Esas No: 2018/2681
Karar No: 2021/1426
Karar Tarihi: 24.09.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/2681 Esas 2021/1426 Karar Sayılı İlamı
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
....
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : ... (...)
ÜYE : ... (...)
ÜYE : ... (...)
KATİP : ... (...)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/05/2018
ESAS-KARAR NO : ....
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 24/09/2021
YAZILDIĞI TARİH : 12/10/2021
Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasındaki inşaat ve hırdavat malzemeleri satım ilişkisine dayalı düzenlenen takip konusu faturalardaki mallarla ilgili müvekkilinin tüm edimlerini yerine getirdiğini ancak davalı tarafın sözleşmedeki edimini yerine getirmeyerek müvekkiline olan borcunu ödemediğini bu sebeple Konya 4.İcra Müdürlüğünün.... sayılı dosyası ile davalı aleyhine başlattığı icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına ve %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı şirket süreden sonra sunduğu dilekçesinde, davalı şirket tarafından davacının teslim ettiği malzemenin fevkinde teslim edilen evraklar karşılığı, davacı tarafa ... plaka sayılı üç adet araç ve 245.000,00 TL değerinde iki adet daire teslim edildiğini, müvekkili şirketinin davacı şirkete herhangi bir borcunun olmadığını bildirerek, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, davacının davalıya takibe konu faturalardaki malları sattığını, davalının fatura bedellerini ödemediğini, bedelin tahsili için Konya 4. İcra Müdürlüğünün... esas sayılı dosyasında yaptığı takibe davalının itiraz ettiğini belirterek davalının itirazının iptalini talep ettiği, davalının dava konusu borcunu için 2 adet daire ve .....plakalı araçları vererek ödediğini iddia ettiği, dairelerin ferdileşme suretiyle dava dışı 3. kişiler adına tescil edildiği, ... plakalı aracın dava dışı ... tarafından dava dışı ... ' e satıldığı, .... plakalı aracın davalı tarafından dava dışı .... satıldığı, ... plakalı aracın ise dava dışı...tarafından davacı şirkete satıldığı, davacının bu devirlerin takip konusu alacağa karşılık yapıldığını yazılı delille ispat edemediği, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 15/03/2016 tarih .... karar nolu ilamında da belirtildiği gibi 6100 sayılı HMK' nın 129/1-e maddesi uyarınca davalının cevap dilekçesinde yemin deliline dayandığını açıkça belirtmesi gerekeceği, ayrıca HMK' nın 145. maddesi gereği kanunda belirtilen süre sonunda delil gösterilemeyeceği, davalının cevap dilekçesinin süresi içinde sunulmadığı, bu nedenle davalının yemin deliline dayanamayacağı, bu sebeplerle davalının borcunu ödediğini ispat edemediği, davalının icra takibinden önce temerrüde düşürülmediği gerekçesi ile; davacının davasının kısmen kabulü ve reddine, davalının Konya 4. İcra Müdürlüğünün .... Esas sayılı dosyasında yapılan takipte asıl alacağa yönelik yaptığı itirazın iptaline, bu miktara değişen ve değişecek oranlarda avans (ticari) faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına, davalının işlemiş faize yönelik yaptığı itirazın iptali talebinin reddine, itirazın iptaline karar verilen asıl alacağın (103.951,15 TL) ' nin % 20 si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 2.321,11 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili tarafından; hükmün kabule yönelik kısmının isabetli olduğunu, mahkemece, işlemiş faize yönelik talebin icra takibinden önce temerrüt olmadığı gerekçesi ile reddedildiği, oysa tacirler arasında faiz başlangıç tarihinin ve/veya temerrüt tarihinin belirlenmesinin düzenlendiği 6102 sayılı TTK'nun 1530.maddesinin 4/a bendinde, faturanın,borçlu tarafından alınmasını takip eden otuz günlük sürenin sonunda temerrüdün oluşacağı hükmünün bulunduğu, icra takibinden önce temerrüt aranması ve temerrüt oluşmadığından bahisle bu yöndeki talebinin reddedilmesinin hukuka aykırı olduğu, öte yandan, her ne kadar yerel mahkemece işlemiş faiz talebini reddederek,bu red sebebi ile davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmetmiş ise de bu reddin, asıl alacağa yönelik olmadığından bu sebepten dolayı karşı taraf lehine vekalet ücreti takdir edilemeyeceği, işlemiş faiz talebinin reddedilmiş olmasının vekalet ücreti takdirini gerektirmediği, dolayısı ile hükmün davalı taraf lehine vekalet ücreti takdirine yönelik 4 nolu kısmının da hukuka aykırı olduğu, ayrıca, inkar tazminatı miktarı hesabında, asıl alacağa işlemiş faizin de dahil edilmesi lazım gelmekte iken tazminatın asıl alacak üzerinden hesaplanmasının da hukuka aykırı olduğu, dolayısı ile hükmün inkar tazminatına yönelik kısmının da bu yön itibarıyle düzeltilmesinin talep edildiği, asıl alacak ve işlemiş faiz toplamına göre belirlenecek miktara göre davacı müvekkili lehine vekalet ücreti takdiri gerekeceğinden,hükmün 3.bendinde müvekkilim lehine takdir edilen vekalet ücreti miktarının da bu doğrultuda hesaplanması gerekeceği bildirilmiştir.
