Esas No: 2018/3010
Karar No: 2021/1433
Karar Tarihi: 24.09.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/3010 Esas 2021/1433 Karar Sayılı İlamı
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
....
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : ... (...)
ÜYE : ... (...)
ÜYE : ... (...)
KATİP : ... (...)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/07/2018
ESAS-KARAR NO :...
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 24/09/2021
YAZILDIĞI TARİH : 12/10/2021
Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, davalı şirketin hak sahibi olduğu, ...&... işletme ruhsatı, ... işletme ruhsatı ve ... işletme ruhsatı kapsamında üretilen ham petrolün davalı şirket tarafından ... satışından elde edilecek gelirlerden belli bir oranda kâr payı verilmesini düzenleyen 12/08/2011 tarihli sözleşmeler düzenlendiğini, 12/08/2011 tarihli sözleşmelerinin 2.2 maddelerinde ham petrolün satışından elde edilecek gelirlerin %4'ünün 01/06/2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere kâr hissesi/kâr payı olarak müvekkili şirkete ödeneceğinin kararlaştırıldığını, müvekkili şirketin anılan ruhsatlarda hisse sahibi olmayıp ruhsatlar kapsamında üretilen ham petrolün ... satışından elde edilen gelirlerden devlet payı düşüldükten sonra brüt tutardan %4 pay alma hakkına sahip olduğunu, bu haklarının 21.07.2013 tarihli ... Gazetede yayımlanarak 3. kişiler yönünden aleniyet kazandığını, davalı şirketle dava dışı ... arasında imzalanan anlaşmanın ödeme başlıklı 9. maddesinde cari ay içerisinde teslim alınan ham petrol bedeli için davalı şirket tarafından müteakip ayın ilk 10 gün içerisinde fatura tanzim edileceği ve fatura bedelinin ... tarafından ayın 15. takvim gününde ödeneceği, tatile rastlaması halinde ilk iş günü ödeme yapılacağının düzenlendiğini, sözleşmenin 5. maddesinde petrol satışından elde edilecek miktarın davalı şirket tarafından tahsilinden itibaren en geç 3 iş günü içinde müvekkili şirkete ödeneceğinin düzenlendiğini, sözleşmenin 6. maddesinde bedellerin ödenmemesi halinde aylık %4 gecikme faizi hesaplanacağını, sözleşmenin 13. maddesinde fatura bedellerinin süresi içinde ödenmemesi halinde müvekkili şirketçe bir önceki ay için düzenlenen fatura bedellerinin iki katının cezai şart olarak ödeneceğinin ifade edildiğini, sözleşmenin 17. maddesinde müvekkili tarafından ihlale bağlı herhangi bir talepte bulunmamış olmasının daha sonra bir talepte bulunmasına engel teşkil etmeyeceğini, davalı şirket tarafından ... tanzim edilen 2016 Ocak dönemi faturaların bedelinin ... tarafından 15/02/2016 tarihinde davalı şirkete ödendiğini, davalı şirketin en geç Şubat ayının 18'inde ödeme yapması gerekirken ödeme yapmadığını, ödeme tarihinden evvel davalı şirkete gönderdikleri 06/02/2016 tarihli ihtarname ile temerrüt faizi ve cezai şart ödemesinin yapılmasının talep edildiğini, cezai şart ve temerrüt faizi taleplerinin yerinde olduğunu ileri sürüp, davalı tarafın takibe itirazın iptaline, icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 04.06.2018 tarihli ıslah dilekçesinde; itirazın iptali istemli davalarında maddi hata yapılarak 88.452,22 TL talep edilmiş olup, dava dilekçesinde talep edilen alacakların bilirkişi raporu doğrultusunda, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, müddeabihin ıslahı yolu ile 5.609,06 TL daha arttırılarak toplam 94.061,28 TL'nin takip tarihi olan 03.03.2016 tarihinden itibaren işleyecek %10,5 ticari faiz yürütülerek tahsili için davanın kabulü ile itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, taraflar arasında 12/08/2011 tarihinde imzalanmış 3 adet imtiyaz sözleşmesi bulunduğunu, bu sözleşmelerin bir coğrafik bölgeye has olarak devlet tarafından verilmiş petrol arama ve üretim ruhsatları kapsamında test edilmiş ve üretilmiş petrolün satışından elde edilecek gelirden davacı tarafa ödenecek olan kâr payının ödenme usulünün düzenlendiğini, 12/08/2011'den bu güne müvekkili şirkete bu sözleşmeler kapsamında davacı tarafın fatura kestiğini, bu faturaların da hepsinin ödendiğini, yapılan ödemeler ile ilgili davacı tarafın 2016 Şubat ayına kadar herhangi bir itirazı ve çekincesi olmadığını, davacı tarafın 06/02/2016 tarihli yazı ile 31/12/2014 tarihinden 31/12/2015 tarihine kadarki süre için cezai şart hesaplama işine giriştiğini, toplam 2.253.556,85 TL cezai şart ödenmesini talep ettiğini, bu döneme dair bahse konu faturaların tamamının davacıya ödendiğini, davacının cezai şart talebinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, TBK 179. maddesi uyarınca ifaya eklenen cezai şart'ın ifanın cezai şart alacağının saklı tutulmadan kabul edilmesi halinde istenilemeyeceğini, davacı tarafın faturaların ödenmesi aşamasında faiz ve cezai şarta ilişkin herhangi bir saklı tutma beyanının mevcut olmadığını, ödemelere ses çıkarmayarak müvekkili şirkete bir güven yarattığını, davacı