8. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/2574 Karar No: 2011/6631 Karar Tarihi: 05.12.2011
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/2574 Esas 2011/6631 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2011/2574 E. , 2011/6631 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ...1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 30.11.2010 gün ve 149 / 598 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R
Davacı, satın alma ve eklemeli kazanmayı sağlayan zilyetlik nedenlerine dayanarak dava konusu 185 ada 112 parsel ve 185 ada 129 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının iptaliyle vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı Hazine vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne, dava konusu 185 ada 112 parsel sayılı taşınmazın tamamı ile 185 ada 129 parsel kapsamında kalan ve teknik bilirkişi raporunda A harfiyle gösterilen 1750 m² yerin tapu kaydının iptaliyle davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir. Hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede 1995 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında dava konusu 185 ada 129 parsel Hazine adına ham toprak niteliğiyle, 185 ada 111 parsel tarla niteliğiyle tespit ve tescil edilmiş olup; kadastro tutanakları 20.9.1996 tarihinde kesinleşmiştir. 129 parselin kadastro tutanağında taşınmazın içinde kısmen kayalıkların bulunduğu, zaman zaman hayvan otlatmak için kullanıldığı belirtilmektedir. 111 parselin ise 1992 yılında davacı tarafından sürülerek tarla haline getirildiği, davacı bakımından kazanmayı sağlayan zilyetlik şartlarının oluşmadığı açıklanmıştır. 17.05.2008 tarihinde Sulh Hukuk mahkemesince yapılan keşifte, yerel bilirkişi ... ve tespit bilirkişisi ... tarafından davacının tescilini istediği ve bir bütün halinde kullandığı yerin kadim mera olduğunu, davacı tarafından satın alma durumunun bulunmadığı açıklanmış; keşifte tespitlerini yapan uzman ziraatçi bilirkişi raporuna göre de 111 parselin tamamen, 129 parselin üç tarafının mera ile çevrili olduğu bildirilmiştir. Uyuşmazlık konusu taşınmazın çevresi kadim mera ile çevrili olup, böyle bir yerin meradan açıldığının kabulü gerekir. 185 ada 129 sayılı parsel 18 hektar 3625 m2 yüzölçümlü büyük bir yer olup, tamamının kadim mera olduğu anlaşılmaktadır. Meralar üzerindeki zilyetlik süresi neye ulaşırsa ulaşsın, kazanmayı sağlayan zilyetlik yoluyla ya da imar ve ihyayla edinilemezler. Etrafı merayla çevrili bulunan taşınmazın özel mülkiyete konu yapılması halinde mera bütünlüğünün bozulacağı açıktır. Saptanan bu somut ve hukuki olgular karşısında dava konusu ve tescili istenen yerin kadim mera niteliğinde bulunduğu anlaşıldığına göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle kabulüne karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır. Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK.nun Geçici madde 3’ün yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.