Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, Anayasa"nın 40/2 ve CMK"nın 232/6, 34/2, 35/3. maddeleri ve 1412 sayılı CMUK"nın 310. maddesine göre; kararda başvurulacak yasa yolu, süresi, mercii ve şeklinin kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesinin gerekmesi ve karar tarihinde başka suçtan cezaevinde tutuklu olduğu anlaşılan sanığın yüzüne verilen hükümde, CMK"nın 263. maddesi gereğince tutuklu bulunduğu ceza infaz kurumu ve tutukevi müdürüne beyanda bulunmak suretiyle veya bu hususta dilekçe vererek kanun yollarına başvurabileceğinin belirtilmemesi karşısında, sanığın temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek dosya görüşüldü: 1-Hakaret eyleminden kurulan kararda öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca sanık ..."ün tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE, 2-Tehdit eyleminden kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyize gelince, Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
./..
.2.
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ün temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin HÜKMÜN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 03/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.