Davalı vekili de katılma yolu ile istinaf dilekçesi sunmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Davacının işlemiş faiz talebi ve vekalet ücretinin değerlendirilmesi uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, faturaya dayalı icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Konya 4. İcra Müdürlüğünün ..... Sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı ..... hakkında 14.03.2016 tarihinde yapılan ilamsız takipte 103.951,15TL asıl alacak, 19.342,60TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 123.293,75TL alacak için 9 adet faturaya dayalı takip olduğu, ödeme emrinin 21.03.2016 tarihinde tebliğ edildiği, 25.03.2016 tarihli dilekçesi ile borçlunun süresi içinde borcu olmadığına dair yaptığı itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği; takibe dayanak irsaliyeli faturaların sunta bantlama, kenar bantlama, kilit, menteşe vs içerikli olup, teslim alan kısmı imzalı olmayan 01.01.2014 ila 09.07.2014 tarihleri arasında düzenlendiği görülmüştür.
Mahkemece alınan bilirkişi raporunda; davacı ve davalı defterleri incelenerek tarafların 2013 ve 2014 yıllarında ticari ilişki içerisinde oldukları davacının defter kayıtlarına göre dava konusu edilen 9 adet 103 951, 15 TL'lik faturanın açık hesap olarak davacı alacaklı davalı borçlu şeklinde kayıtlı olduğu, dava dışı 1 adet 7.672, 95 TL'lik faturanın da aynı şekilde kayıtlı olduğu, davalıdan 14.03.2016 takip tarihi itibariyle 172. 823, 38 TL alacaklı olduğu takipte 103.951,15 TL nin talep edildiği; davalının defter kayıtlarına göre dava konusu edilen 9 adet fatura toplamı ile dava konusu edilmeyen dava dışı borç toplamı 174. 675,16 TL lik borç tutar olmakta 31.12.2014 tarihinde bankadan ödendiği belirtilen 139. 675, 16TL ödeme kaydından sonra davacıya 35.000,00TL borç bakiyesinin bulunduğunun belirtildiği; davalı defterinde araç satışlarına ilişkin..... plakalı aracın 10.04.2014 tarihinde 8.000,00 TL tutarla satışı nedeniyle kasaya nakit olarak giriş yapıldığı, davacı defterinde bu aracın kaydının bulunmadığı, ... plakalı aracın ... tarafından ...'e satışının yapıldığı, davacı şirket adına işlem yapılmadığı;kooperatif hisselerinin de üye olarak adı geçenlere tescilinin yapıldığı, bu nedenle dava konusu fatura bedellerinden düşülmediği belirlenmiştir.
Mahkemece takibe konu asıl alacak tutarına davalının itirazının asıl alacak yönünden reddine; işlemiş faiz yönünden kabulüne karar verilmiştir.
1-Davalı vekili katılma yolu ile istinaf dilekçesi sunmuşsa da; davalı vekiline davacı yanın istinaf dilekçesi 23.07.2018 tarihinde tebliğ edilmiş, dilekçesini harç da yatırmaksızın 08.09.2018 tarihinde sunmuştur. 6100 sayılı HMK'nin 102.maddesi uyarınca "Adli tatil, her yıl yirmi temmuzda başlar, otuz bir ağustosta sona erer. Yeni adli yıl bir eylülde başlar."; 104.maddede de; "Adli tatile tabi olan dava ve işlerde, bu Kanunun tayin ettiği sürelerin bitmesi tatil zamanına rastlarsa, bu süreler ayrıca bir karara gerek olmaksızın adli tatilin bittiği günden itibaren bir hafta uzatılmış sayılır."
Madde 348- " İstinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvurma hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, vereceği cevap dilekçesi ile istinaf yoluna başvurabilir." denildiği; istinaf dilekçesine de 2 hafta içinde cevap vermesi gerektiği 347.maddede düzenlenmiştir.
Buna göre davalı taraf sürenin son günü adli tatile rastlaması nedeniyle en son 07.09.2018(Cuma) günü katılma yolu ile dilekçesini vermesi gerekirken harç da yatırmaksızın 08.09.2018 tarihinde dilekçesini sunmuş olmakla istinaf dilekçesinin süreden reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin istinaf itirazlarının değerlendirilmesinde; Mahkemece, yargılamanın HMK'da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına ve özellikle istinafa gelenin sıfatına göre davacı yan takipten önce bir ihtarname gönderip davalıyı temerrüde düşürmediğinden işlemiş faiz talep edemeyeceğine dair mahkeme belirlemesinin doğru olmasına ve işlemiş faiz talebinin reddinde bu miktar da dava değerine dahil edildiğinden dava kısmen kabul edilmiş olmakla davalı lehine vekalet ücreti takdirinin de isabetli olmasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı vekilinin katılma yolu ile sunduğu istinaf dilekçesinin HMK'nin 346.maddesi uyarınca süreden REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-Davalı yan istinaf harcı yatırmadığından bu konuda karar vermeye yer olmadığına,
5-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-HMK'nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
8-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre(Davalı yönünden ise HMK 346/2.madde gereği 1 haftalık süre) içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 24/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Başkan...
Üye...
Üye...
Katip...
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.