16. Hukuk Dairesi 2017/2620 E. , 2020/5156 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ...İlçesi... Mahallesi çalışma alanında bulunan 112 ada 1 ve 114 ada 1 parsel sayılı 92,77 ve 30,74 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden oldukları belirtilerek arsa vasfıyla davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli 112 ada 1 ve 114 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar ile kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümlerinin maliki olduğu 113 ada 1 parsel sayılı taşınmazın devamı niteliğinde olduğunu ileri sürerek, 112 ada 1 ve 114 ada 1 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile bu taşınmazların ve iddiasına konu tescil harici taşınmaz bölümlerinin adına tescili istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 112 ada 1 ve 114 ada 1 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının iptali ile bu taşınmazların ve fen bilirkişisinin 11.01.2016 tarihli raporunda (A) harfi ile gösterilen 198,27 ve (B) harfi ile gösterilen 64,26 metrekare yüzölçümündeki bölümlerin davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfleriyle gösterilen taşınmaz bölümlerine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; bu bölümlere yönelik dava, TMK"nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddelerine dayalı tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. 4721 sayılı TMK"nın 713/3. maddesi gereğince tescil davalarında Hazine’nin yanında ilgili kamu tüzel kişiliklerine de husumet yöneltilmesi gerekmektedir. Eldeki dava, Hazine hasım gösterilerek açılmış olup, yargılama sırasında ...’na husumet yaygınlaştırılmış olmakla birlikte, dava tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun hükümleri uyarınca ...Büyükşehir Belediye Başkanlığı"nın da davada taraf olması gerektiği hususu gözden kaçırılmıştır. Bu haliyle davada, taraf teşkilinin tamamlandığından söz edilemez. Oysaki taraf teşkilinin sağlanması dava şartlarından olup, bu koşul yerine getirilmeden işin esasına girilmesi hukuken mümkün bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle davacıya, davasını ...Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na da yöneltmesi için süre ve imkan tanınmalı, taraf teşkilinin sağlanması halinde bu kişiden savunma ve delilleri sorulmalı, bildirmesi halinde delilleri toplanmalı ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, yöntemince taraf teşkili sağlanmadan davanın esası hakkında karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
2- Dava konusu112 ada 1 ve 114 ada 1 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece, çekişmeli taşınmazlar üzerinde zilyetlikle iktisap koşullarının davacı taraf yararına gerçekleştiği gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Keşif sırasında dinlenen bir kısım mahalli bilirkişi ve tanık beyanında, çekişmeli 112 ada 1 parsel sayılı taşınmazın öncesinin genel yol olduğu, bir kısım beyanda ise harman yeri olarak kullanıldığı belirtilmesine rağmen bu çelişki üzerinde durulmamış, taşınmazın öncesinin ne olduğu, genel yol niteliğinde ise yol niteliğini ne zaman kaybettiği kesin olarak belirlenmemiş, her iki taşınmazın etrafının ne zaman çevrildiği ve ne zamandan beri davacının zilyetliğinde olduğu hususundaki çelişkiler giderilmediği gibi mahalli bilirkişi ve tanık sözlerinin denetlenmesi bakımından uydu fotoğraflarından yararlanılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmemektedir.
Hal böyle olunca; Mahkemece, doğru sonuca ulaşmak için öncelikle, en eski tarihli ve tespit tarihine en yakın tarihli yüksek çözünürlüklü uydu fotoğrafları getirtilerek dosya ikmal edilmeli, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile 3 kişilik ziraat mühendisi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve fen bilirkişisinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalı, yapılacak bu keşifte dinlenilecek mahalli bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmazların geçmişte ne durumda bulundukları, 112 ada 1 parsel sayılı taşınmazın genel yol niteliğinde olup olmadığı, her iki taşınmazın ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı; ziraatçı bilirkişi kurulundan, önceki raporu da irdeler şekilde, taşınmazların toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, üzerilerindeki bitki örtüsünü, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadıklarını, muhtaç yerlerden iseler imar-ihyaya konu olmaya başladıkları ve ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisinden belirtilen tarihlere ait uydu fotoğrafları ve ortofoto üzerinde inceleme yaptırılmak suretiyle, çekişmeli taşınmazların niteliğini, ve üzerlerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini, etraflarının ne zaman çevrildiğini belirtir şekilde rapor düzenlemesi istenilmeli; fen bilirkişisine, keşfi takibe, bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye imkan verir şekilde ayrıntılı rapor ve kroki düzenlettirilmeli; bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.