tarafın faiz ve cezai şart talebinde bulunmasının hakkı kötüye kullanması anlamına geldiğini, yaklaşık 4 yıl boyunca davacının cezai şart talep etmemesinin sözleşmenin zımni olarak davalı şirket lehine değişiklik olarak kabul edilmesi gerektiğini savunmuş, davanın reddine, kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece sözleşmelerde bulunan cezai şartın daha önceki ödemelerde talep edilmemesinin daha sonraki ödemelerde gecikme halinde cezai şart talep edilmesinin hakkı kötüye kullanılması olarak değerlendirilemeyeceği, daha önceki dönemde cezai şart istenmemiş olmasının sözleşmelerdeki cezai şart maddesinin ileriye dönük olarak bir daha uygulanmayacağı şeklinde yorumlanamayacağı, davalı tarafa 18/02/2016 tarihli .... yevmiye numaralı Ankara 16. Noterliğinden gönderilmiş olan ihtarname ile gecikme cezası ve faiz alacağının ödenmesi için 22/02/2016 tarihine kadar süre verildiği, davacı tarafın ödeme yapmaması üzerine 03/03/2016 tarihinde asıl alacak, işlemiş faiz ve cezai şart alacağının tahsili için davalı taraf aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı tarafın asıl alacak tutarını ödediği, işlemiş faiz ve cezai şart alacağı tutarı ile ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu, taraflar arasındaki sözleşmeler ve dosya kapsamına göre davalı tarafın icra takibinde 88.458,22 TL gecikme cezasına ilişkin itirazında haksız olduğu, davacı tarafça davanın 08/04/2016 tarihinde açıldığı, ıslah dilekçesinin ise 04/06/2018 tarihinde verildiği, itirazın iptali davalarının 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılması gerektiği, dolayısıyla davacı tarafın ıslah talebinin yerinde olmadığı, cezai şart alacağı hesaplama gerektirdiğinden, likit olmadığından koşulları oluşmayan inkar tazminatı isteminin reddi gerektiği gerekçesi ile
-Davanın kısmen kabulüne, koşullar oluşmadığından davacı vekilini ıslah talebinin reddine, Davalının Ankara 20. İcra Müdürlüğünün .... sayılı takip dosyasında davalı tarafın 88.458,22 TL asıl alacak tutarına itirazın iptaline, 88.458,22 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek %10,05 oranında avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili için takibin devamına, koşulları oluşmadığından inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden davalı vekili, yapılan ödemelerle ilgili olarak davacının müvekkili şirkete karşı 2016 Şubat ayına kadar herhangi bir itirazı ve çekincesi olmadığı, davacı yanın ilk olarak 06.02.2016 tarihli yazı ile müvekkili şirketten temerrüt faizi ve cezai şart talebinde bulunduğu, davacının bu tutumunun hakkın açıkça kötüye kullanılmasını teşkil ettiği ve cezai şart talebinin hukuki dayanaktan yoksun olduğu, cezai şartın alacağa bağlı bir hak olması nedeniyle ifa ile birlikte cezai şart talebinin de TBK 131. madde gereğince son bulacağı, daha önceki ödemelerde cezai şart talep edilmediği, davanın reddi gerektiği bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Taraflar arasındaki imtiyaz sözleşmeleri nedeniyle davacının cezai şart tazminatı talep edip edemeyeceği hususu uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, sözleşmeden kaynaklanan cezai şartın takibi için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Ankara 20.İcra Müdürlüğünün .... sayılı takip dosyasında; davacı tarafça "31.01.2016 tarihli ve muhtelif bedelli faturalar(toplam 40.909,42TL imtiyaz hissesi içerikli) ve 12/08/2011 tarihli sözleşmeye göre bu faturalardan kaynaklı 92.918,22TL cezai şart alacağına dayalı olarak toplam 133.827,64TL asıl alacak, cezai şart alacağı ve 1.143,06TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 134.970,70TL alacağın tahsili için 03.03.2016 tarihinde davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, 11.03.2016 tarihli dilekçe ile davalı tarafın icra giderleri ile birlikte toplam 46.512,48TL borcun ödeme emri tebliğinden sonra ödendiğini (11.03.2016 tarihinde ödemeye dair dekont sunarak), başka alacağı bulunmadığı belirtilerek kalan tutarın tamamına itirazı sonucu takibin durduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında 12.08.2011 tarihli ... İşletme Ruhsatları; ... İşletme Ruhsatı ve ...-... İşletme Ruhsatı İmtiyaz Sözleşmeleri düzenlendiği; sözleşmelerin 3.2.3.maddesinde ... şirketinin davacı tarafından kendisine gönderilen fatura tutarını faturanın tebliğinden itibaren bu sözleşmede düzenlenen ödeme takvimi dahilinde davacının vereceği banka hesabına havale etmeyi kabul ve taahhüt eder;
5. Madde de hisse devrinin bildirilmesi zamanı ve fatura kesilmesi konuları başlıklı olup 5.1. maddede ...(...) şirketinin her üretim ayının bitiminden itibaren 10 gün içinde bu sözleşme hükümleri kapsamında oluşan hissenin değerini aylık bazda MTL- davacıya bildirecektir MTL de bu bilgiler kapsamında her ayın 14'ü gününden önce sadece KDV yi ilave ederek aylık fatura tanzim edilecek ve ...’ye gönderecektir.
