Taraflar arasında görülen davada; Davacı, çekişmeli taşınmazdaki payını ölünceye kadar bakım aktiyle oğlu S."e devrettiğini, ancak oğlunun sonradan öldüğünü, mirasçıları olan davalı torunlarının da kendisine bakmadığını ileri sürerek iptal-tescil isteğinde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davalıların davacıya karşı bakım görevlerini yerine getirmedikleri gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalılardan S. tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..... raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, bakım görevinin yerine getirilmemesi nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, 26 ada 1 sayılı prselin 254/10750 payının davacı R.adına kayıtlı iken, ölünceye kadar bakım şartıyla 17.08.1995 tarihinde oğlu olan S.e devredildiği, bakım borçlusu S."in 06.09.2002 tarihinde öldüğü ve geride eşi ve 5 çocuğunun kaldığı anlaşılmaktadır. Davacı R., oğlu S."in mirasçılarının kendisine bakmadıklarını ileri sürerek 5 torunu aleyhine eldeki davayı açmıştır. Bilindiği üzere, ölünceye kadar bakıp gözetme sözleşmelerinde bakım alacaklısının ölümü sözleşmenin sona ermesini gerektirdiği halde bakım borçlusunun ölümü halinde bakım alacaklısı Borçlar Kanununun 518. maddesi hükmüne göre bir sene içinde sözleşmenin feshini isteyebileceği gibi bakım borçlusunun mirasçıları ile akdi sürdürebilmesi de olanaklıdır.Bakım alacaklısının akdin devamının amaçlaması halinde akitle amaçlanan edimlerin mirasçılara intikal edeceği; böyle bir durumda da bakım alacaklısı tarafından açılacak davanın bakım borçlusunun tüm mirasçılarına karşı yöneltilmesi gerekeceği tartışmasızdır. Somut olayda, bakım borçlusu S."in mirasçılarından olan eşi Z."e husumet yöneltilmiş değildir. Hal böyle olunca, mirasçılardan dava dışı Z.e de husumet yöneltmesi için davacıya önel tanınması, böylece yargılamanın tüm mirasçılar aleyhinde sürdürülmesinin sağlanması gerekirken, davanın görülebilirlik koşulu gözardı edilerek esas hakkında hüküm kurulması doğru değildir. Davalının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 Sayılı Yasanın geçici 3. maddesine göre )HUMK."nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 05.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.