8. Hukuk Dairesi 2011/3554 E. , 2011/6650 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ile Hazine ve ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ....Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 25.05.2010 gün ve 814/108 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı ... vekili, miras yoluyla intikal ve kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetlik nedeniyle Karaman Kadastro Mahkemesinin 03.10.1973 gün, 14/285 Esas ve Karar sayılı hükmüyle tapu ve vergi kaydına dayalı olarak 170 parselden ifrazen 2225 parsel adı altında vekil edeni adına tapuya tescil edilen 86.000 m2"lik kısmın dışında kalan bölümün tespitinin iptaliyle vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, hak düşürücü sürenin geçtiğini, dava konusu taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilemeyecek yerlerden ve mera olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı ... temsilcisi, yargılama oturumlarına katılmamıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile Hamidiye Köyü 170 parselin Fen Bilirkişisi ... tarafından düzenlenen 15.01.2009 tarihli krokide R harfiyle gösterilen 100.000 m2"lik kısmının tapusunun iptaliyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, diğer taleplerin reddine karar verilmesi üzerine; hükmün kabule ilişkin bölümü, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu, 29 hektar 8500 m2 yüzölçüme sahip 170 parsele ait kadastro tutanağında; Mayıs 926 tarih ve 192 sıra numaralı tapu kaydı ve 1093 tahrir numaralı vergi kaydıyla ..."nun 36-37 seneden beri tapu ve vergi kaydının ihtiva ettiği yere zilyet olup, tasarruf edegeldiği, kayıtların kapsadığı bu yerin Karaman Mal Müdürlüğünce 1952 yılında devlet tarafından açılan kanal ile kurutulduğu belirtilmekte ise de, bu gölün sahasının içinde kalan sahipli arazi sahiplerine usul ve kanuna göre gerekli tebligatın yapılmadığı gibi, kanalında sırf bu gölün kurutulması için açılmadığı ve gölün suyunun kendi kendine çekildiğini ısrar eden muhtar ve bilirkişi beyanlarından anlaşılmakla tapu maliki...adına 21.11.1956 tarihinde tespit edildiği ve tespite Mal Müdürlüğünün itiraz ettiği anlaşılmaktadır.
Dava dosyası ekinde bulunan Karaman Tapulama Mahkemesinin 03.10.1973 gün ve 14-285 Esas ve Karar sayılı dosyasına göre de; davacı ve karşı davalı...ve ...ile davalılar Hazine ve Hamidiye Köyü arasındaki meni müdahale, tescil ve tespite itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda, Mayıs 926 tarih ve 192 sıra numaralı tapu kaydı ve 1093 tahrir numaralı vergi kayıtlarının güneyinde okunan topaktaşın güneydeki 1 numaralı taş olduğu kabul edilerek, doğudaki Şaban Tarlasına uzatılan hat sınır kabul edilip, bu sınırların kuzeyinde kalan 86.000 m2 kısmın ... adına, kalan kısım hakkındaki davacı ... "ın davası hakkında mahkemenin görevsizliğine karar verildiği, bu kararın 28.01.1974 tarihinde kesinleşerek davacıya verilen 86.000 m2"lik kısmın 2225 parselle davacı adına tapuya tescil edildiği, geri kalan kısımla ilgili tapu kaydının oluşmadığı anlaşılmaktadır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; davacı lehine kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır.
Dava konusu 170 parsele kadastro çalışmaları sırasında uygulanan Mayıs 926 tarih ve 192 sıra numaralı tapu kaydı ve 1093 tahrir numaralı vergi kayıtlarının güneyinde "Topaktaş" yazılı olup, bu sınırın yukarıda yazılı bulunan Tapulama Mahkemesinin ilamıyla belirlenerek tapu ve vergi kayıtlarının kapsadığı alanın davacı adına 2225 parsel olarak tescil edildiği anlaşıldığına göre, bu sınırdan sonra daha güneyde kalan dava konusu taşınmaz bölümü hakkında davacı yararına TMK.nun 713 ve 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı bulunan zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğunun kanıtlanması gerekir.
Mahallinde bu dosya kapsamında yapılan 17.06.2002 ve 03.06.2009 tarihli keşiflerle dava dosyasının ekinde bulunan Karaman Tapulama Mahkemesinin 1973/14 Esas sayılı dava dosyasında 28.07.1960 tarihinde ve sonrasında yapılan keşiflerde dinlenen yerel bilirkişiler ile davacı ve davalı Hazinenin tanıklarının beyanlarına göre; dava konusu 170 parsel sayılı taşınmazın güneyinde bulunan geniş bir alanın Yeşildere, Kılbasan, Karaköprü ve Deliçay isimli ırmaklardan gelen suların toplanması nedeniyle göl haline geldiğini, güz aylarından bahar aylarına kadar iddia konusu taşınmazın bu göl suyunun suları altında kaldığını, bataklık ve sazlık haline dönüşen taşınmazın sular çekildiğinde herkes tarafından ekilip biçildiğini, sadece bir şahsın sürekli olarak kullanmadığını, 1951 yılında D.S.İ. tarafından dava konusu taşınmazın 1 km güneyinde bulunan kısma kanal yapıldığını, kanal yapıldıktan sonra suların yavaş yavaş çekildiğini, sular 1951 yılında çekildikten sonra da belli bir kimsenin tasarruf etmediğini, davacının ve babasının da zaman zaman zilyet ve tasarrufunda bulundurduğunu, güneyde oturmuş adam büyüklüğünde bir taş olup, bu taşa topaktaş dendiğini, son 15 yıl içinde de taşınmazın bulunduğu yerde su birikmediğini ve davacının tarla olarak zilyetliğinde bulundurduğunu beyan etmişlerdir.
Dinlenen yerel bilirikişi ve tanık beyanlarından; dava konusu kabulüne karar verilen 170 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespit tarihi olan 21.11.1956 tarihine kadar nizasız-fasılasız ve ekonomik amacına uygun olarak, 20 yılı aşkın süre davacı ve murisinin zilyetliğinde bulunduğu davacı tarafından kanıtlanamadığına göre, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uymayan değişik düşüncelerle usul ve kanuna aykırı bir şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan sebeplerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün kabule ilişkin bölümünün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.