5.2.maddesinde MTL faturayı her üretim ayının son günü itibariyle kesecektir.... bu sözleşme tahtında kendisine kesilen faturaların bedeline ... ndan kaynaklı nedenlerle gecikme olması halleri hariç olmak üzere faturanın ait olduğu aya ilişkin petrol satışından elde edilecek miktarın tahsilinden itibaren en geç 3 iş günü içerisinde MTL'ye ödeyecektir. Ödeme tarihinin hafta sonuna veya ... tatil gününe rastlaması halinde ödeme hafta sonunu veya ... tatili takip eden ilk iş günü yapılacaktır MTL’nin bu sözleşme kapsamında ...’ye tanzim etmiş olduğu hisse fatura bedelleri hiçbir şekilde taraflar arasında başka bir Borç alacak ilişkilendirilerek mahsup edilemeyecektir.
6.1.maddesinde; Fatura bedellerinin süresi içerisinde ödenmemesi halinde aylık 100/ 4 gecikme faizi talep edilebileceği; 13.maddede cezai şart başlığı altında sözleşmenin 3.2.1., 3.2.2, 3.4. , 5 ve 8.(denetleme hakkı 3.2.1 ve 3.2.2 .de belirtilen hususlarda) maddelerinin ihlali halinde her bir ihlal için bir önceki ay davacı (MTL) tarafından kendisine keşide edilen fatura tutarının iki katını cezai şart olarak davacıya hiçbir itirazda bulunmaksızın ödeyeceğini kabul, beyan ve taahhüt eder denildiği;
Sözleşmenin 17. maddesinde de feragat olmama başlığı altında taraflardan birinin herhangi bir hükmün yerine getirilmesini istememesi daha sonra bunun yerine getirilmesini isteme hakkını etkilemeyecek; aynı zamanda bu sözleşmenin ihlali ve temerrüdü halinde feragat daha sonraki bir ihlal veya temerrüt halinde de feragat veya hükmün kendisinden feragat anlamına gelmeyecektir şeklinde düzenleme yapıldığı görülmüştür .
Mahkemece alınan bilirkişi raporunda davalının takip konusu yapılan toplam tutarı 40.909,42 TL olan 4 adet faturanın ana para miktarını kabul ederek fazla taleplere kısmi itirazda bulunduğu, 94.061,28 TL yönünden takibin durdurulduğu, itirazın iptali davasının ise 88.452,22 TL üzerinden açıldığını, icra takibinde talebinde cezai şart tutarının 92.918,22 TL olduğu belirlenmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacı tarafın, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince davalının, dava dışı ... sattığı ürünlerden belirli oranda bedeli davacıya ödemek zorunda olduğunu ancak davalının bu bedeli zamanında ödemediğini ve sözleşme gereği cezai şart ödemek zorunda olduğunu belirterek başlatmış olduğu icra takibine yapılan itirazın iptalini istediği; geç ödemeye ilişkin sözleşmenin 13.maddesine göre bir önceki ay fatura bedelinin 2 katı ceza ödeneceği kararlaştırılmış olup, davalı taraf davacının sözleşmenin ilgili hükmünün uyuşmazlık konusu döneme kadar işletilmeyip şimdi işletilmesinin MK'nun 2.maddesi anlamında hakkın kötüye kullanılması olduğunu savunmuştur. Ancak mahkeme kararında da belirtildiği gibi tarafların sözleşmenin ilgili hükmünün değiştirilmesi ya da kaldırılmasına dair bir anlaşma olmaması karşısında davacının sözleşme devam ederken cezai şart isteyemeyeceği ve dolayısıyla davacının daha önceden cezai şart talebinde bulunmamasının sözleşmenin 17.maddesi de gözetildiğinde ileriye dönük olarak da talepte bulunamayacağı anlamına gelmeyecektir.
Açıklanan bu nedenlerle, Mahkemece, yargılamanın HMK'da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılığın olmamasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nin 353/1.b.1.maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 6.042,58TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.545,90TL harcın mahsubu ile bakiye 4.496,68TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK'nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 24/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Başkan...
e-imzalıdır
Üye...
e-imzalıdır
Üye...
e-imzalıdır
Katip...
e-imzalıdır
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.