10. Hukuk Dairesi 2014/17479 E. , 2015/8589 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İş Mahkemesi
Dava, itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde asıl alacak bakımından dava konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, icra inkar tazminatının davalı kurumdan tahsiline karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-)Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-)Davanın yasal dayanaklarından olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun, 6352 sayılı Yasa ile değiştirilen ve icra takip tarihi itibarıyla yürürlükte olan 67. maddesinin 2. fıkrasında, borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse alacaklı yararına ve istem üzerine tarafların durumuna, davanın ve hüküm altına alınan şeyin tahammülüne göre, hüküm altına alınan tutarın %20"sinden aşağı olmamak üzere uygun bir tazminata karar verileceği yönünde düzenleme öngörülmüştür. İtirazın iptali davalarında icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, diğer koşulların yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Anılan tür bir alacaktan söz edilebilmesi için ise gerçek tutarın belli ve sabit olması veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için, alacağın tüm unsurlarının bilinmesi, ya da bilinebilecek durumda bulunması gereklidir.
Somut olayda, takibe konu esas alacak kurumca yargılama sırasında ödenmiş ve Mahkemece bu yönden davanın konusuz kalması nedeniyle asıl alacak bakımından karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş olmakla, takibe ve icra inkar tazminatına konu olabilecek bir tutar kalmamış ve dolayısıyla asıl alacak yönünden belirlenmiş bir miktarın bulunmaması nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmemesi, belirtilen nedenlerle davacı lehine maktu vekalet ücreti yerine, nispi vekalet ücreti tayini, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükümde yer alan "Alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan, asıl alacağın %20"si oranında olan 8.889,80 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine" ibarelerinin hükümden çıkartılmasına ve yerine, "icra inkar tazminatı isteminin reddine" ibaresinin yazılmasına, hükmün vekalet ücreti ile ilgili kısmında yer alan "6.127,27 TL nispi" ibaresinin silinerek, yerine, "1.500,00 TL maktu" ibarelerinin yazılmasına ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 04.05.2015 gününde oybirliğiylekarar verildi.