri için sağlanan faizsiz kredi ile alması olayları değerlendirilmiş, davalılar arasında muvazaalı işlem yapıldığını ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkeme tapuda taşınmazı devralanın iyiniyetli olduğu gerekçesiyle davayı reddetmişse de davacının 27.02.2010 tarihinde ihraç edildiği, ihracın henüz kesinleşmediği, kısa sayılacak süreler içinde taşınmazın el değiştirdiği, bu süreler içinde davacının taşınmazda ikamet ettiği sabittir. Kooperatiften taşınmaz satın alan bir kişinin basit bir araştırma ile, taşınmazda oturan olup olmadığı, oturan varsa bir hakkı olup olmadığını öğrenebilecek durumdadır. Bu olgunun aksinin kabulü hayatın olağan akışına aykırıdır. Bu durumda davalıyı iyiniyetli kabul ederek sonuca gitmek doğru görülmemiştir.
    Bununla beraber mahkemece davacının ödemelerinin tam olmadığından bahisle de red kararı verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda da kooperatife borcu olan üyelere taşınmaz tahsis edip etmediği hususunun araştırılması ve kooperatife borcu olan ortaklara yer tahsis edilmiş ve taşınmaz devredilmiş ise bu hususun kooperatiflerde eşitlik ilkesi kapsamında değerlendirilerek, bir sonuca gidilmesi gerekirken bu konuda yeterli inceleme yapılmadan karar verilmesi de doğru değildir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 14.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.