19. Hukuk Dairesi 2018/3420 E. , 2019/5579 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, dava dışı ... ile davalı arasındaki cari hesaptan doğan 130.428,00 TL alacağın tahsili amacıyla davalı hakkından başlatılan icra takibinden kaynaklanan alacağın davacıya temlik edildiğini, yapılan takibe davalı tarafından itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile davalı aleyhine % 20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, icra takibine konu edilen cari hesap ekstresinin davalıya ihbar yada ihtarla gönderilmediğini, dolayısıyla borcun doğduğunun ve muaccel hale geldiğinin ispatlanması gerekeceğini, ayrıca davacının borcun sebebi olarak cari hesap ekstresi olarak isimlendirdiği muavin defter çıktısını dayanak gösterdiğini, bu çıktının hiçbir resmi yönü ve bağlayıcılığı bulunmadığını, davacının kendi edimlerini yerine getirdiğini ispatla mükellef olduğunu savunarak davanın reddi ile % 20 oranında kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda, akdi ilişkiyi kabul eden ve ödeme iddiasında bulunan davalının ispat yükünü üzerine aldığı, davalının borcun ödendiğini veya sona erdiğini ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 27.01.2016 gün 2015/9242 esas, 2016/1007 karar sayılı ilamı ile “Davacı satış ilişkisinden kaynaklanan cari hesap alacağı talebinde bulunmuş, davalı ise savunmasında borcu kabul etmemiştir. Mahkemece, davacının cari hesap alacağının dayandığı faturaların ibrazı sağlandıktan sonra, faturalara konu bu malların teslimini kanıtlama yükümlülüğünün davacıda olduğu kabul edilerek, teslim ve alacağın varlığını ispat yönünden davacı delilleri toplanıp, ticari kayıtlar da incelendikten sonra, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, ispat yükünün tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının davalıdan icra takip dosyasında talep edilen miktarda alacaklı olduğu, davalının davaya konu faturaları vergi dairesine BA formu ile bildirdiği, bu durumda faturaya konu malların teslim olunduğunun kabulü gerektiği, dosyaya davalının borcun ödendiğine dair ve borcu sona erdirici delil sunmadığı bu nedenle iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile alacağın % 20"si oranında icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
İtirazın iptali davaları takip talebine sıkı sıkıya bağlıdır. Davacı takip talebinde alacağını cari hesap bakiyesine dayandırmıştır. Bozmadan önce alınan bilirkişi raporunda temlik eden alacaklı ...’ın cari hesabı ile davalı borçlunun cari hesabı arasındaki farkın 130.428,00 TL olduğu anlaşılmıştır. Bu fark davacının cari hesabında yer alan ancak davalının cari hesabında yer almayan toplam 3 adet 130.428,00 TL (KDV dahil) faturadan kaynaklanmaktadır. Dairemizin bozma kararından sonra yapılan tahkikatta bu üç faturanın davalı tarafından bağlı olduğu vergi dairesine BA (Büyük Alış) formu ile bildirilmiş olduğu anlaşılmıştır. Bu durum bu fatura içeriği malların alacaklı ... tarafından borçlu davalıya teslim edildiğini gösterir. Bu nedenle dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 16/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.