Resmi belgede sahtecilik - nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/6995 Esas 2016/4306 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan ..."in, ... Petrol Ürünleri isimli şirketin yetkilisi olduğu, ...-... semtinde ...Ticaret ünvanıyla faaliyet gösteren sanıklar ... ve birlikte çalıştığı oğlu ..."e alt bayileri olması nedeniyle uzun süredir tüp gaz satışı yaptığı, faturaların tamamının ...Ticaret O.... adına düzenlendiği, önceleri ödemelerde sorun olmadığı, daha sonra sanıkların satın aldıkları tüp gaz bedellerini ödemede güçlük çekmeleri nedeniyle sanık ..."in babası O...."in işyerinde fatura karşılığı katılandan satın aldıkları tüp gaz bedellerine mahsuben toplam 19 adet bonoyu ...Ticaret O.... kaşesini kullanarak ve kendisi imzalamak suretiyle katılan ...’e teslim ettiği, sanıkların ilk senedi vadesinde ödedikleri ancak geriye kalan 18 adet bono bakımından sanık ..."in noter vasıtasıyla gönderdiği ihtarda borca ve imzaya itiraz ettiği, bu şekilde sanıkların iştirak halinde sanık ...’in imzalayıp babası ...’e ait kaşeyi vurmak suretiyle tanzim ettiği senetlere ilişkin imza inkarında bulunmak suretiyle resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işledikleri iddia olunan olayda;
1- Sanık ... hakkında verilen beraat kararının temyizen incelenmesinde;
Sanık ... hakkında unsurları itibariyle oluşmayan nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen beraat kararlarında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanlar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2- Sanık ... hakkında verilen beraat kararının temyizen incelenmesinde;
UYAP"tan alınan 09.04.2016 tarihli nüfus kayıt örneğine göre sanığın, hüküm tarihinden sonra 01.02.2015 tarihinde öldüğü anlaşılmakla, sanığın hukuki durumunun buna göre tayininde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince hükmün sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, 11.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.