(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2011/16486 E. , 2013/8910 K.
"İçtihat Metni"Hırsızlık suçundan sanıklar ... ve ..."ın, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 493/1, 522. maddeleri gereğince ayrı ayrı 4"er yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına dair. Adana 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/07/2001 tarihli ve 2001/901-1229 sayılı kararının infazı sırasında, 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun lehe hükümlerin uygulanması talebi üzerine, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 142/1-b, 143. maddeleri uyarınca 2"şer yıl 8"er ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına, aynı Kanun"un 58/7. maddesi uyarınca hükmolunan cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair, aynı Mahkemenin 04/08/2005 tarihli ve 2001/901-1229 sayılı ek kararına karşı, Adalet Bakanlığı"nın 14.12.2009 gün ve 2007/14362/70511 sayılı kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyasıın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 28.12.2009 tarih ve 2009/289761 sayılı ihbarnamesiyle dairemize gönderilmekle incelendi.
MEZKUR İHBARNAMEDE;
Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 28/12/2005 tarihli ve 2005/11724-19669 sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 7. maddesinin 2. fıkrasında "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur." 3. fıkrasında ise "Hapis cezasının ertelenmesi, koşullu salıverme ve tekerrürle ilgili olanlar hariç; infaz rejimine ilişkin hükümler, derhâl uygulanır." şeklinde infaz rejimi ile ilgili düzenlemelere yer verilmesi karşısında, suç tarihinde yürürlükte olmayan, infaz rejimi ile ilgili bulunan ve sanıklar aleyhine hüküm doğuracak surette, hakkında hükmedilen hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesinde,
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 141 ve 142. maddelerinde tanımlanan hırsızlık suçu ile 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 493/1. maddesinde düzenlenen suçun öğelerinin farklı olduğu; olay günü gece vakti saat 01.00 sıralarında yakınanın işyerinin sağlam dayanıklı kapı kilidini zarar vererek açıp içeri giren ve iki adet meyve karıştırma cihazı ile 2.000 Türk lirası değerinde gıda maddesi ve sigara çalan ve yakalandıklarında sadece iki adet cihazı iade eden hükümlülerin eyleminin, 5237 sayılı Kanun"un 142/1-b, 143/1, 53. maddelerindeki hırsızlık suçunun yanı sıra aynı Kanun"un 116/2-4, 119/1-c, 53. maddelerine uyan işyeri dokunulmazlığını bozmak ve anılan Kanun"un 151/1, 53. maddelerine uyan mala zarar vermek suçlarını da oluşturduğu; hırsızlık suçu için kısmi iade nedeniyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 168/1-4. maddesinin uygulama olanağının değerlendirilmesi ve infaz aşamasında verilen uyarlama kararlarının kazanılmış hak oluşturmayacağı; 5252 sayılı Kanun"un 9/3. maddesi uyarınca hükümlüler yararına olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağı, 5237 sayılı Kanun"a göre hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozmak ve mala zarar vermek suçlarını oluşturan eylemleri nedeniyle 5237 sayılı Kanun"un 61. maddesi uyarınca, temel cezaların ne şekilde saptanacağının belirlenmesi, işyeri dokunulmazlığını bozmak ve mala zarar vermek suçlan bakımından 5560 sayılı Kanun ile değişik Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253 ve 254. maddeleri uyarınca uzlaşma hükümlerinin uygulanması ile bireyselleştirmenin yapılması için duruşma açılmasının zorunlu olduğunun gözetilmemesinde, isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbar yazısında belirtilen hükme konu suçun niteliğine ve Yargıtay Kanununun 14. maddesi ile mahkemece verilen 04.08.2005 günlü hükümle ilgili kanun yararına bozma isteminin Yargıtay 6. Ceza Dairesince yapılarak, 28.09.2009 gün ve 2007/19212 esas, 2009/12439 sayılı kararla muktezaya bağlandığı anlaşıldığından, eksikliğin giderildikten sonraki incelemenin de önceki hükmü inceleyerek görüş açıklayan Yargıtay 6. Ceza Dairesince yapılması gerekmesine göre işin incelenmesi Yüksek Yargıtay 6. Ceza Dairesine ait olduğundan dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın ilgili daireye gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 01.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.