8. Hukuk Dairesi 2011/7265 E. , 2011/6651 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ve müşterekleri ile Hazine ve ölü ...Kayyımı ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 29.01.2010 gün ve 307/30 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacılar ... ve arkadaşları vekili, 72 parsel sayılı taşınmazın 19/20 payının vekil edenlerinin babası ... adına ve kalan 1/20 payın da "ölü ..." adına kayıtlı bulunduğunu, taşınmazın tamamının satın alma ve mirasen intikal yoluyla 50 yılı aşkın bir süredir vekili edenlerinin zilyetliğinde bulunduğunu, ..."nin TMK.nun 713/2. maddesinde yazılı olan tapuda malikinin kim olduğu anlaşılamayan kişilerden olduğunu belirterek "ölü ..." adına kayıtlı bulunan 1/20 payın iptaliyle vekil edenleri adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, TMK.nun 713/2. madde koşullarının oluşmadığını açıklayarak, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, TMK.nun 713/2. madde koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bilindiği üzere ve kural olarak; TMK.nun 713/2. maddesindeki “..."in tapu kütüğünden anlaşılamaması...” hali, taşınmaz malın sahibinin kim olduğunun bilinmesine yarayacak gerekli bilginin tapu sicilinden çıkarılmasının imkansız olmasıdır (HGK. nun 10.4.1991 tarih, 1991/8-51 Esas, 194 Karar sayılı ilamı). Kütükteki bilgi ve belgelerden, gerekli dikkati gösteren herkesin malikin kim olduğunu anlayamayacağı haller ile malik adının müphem ve yetersiz gösterilmesi, malik adının silinmiş ve yenisinin yazılmamış olması gibi hallerde malikin tapu kütüğünden anlaşılmadığı sonucuna varılabilir
Somut olayda; davacılar vekili dava konusu 72 parsel sayılı taşınmazda 1/20 pay sahibi görünen kayıt maliki "ölü ..."nin tapu kütüğünden kim olduğunun anlaşılamadığını açıklayarak TMK.nun 713/2.maddesi gereğince iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Dava konusu 72 parsel sayılı taşınmaza ait kadastro tutanağındaki açıklamalara göre; parsele uygulanan dayanak, K.Evvel 1323 tarih ve 9 sıra numaralı tapu kaydı ile 1/20 payın ... zevcesi ...Hanım"a ait olduğunun yazılı bulunduğu ve Kadastro Komisyonunun 13.07.1972 tarihli kararı ve ekli belgelerden de, 1/20 payın ...Dudu"ya ait olduğu iddia edilerek bu şahsın torunu olan Tarık Tengiz"in daha sonra itirazından vazgeçmesi nedeniyle kadastro tespitinin 08.03.1973 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Dava konusu parsele kadastro çalışmaları sırasında uygulanan K.Evvel 1323 tarih ve 9 sıra numaralı tapu kaydı tüm tedavülleriyle birlikte dosya arasında bulunmamakta ise de, 72 parselin kadastro tutanağı ve kadastro komisyon kararı ile ekli belgelere göre, kayıt maliki bilinmeyen kişi olmayıp aksine tanınan ve bilinen bir kişidir. Kayıt malikinin ölüm tarihi ve mirasçılarının belirlenmemesi, kimliğine ait bilgilerin elde edilememesi ve adresinin saptanamaması gibi hususlar o kişinin tapu kütüğünden maliki bilinmeyen kişi olarak nitelendirilmesini gerektirmez. Bununla kanun koyucu tarafından tapu kütüğünün incelenmesinden anlaşılamayan, kim olduğu belirlenemeyen hayali kişiler amaçlanmıştır. Saptanan somut ve hukuki olgular karşısında davanın maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan sebebine dayanılarak açıldığı ve kayıt malikinin kanun anlamında bilinen kişi olduğunun anlaşılması karşısında mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmiş olması doğru olmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.